
İbrahim Akkaya
Yatırım düşmanı, Antalya düşmanı !
İşe yeni sözleşme dayatmasıyla başladı CLK Akdeniz.
Ardından kesintiler ve arazılar arttı.
Son günlerde ise 45-90 günlük yüklü faturalar konusu var ki, dar gelirliler kara kara düşünüyor nasıl ödeyeceklerini..
Antalya, son yılların en soğuk, yağışlı ve fırtınalı kış aylarını yaşıyor.
İklimin özelliği olarak da vatandaşlar genelde klima ve doğalgazla ısınmayı tercih ediyor.
Elektrik olmayınca klimalar da, kombiler de çalışmıyor.
Ediyor da dondurucu soğuklarda elektrik kesintilerinin ardı arkası kesilmiyor.
Vatandaş burnundan soluyor adeta..
Bazı bölgelerde her gün kesinti var..
Bazı mahallelerde arızalar bir türlü giderilemiyor.
Aboneler de haklı olarak CLK Akdeniz’e tepkili..
Antalya’nın elektrik dağıtım işini sudan ucuz bedelle, takdir edilenin yarısına alan CLK Akdeniz, hedef tahtası haline gelmesine karşı rahatlığı ile dikkat çekiyor..
Herkes CLK Akdeniz’i suçlarken, Genel Müdür Halit Bakal, öyle bir açıklama yaptı ki yer yerinden oynadı adeta..
Halit Bakal, “ Elektrik kesintileri konusunu vatanda yanlış biliyor. Kesintilerden CLK Akdeniz değil, Akdeniz Elektrik dağıtım sorumludur. Buz fatura keser, fatura tahsil ederiz, gerisi bizi ilgilendirmez” diyor..
Demek ki devlet elektrik parası tahsil edilsin diye özelleştirme yapmış..
Bu kadar aciz mi devlet ?
Madem ki sadece fatura kesip, tahsilat yapılacaktı o zaman neden özelleştirdiniz Antalya ile birlikte Isparta ve Burdur’un elektrik dağıtım işin ?
Halit Bakal’ın açıklamalarından şunu alıyoruz :
AKP’nin gözde firmaları olan Cengiz-Limak-Kolin’e(CLK)kıyak çekmek için yapılmış bu özelleştirme..
Arkadaşlar sadece fatura kesip, para toplamak için bu işe girmişler, hem de sudan ucuz fiyatla..
Aklıma DYP’li Hasan Subaşı döneminde Antalya’nın içme suyu hizmetinin özelleştirme yöntemiyle Fransız firması Lyonise verilmesi geldi..
İçme suyu hizmeti özelleştirilirken, Fransız firmasının ilk boruya kadar şebekeyi yenilemesi, kayıp ve kaçakların önlenmesi gibi yaptırımlar konuşulmuştu sözleşmeye..
Ancak Fransızlar konuya Fransız kalmışlar, şebekeyi yenilemek gibi bir iş yapmadıkları gibi tıpkı CLK gibi sadece fatura kesip, tahsil etmişlerdi.
Dahası her yıl suya zam diye belediyenin kapısını aşındırıyorlardı..
CHP’li Bekir Kumbul, içme suyu özelleştirmesini iptal etti..
Kıyamet de koptu.
Efendim uluslararası sözleşmeler varmış, Türkiye’nin ve Antalya’nın başı belaya girermiş, eski Başbakanlardan Tansu Çiller’in imzaladığı Gümrük Birliği Anlaşması’nı çiğnemek olur muymuş, başımız fena halde ağrıyacakmış türünden yakınmalar geldi malum çevrelerden.
Oysa Bekir Kumbul, kamu yararı açısından Antalya’nın içme suyu hizmetini Fransızların yürütmesinin doğru olmayacağını savunmuştu, haklı da çıktı..
Anımsıyorum da o dönemde içme suyunun özelleştirmesini “ Kapitülasyonlar geri geldi’ diye eleştirmiş, dönemin belediye yönetimi tarafından, “ Antalya düşmanı, yatırım düşmanı’ ilan edilmiştim..
Süreç haklılığımızı ortaya çıkardı, ASAT bu işi pekala düzgün yapıyor..
Yabancı hayranlığına gerek olmadığı da ortada..
Şimdi CLK Akdeniz’in Genel Müdürü; “Biz sadece fatura keser ve tahsil ederiz’ diyorsa özelleştirmenin ne anlamı var ?
Hemen bavulunu toplayıp gitsin CLK Akdeniz..
Antalya faturayı da keser, tahsilatını da ciddi yapar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.