Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük yangının üzerinden kırk günlük bir süre geçti.

Acılar hala taze ve dipdiri..

Pansumanı yapılmayan yaralar kapanmıyor. İşin bir başka gerçeği de kapanacak gibi görünmüyor...


Evleri, ağılları ve anıları yanan vatandaş çaresizlik içerisinde belirsizliğe doğru bir yönelişin girdabında debelenip duruyor...

AFAD ve paydaşı TOKİ'nin yangın bölgelerindeki evsiz vatandaşları borçlandırma iddiaları gündemdeki yerini korurken, iktidar cephesinin bu konuda sessizliğe bürünmesi vatandaşın canını çok daha fazla acıtıyor.

Manavgat CHP ilçe Başkanı Av. Aliye Coşar ile CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit Arı, yangın bölgelerinde evi yanan vatandaşları, AFAD'ın boş senetlerine neden imza atmamaları gerektiği konusunda bilgilendiriyor.


İleriki süreçte bunun hukuki sonuçlarının vatandaşın lehine değil, aleyhine olacağı uyarılarını yapıyorlar.


Ve hatta bir adım daha ileri giderek; "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı CHP'li belediyelere yetki versin. CHP'li belediyeler bu sorunu çözsün" önerisini dile getiriyorlar.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'da vatandaşın mağduriyetini ve çaresizliğini çok yakından takip ediyor.


AFAD ve Toki'nin yangın bölgelerindeki evsiz vatandaşları borçlandırma iddiasına Kılıçdaroğlu; "AFAD ve TOKİ vatandaşı borçlandırırsa CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı bu borcu üstlenecek" diyerek net tavrını ortaya koyuyor.


CHP çözüm odaklı bu öneririleriyle vatandaşın dertleriyle dertlenirken ve CHP'li belediyeler çoğu kez yetki sınırlarını aşarak, yangın bölgelerindeki vatandaşın yardımına koşarak acılarını hafifletme yarışına girerken iktidar partisinin bu sessizliği hayra alamet değil.

Vatandaş, Gündoğmuş'ta olduğu gibi yanan yerlerin Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile TOKİ tarafından kamulaştırılmasından korkuyor.


Ödeyemeyeciği bir borcun altına imza atarak, atalardan kalan topraklarının ellerinden kayıp gidebileceği kabuslarını görüyor.


Vatandaşı üzen bir başka konu ise; Antalya ve ilçelerinin kaptanı, banisi, koruyucusu ünvanı taşıyan, bölgenin sevilen siyasetçisi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuyla ilgili tek bir açıklamasının olmaması.

Sadece Çavuşoğlu değil, diğer AKP Antalya milletvekilleri de çözümsüz ve sessiz.


Acıyı bile siyasallaştıran AKP iktidarının halkımıza yaşattığı tam bir AFAD...