Dün ilginç bir protesto yaşandı.

Antalya yerel basını, Büyükşehir Belediyesi’nin bu akşam yapılacak televizyon ödülleri gecesine çağrılmayışını, taleplerine karşılık akredite yapılmayışını protesto etti..

Antalya yerel basını emekçileri, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne olan tepkilerini, “Yakında yerel seçimlerin propaganda çalışmaları başlayacak, o zaman kapımızı çalacaksınız, biz de -İstanbul basınını çağırın- yanıtını vereceğiz” şeklinde ortaya koydular.

Yerden göğe kadar haklı haberci arkadaşlarım..

Televizyon ödülleri gecesine İstanbul’dan bir grup gazeteciyi getiren ve 5 yıldızlı bir ağırlama yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi kentin gözü kulağı olan yerel basın çalışanlarını yok sayıyor.

Ödül gecesine yerel basından gazete sahiplerini çağırıyor sadece.

Buna kimsenin  itirazı olamaz, yerel gazetelerin imtiyaz sahipleri elbette orada olacak, pekala ödül gecesini kim izleyecek, kamuoyuna kim duyuracak?

Antalya’nın adını taşıyan bir etkinlikte Antalyalı gazetecilerin bulunmayışı hem üzücü, hem de düşündürücü..

Antalya yerel basınının emekçilerine Altın Portakal Film Festivali’nde de aynı haksızlık yapılıyor.

Antalya’nın adını taşıyan festivalin basın toplantısının İstanbul’da yapılması gibi yakışıksız bir uygulama yapılıyor.

Festival süresince tıpkı bu geceki ödül töreninde olduğu gibi İstanbul basını Antalya’da krallar gibi ağırlanıp, deniz keyfini çıkartırken, yerel basının emekçilerine etkinliklerin bir bölümü ve ödül gecesi kapı duvar oluyor.

Antalya yerel basınını yok sayanlar, kendilerinin o koltuklara oturmasında en büyük pay sahibi olan yerel basını yok sayarak bir anlamda kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar.

Yerel seçime artık sayılı günler kaldı.

Yakında adaylar açıklanacak, sonra da basın turlarına başlayacak..

Şimdi yerel basını adam yerine koymayanlar o zaman ki olanakları ile halkın haber alma hakkını en iyi şekilde duyurmak için gece gündüz demeden çalışan Antalyalı gazetecilerin yüzüne nasıl bakacak ?

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Altın Portakal Film Festivali’nin düzenlenmesinde başrolü oynayan Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV)’ın yerel basına olan bu soğuk yaklaşımı yerel seçimler öncesinde siyasi partiler ve adaylar açısından da olumsuz bir hava yaratacak doğal olarak.

Antalya’nın yarım asırdır yaşattığı film festivalinden hem Antalyalıları, hem de Antalya’nın yerel basınını dışlayan anlayışın yönetim değişmesine karşılık hala sürüyor olması da düşündürücü..

Bir başka üzücü nokta ise AKSAV’ın kurucular kurulu üyelerine bile sadece dün akşam ki kokteyl için davetiye gönderilmesi.

Antalya’da kültür ve sanat etkinliklerinin kurumsallaşmış bir yapının organize etmesi için yıllar önce AKSAV’ı kuranlara yapılan bu vefasızlık da affedilecek türden değil.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve AKSAV yönetimi, “Bizim için yaygın basın yeter. Nasıl olsa yaygın basının ekleri var, onlar bizim haberlerimizi veriyor, yerel basın yazmasa da olur “ diye düşünüyorlarsa bundan sonraki sürece de katlanmak zorunda kalacaklar..

Söz konusu olan bulvar gazeteciliği haberleri ile sorun yok..

Ama seçim dönemine girildiğinde o çok güvendikleri yaygın basın gazeteleri ve ücretsiz eklerinin haber anlayışlarının onları hiç de mutlu etmeyeceği bilinen bir gerçek..

Antalya’nın sorunlarını kendisine dert edinen, Antalya’nın çıkarlarını tüm baskı ve yaptırımlara rağmen korumakta kararlı olan, duruşunu ne pahasına olursa olsun değiştirmeyen Antalya yerel basını yerel seçimlerin de kaderini değiştirecek..

Kimse bunu aklından çıkarmasın..

Kimse de Antalya yerel basınını horlamaya, yok saymaya kalkışmasın..

Sonra çok üzülürsünüz..

Bizden söylemesi..

Gerisi size kalmış..