1-7 Mart Deprem Haftası olarak kutlanıyor.

Kutlanıyor da kamuoyu böyle bir haftanın kutlandığından habersiz.

İlgili kurum ve kuruluşlar, bu haftada kapalı kapılar ardından deprem gerçeğini konuşuyor.

Onların mesajlarını vermek görevini medya üstleniyor.

Deprem Haftası nedeniyle Antalya’da Atan Park Otel’de düzenlenen danışma kurulunda Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Keleş, çok çarpıcı, bir o kadar da kaygı verici açıklamalar yaptı.

Medyatik yerel yöneticiler, diğer önemli toplantılarda olduğu gibi Deprem Danışma Kurulu’na çağrılı oldukları halde katılmadılar.

Sadece onlar mı ?

Cici bürokratlar da depremle ilgili bu önemli toplantıya ilgisiz kaldılar..

Oysa Deprem Haftası’nda ülkenin kimi bölgelerinde sarsıntılar oldu, Adıyaman Samsat’ta bine yakın bina kullanılamaz hale geldi.

Antalya’nın deprem konusundaki duyarsızlığı gerçekten endişe verici.

Zira Antalya, 2’nci derece deprem bölgesinde..

Hatta Antalya’nın bazı bölgeleri 1’nci derece deprem kuşağında bulunuyor.

Akdeniz’in özellikle batısında Akdeniz’in derinliklerinde sıkça deprem olduğu haberlerini duyuyor ve okuyoruz.

Antalya’da başta Güllük, Bahçelievler, ‘kentsel yenileme’ bekleyen Balbey, Çallı, Dokuma, Işıklar , Güllük ve binaların denize doğru kaydığı falez bandı ve özellikle de Konserve Koyu’nda çok sayıda yapı ömrünü çoktan tamamladı.

Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Deniz Karataş, “ Kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmeli, biz bu konuda hazırız, üzerimize düşeni yapacak bilgi ve deneyime sahibiz” dese de gözle görülür bir yöneleme çalışması yok.

Antalya’da 200 bine yakın binanın 100 bininin sorunlu olduğunu söylüyor uzmanlar.

Bu da olası bir depremde Antalya’yı bir facianın beklediğinin işareti olarak gösteriliyor.

Hal böyle iken, Antalya için tehlike çanları çoktan çalmaya başlamış iken dişe dokunur bir çalışmanın yapıldığını söylemek olanaksız.

Vatandaş haklı olarak ‘yöneticimiz uyuyor mu ?’ diye soruyor.

Soruyor da Antalya’nın hala bir Deprem Master Planı yok..

Büyükşehir Belediye Başkanları, göreve geldiklerinde ‘cek cak’ lı açıklamalarına Deprem Master Planı’nı da eklerler ama arkası gelmez..

Kimi başkanlar, planın çok pahalı olduğunu söyler, kimi başkanlar ise planın son aşamada olduğunu iddida eder ama nedense o son aşama bir türlü gelmez..

‘Deprem Master Planı’nı yapma çok pahalı’ açıklaması ile bir kara mizah..

Demek ki Antalyalının oylarıyla seçilen başkanlar, Antalyalının hayatını hiçe sayan, günü kurtarmaya çalışan bir anlayışa benimsiyorlar.

Gelelim Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ali Keleş’in önemsenmesi gereken açıklamalarına..

Ali Keleş, kısa adı AFAD olan Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bünyesinde kanunla kurulan ve kanuna göre yılda en az 4 kes toplanması gereken ‘Deprem Danışma Kurulu’nun 4 yıldır toplanamadığını söyledi.

Demek ki sadece Antalya Büyükşehir Belediyeleri değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık makamı da halkının hayatını düşünmüyor.

Ali Keleş, Deprem Haftası'nın deprem başta olmak üzere tüm afetler konusunda toplumsal bilinçlenmeyi ve kamusal örgütlenmeyi hedeflediğine vurgulayarak, hepimizin dikkat etmesi gereken, üzerine titremesi gereken su uyarıyı yapıyor:

"Fakat bu amacın ne kadar gerçekleştiği konusunda jeoloji mühendisleri olarak ciddi kaygılar duyuyoruz. Günü kurtarma ve yara sarma politikaları uygulandığına tanık olmaya başladık"

Antalya’nın her türlü deprem bölgesini içinde barındırdığını, olası bir depreme hazırlıklı olması gerektiğini  belirten Keleş’in şu sözleri Antalya’nın depreme nasıl hazırlıksız olduğunu ortaya koyuyor:

"Bir an önce Deprem Master Planı’na sahip olmak istiyoruz. Deprem zararlarını azaltacak bütüncül bir nazım imar plan yapılmasını istiyoruz. Hemen afet toplanma merkezlerinin belirlenmesini ve belirlenen merkezlerin kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz. Depremi unutmayalım, unutturmayalım, yapılmayanları ve yapmayanları sorgulayalım"