Kaş Patara Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi için hazırlanan Nazım İmar Planı’nın iptali için açılan davada bilirkişi heyeti 25 Nisan Perşembe (yarın) inceleme yapacak. Sit alanı kapsamında olan ve UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne girmesi için çalışmaların yürütüldüğü Patara bölgesi için yapılacak keşif öncesi Kaş Çevre ve Kültür Derneği Ahmet Murat Akoy, 'En azından elimizdekini koruyalım' dedi.
Geçtiğimiz ay mahkeme, Antalya’nın Kaş ilçesinde Patara'yı betonlaştıracak ve kaçak yapıları yasallaştıracak olan imar planı için açılan davada keşfi ertelemişti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un memleketi Antalya'daki dünyaca ünlü Patara Antik Kenti için bilirkişi keşfi 25 Nisan 2024 Perşembe günü yapılacak.
Üst Planların Davası da Bekliyor
Antalya ve Muğla sınırlarındaki Kaş Patara Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi için hazırlanan Nazım İmar Planı’nın iptali için açılan dava kapsamında 15 Mart 2024 Cuma günü yapılması beklenen bilirkişi keşfi 25 Nisan 2024 Perşembe gününe ertelenmişti. Bilirkişi heyetinin 7 kişiden oluşması bekleniyor. Kaş Patara 1/25.000'lik Özel Çevre Koruma Bölgesi Planı’nın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 18/03/2022 tarihinde askıya çıkarılmış, askı sırasında yapılan itirazlar sonucu en son 12/05/2023 tarihinde 6419614 sayılı olur ile onaylanmıştı. Plan son olarak 05/06/2023 tarihinde askıya çıkarılmış ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın da desteği ile Kaş Çevre ve Kültür Derneği, TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası tarafından dava edilmişti. Meslek odalarının ve derneğin dava açtığı planların üst planları 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’nın yargı süreci de Danıştay 6. Dairesi’nde devam ediyor.
İlk İmar Planı 2008 Yılında Geçmiş
Patara bölgesindeki yapılaşma girişimlerinin 1993 yılına uzandığını belirten Kaş Çevre ve Kültür Derneği Ahmet Murat Akoy, 'Patara Antik Kenti'nin içindeki alan şu anda karma konut ve ticari alan olarak imara açılmak istenen alan aslında. Burası 1993-2000 yılları arasında bir yönetim planı yapılıyor. Bu yönetim planına istinaden bu alan 3. derece arkeolojik sit alanı olarak belirleniyor. Fakat burada iki tane profesörün de şerhi var. Demişler ki 'Burası 3. derece olarak belirlenirse Patara Antik Kenti'nin nekropol (mezarlık) alanlarından bir tanesi, zaman içinde burası yapılaşma görecektir. Çünkü zaten o kararlar verilirken bile orada su basmanı atılmış, kooperatiflere ait yapılar varmış. Fakat işte bu yönetim planları çıkınca ve 3. derece arkeolojik SİT alanı denilince buraya başka bir şey yapılamamış. Fakat 2008 yılında Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu düşük yoğunluklu imar izni vermiş bu kooperatiflere. Hatta o zaman o kooperatiflerden birinin faaliyet raporunda, kurulda karar vericilerden biri ile görüştüklerini ve olumlu bir dönüş aldıklarını, büyük ihtimalle bu imar planının geçeceğini söylemişler zamanında. O imar planı geçmiş zaten. Normalde kanunen o görüşmenin yapılmaması gerekiyor ancak görüşmüşler ve o karar çıkmış' ifadelerini kullandı.
Türkiye, Barcelona Sözleşmesi'ne İmza Attı
Bu karara istinaden kooperatiflerin o alanda tek katlı yazlık binalar yaptığını ifade eden Akoy, Türkiye'nin imzaladığı Barcelona Sözleşmesi'ni hatırlatarak, 'Fakat Türkiye, Barcelona sözleşmesine imza atmış. 21 tane Akdeniz ülkesiyle beraber nesli tükenme tehlikesi altındaki Caretta Carettaların korunmasına yönelik imza atmış. Patara'daki bu türün yuvalama alanında insan faaliyetlerini azaltma, imar faaliyetlerini azaltmaya yönelik tavsiyeler var burada. Mayıs ayında geliyor Carettalar ve Temmuz ayında yumurtadan çıkıyorlar. O dönemde burada atlı safariler yapılıyor, 4X4 araçlarla safariler yapılıyor. 'Bunlara son verin ve bu sahili koruyun' deniyor. 'Yumurtadan çıkınca, yazlık olursa orada deniz yerine yazlığın ışığına gitmeye çalışırken telef olur yavrular' denmiş.' Buna rağmen bir plan daha yapıldı. 2017 Yılında Fırnaz Koyu'nun sit derecesini düşürmek için, ona Turizm Tanıtma Derneği dava açtı ve ona istinaden sit derecesi düşürülemedi, o kooperatifler oralara bir şey yapamadı' şeklinde konuştu.
'Yönetim Planı Yeniden Yapılmalı'
Kaş Çevre ve Kültür Derneği olarak söz konusu planı dava ettiklerini belirten Akoy, 'Bu alanın yeniden görüşülmesi, bu alanda daha fazla yapılaşmaya izin verilmemesi için planı dava ettik. Çünkü antik şehrin nekropol alanı içi. Bu verildiği zaman 2030'da yine isteyecekler ve burası bir Side'ye dönüşecek zaman içinde. Binaların içinde bir antik kente dönüşecek. Böyle olmak zorunda değil. Bu alan korunmalı, yeniden yönetim planı yapılmalı. Artık en azından elimizdekini korumamız gerekiyor. Yani bu antik şehri ve nesli tükenmekte olan hayvanları korumamız gerekiyor. Bir yandan da Gelemiş Köyü'nde yaşayanların çocuklarına nasıl ev yapacaklarına dair yol gösterilmesi gerekiyor. Onun için bir yönetim planı yapılması lazım' ifadelerini kullandı.
