Bugün, hiç beklemediğiniz bir şakanın kurbanı olabilirsiniz.

Şaka nedir, karşısındaki kimseyi kırmadan, incitmeden, eğlendirmek, güldürmek ereğiyle söylenen söz ya da yapılan hareket.

Şaka sözcüğü Türkçeye Arapça "şaḳā" (mutsuz olma, bedbaht olma) kavramından geçmiş. Sözcüğün Türkçedeki anlamsal evrimi muhtemelen, bedbaht birisi ile eğlenmenin ayıplanacak bir davranış olmasına dayanır. Evliya Çelebi'nin Seyahatname ‘sinde (1680) ve Ahmet Vekif Paşa'nın Lügat-ı Osmani ‘sinde (1876) şaka sözcüğü "eğlenme, eğlence" anlamlarında kullanılmıştır.

Tabi ki biz çocukluk çağlarımızda 1 Nisan’ın tarihini bilemeyiz. Çocukluğumuzdan bize kalan kapının üzerine konan ve iple asılınca ilk girenin üzerine boşalan su kovaları, sandalyeye konan iğneler, sigara izmaritine yerleştirilen içince patlayan barut vb. tanık olduklarım.

İnsanlar yaşadıkları süreç içinde gülmek için sebep aramışlar. 1 Nisan da bu arayışa katkıda bulunmuş kendince.

Bu durumu kimse sorun etmezse sıkıntı yok.

Bir anlam kargaşası yaşasak da bu duruma bakış açımız yaşadığımız olaya göre değişti. Eğlenmek istedik, tepki  verdik, içimizdekini kustuk, söyleyemediğimizi söyledik, ama hepsini şakaya bağladık. İnanmadığımıza veya inanamayacağımız kadar gerçek dışı veya insanüstü, kötü, hayret verici olana da “ şaka gibi “,  “ şakaa !!! “  tepkilerini verdik. Kabul edemediğimiz davranış şekline de, “ şaka yapıyorsun “ herhalde dedik. Ama cümlelerimizin bir noktasında mutlaka kullandık.

Neydi peki bu işin hikâyesi. Çıkış noktasına mı baksak acaba?1 Nisan'ın ortaya çıkışı konusunda çeşitli varsayımlar mevcut.

Bugün için bilinen en eski 1 Nisan hikâyesi, 15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu İspanya'daki Endülüs Müslümanlarının son kalesini (Gırnata) kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olur. Kale alınamaz. Durum zordur kurtarmak gerekir, bir çare düşünülmelidir. Sonra aklına bir fikir gelir. Bir eline Kur’an bir eline İncil alarak, teslim oldukları takdirde bu akşam kendilerine bir şey yapmayacağına dair yemin eder. Günlerden 31 Marttır. Müslümanlar bunun üzerine teslim olur. Ertesi gün 1 Nisan da haçlı komutanının emri ile bütün Müslümanlar şehit edilir. Çünkü verilen söz 31 Martta kalmıştır.

Şaka gibi ibaresi buradan mı geliyor acaba? Aslında kurnazlıktır yapılan. Katliamın şakası olmaz. İnanamadığımız tepki verdiğimiz zamanlar da kullandığımız şaka mısın sen veya şaka gibi terimlerini hatırlattı bana. Kötü olan, gerçekleşmesi mümkün olamayacak kadar kötü olan… Bu olay da aynen öyle. Katliamın kabul edilir tarafı yoktur.

Tabi ki daha da eskilere gidilebilir. Antik Roma'da Hilarya adıyla kutlanan bayram da insanların birbirlerine masum şakalar yapıp eğlendiği bir gün olarak anlatılır. Tabi ki altını çizmek gerekiyor. Burada masum şakalardan bahsediliyor.

1564 yılında Fransa Kralı IX. Charles, yılbaşını 1 Nisan’dan 1 Ocak’a aldırır. Bu arada 1 Nisan’ı yılın ilk günü olarak kabul etmeye devam edenlerle alay etmek amacı ile yapılan şakalar, bir süre sonra gelenek haline gelir.  Burada da şaka gibi bakış açısı devreye giriyor. Çünkü iletişim ağlarının gücünden dolayı gelişmelerden bütün soyluların haberleri olur ancak köylülerin haberi olmadığı ve 1 Nisan da yılbaşı kutlamaya devam ettikleri için alay konusu olurlar. Bu arada yılbaşını 1 nisan da kutlamaya devam edenlere ise 'Nisan Balığı' adı verilir. Bu sınıfsal ayrımcılığın adı da şaka olur. Şaka gibi değil mi ?

Örneğin 18. Yy da İngiltere ‘de nisan kaçıkları günü olarak kutlanır. Aklınımı kaçırdın,şakamısın sen mantığı mı var ? Diğer bir söylemle İngilizler bu güne April Fools Day, yani Nisan Aptalları günü de diyorlar.İskoçlar ise Gowk veya Cuckoo (guguk kuşu) günü demişler. Oradan da Amerika’ya taşındı. Amerikalılar bu günü 28 Aralık’ta kutluyor.

Hindistan'da ise bu bayram 31 Mart'ta Holi adıyla kutlanmaktadır. Zaman içinde insanların birbirine şaka yapması gelenek haline gelmiştir.

 Diğer taraftan aptallar günü olarak bilinmesi şakaya maruz kalabilecek kadar aptal, şaka yapanın ise bu durumu düşünebilecek kadar açıkgöz ve zeki olması anlamına mı geliyor.

Sizce amaç gülmek ise neden bunu diğerini mağdur ederek yapıyoruz. Bir başkasının mağduriyeti neden bizi güldürüyor. İnsanın kendi egosunu beslemesi kaynak olabilir mi dersiniz.

Alay etmek, kurnazlık yapmak vb. ile ilgili şakalar bir süre sonra gelenek halini almış. Olayın tarihsel sürecini  ciddiye alamadan, İnsanlar belki de gülmek ve mutlu olmak için sebep aramış olmalılar. Gelenekselleşmesi bu yüzden olabilir mi?

Biraz da sanat anlamında da mı bakmalıyız olaya? Arapçadan geçen şekliyle mutsuz, bedbaht olma kavramından mı yola çıkmalıyız? Çünkü tarihte gerek sanat, gerekse toplumsal örneklerin oluşturduğu çok olay olduğu yadsınamaz.

Yapılan her şakanın yaratıcı bir tarafı var tabi ki. Her yaratıcı düşünce sanat mıdır tartışılır.

Scotland’ ta bir grup öğrenci, insanların nasıl davranacağını görmek için, modern sanat galerisine ananas bırakır. Dört gün sonra geri döndüklerinde meyvenin sergi alanında nadide bir eser gibi sergilendiğini görürler. Olayın sorumluluğunu kimse üstlenmezken, komisyon, ananasın sergide kalmasına karar vermiştir. Çünkü onlara göre ananas, komisyonun neşeli ruhunu temsil etmektedir. Modern Sanat Şakası!

Aynı olay bir gözlük kullanılarak TJ Khayatan tarafından, sanat galerisinde de, yere bir gözlük bırakılarak yapılır. Daha önce beyzbol sopası ve çöp kovası,şapka kullanılarak aynı sergilemeyi yapmıştır. Modern sanatın bazen böyle şakalar yapabileceğini ancak sanatın yaratıcılığın dışa vurumu olduğunu düşündüğünü bildirmiş.Asıl hedef insanların sergilenen eserlerden etkilenmeleri ve onlar hakkında yorum yapmalarına neden olanın,o eserin kendi sanatsal özelliklerinden mi, yoksa sanat galerisinde sergileniyor olmasından mı kaynaklandığını anlamak olduğunu ifade etmiş.

Tabi ki deney ilgi gördü. Burada deneyimi gerçekleştiren,gözlüğü şaka olsun diye yere bırakan TJ Khayatan 17 yaşında. Yaşı mı, sorgulaması mı, sorguladığı galerimi yoksa şaka olarak ilan edilmesi mi olayı bu kadar toplumsal veya modern sanat alanında tanınır yapmıştır. Bu konuda ki yorumu size,sonucu ve cevabı size bırakıyorum.

Van Gogh un yaşam süresince 1 tablo sattığı ve tablolarının bugünkü değerini 186 milyon dolar olduğunu düşünürseniz… Şaka gibi değil mi?

“Ben bir sanatçıyım, politikacı değil. Polonya sorunu çözüldükten sonra bir sanatçı olarak hayatımı bitirmek istiyorum” diyen Viyana Sanat Akademisi'ne kabul edilmeyen  Hitler kabul edilse idi bugün 5.5 milyon insan yaşıyor ve sanat tarihinde ismi geçen bir  sanatçı olacaktı şaka gibi değil mi…

Hitler çocukken demiryolunda kurtarılmasa idi tarihin yönü değişecekti… Şaka gibi değil mi?

Nazilerin savaş yıllarında gerçekleştirdiği en büyük kıyım, üstün Alman ırkını yaratmak amacı ile Avrupa'nın pek çok noktasında kurdukları toplama kamplarında engellileri, Yahudileri öldürerek  kazanlarda yakan, derilerinden eldiven, cüzdanlar, abajurlar, sabunlar vb. yapan, saç derisinden duvar ören Hitler’in bir Yahudi kız çocuğu ile fotoğrafı olduğu ve bu fotoğrafın 11 bin dolara satılması.  Şaka gibi değil mi?

Dünyanın en iyi sanatçılarından biri olarak kabul edilen Rembrandt’ın 1642 yılında yapılan “Gece Devriyesi” tablosunun beğenilmediği için ödemesinin yapılmadığı… Şaka gibi değil mi …?

 İspanya iç savaşında yaşanan dramı, Picasso Guernica tablosu ile bu savaşa o döneme damgasını vurur. Ernest Hemingway İspanya İç Savaşı'nı yaklaşık 1 yıl gazeteci olarak gözlemledikten sonra gözlemlerine dayanarak Franco' ya karşı savaşan bir gerilla grubunu anlatan kitabı “Çanlar Kimin İçin Çalıyor “adlı eserini yazmıştı. Yarım milyon ölü, yaralı, bir milyondan fazla sürgün ve sınırsız tahribata yol açan savaşta, Guernica yoğun hava bombardımanı ile yok edilmişti. 1 Nisan 1939 - İspanya'da ,milliyetçiler“İspanya İç Savaşı'nın” resmi olarak bittiğini açıkladıkları tarihin 1 Nisan olması… Şaka gibi mi?

Rusya’da, bilimsel araştırmalarda yaşamını kaybetmiş laboratuvar farelerini onurlandırmak için bir anıt yapılmış. Yani düşünebiliyor musunuz Laboratuvar farelerini onurlandırmak için yapılan anıt! Şaka gibi değil mi?

Tabi ki daha çok örnekler verilebilir. Ama çok uzar… Eğlenmeye, gülmeye çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde, şakaların insan yaşamında tahrip edici, kafa karışıklığına ve sıkıntıya sebep olan etkileri olmamalıdır.Gülerek, eğlenerek, olaylara farklı şekillerle bakmayı öğrenerek yaşamak bizleri ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı ve zinde kılar. Şaka kurnaz ve kötü düşüncenin değil, zeki beyinlerin işidir.

İşte tam bu noktada şaka ile kalın …Mutlu kalın…Hoşça kalın…..