
İbrahim Akkaya
Yasak mı ? Hadi canım sende !
Her yıl 15 Mayıs-15 Ekim arasında inşaat yasağı uygulanır.
İnşaat yasağı için Kültür ve Turizm Bakanlığı, her yıl Antalya ile birlikte Ankara, Aydın, Aksaray, Adıyaman, Balıkesir, Bursa, Denizli, Kocaeli, Muğla, Mersin, Nevşehir, İzmir, İstanbul ve Yalova valiliklerine genelge gönderir.
Bakanlığın genelgesinde inşaat yasağına kesinlikle uyulması gerektiği vurgulanır, yasağı çiğneyenlere yaptırım uygulanması istenir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl inşaat yasağı ile ilgili genelgeyi bir sürpriz yaparak 81 il valiliğine gönderdi.
Genelgenin tüm valilikleri kapsamasının nedeni ise iklim değişikliğinin turizm faaliyetlerini olumsuz etkilediği noktasındaki bakanlık görüşü.
İlk bakışta inşaat yasağı olumlu bir karar olarak algılanıyor.
Diğer illeri bilmeyiz ama Antalya’da bu yasağın adı var kendi yok.
Çünkü inşaat yasağını takan yok..
Takan olmadığı gibi yasağı delenlere yönelik cezai bir işlem de yok.
Bir anlamda yasak savma inşaat yasağı.
Antalya’da 15 Mayıs- 15 Ekim tarihleri arasında yasağı çiğnediği için durdurulan ve cezai işlem yapılan bir inşaat gördünüz mü, duydunuz mu ?
Gerçek şu ki inşaat yasağı kaçak inşaat yapanlar ile işgalcilerin işine yarıyor.
Nasıl mı ?
Antalya sahillerinde yüzlerce kaçak inşaat var..
Yayılmayı anlayışı sürdüren turizm yatırımcıları sahilleri babalarından kalan mirasmış gibi kapatıyor, spor tesisi adı altında, plaj bar ayağına çevirip ticari alanlar oluşturuyor.
Sahillerde yapılan denetimlerde ise turistik tesislerin kaçak bölümleri ile sahilde oluşturdukları bu ticari işletmeler için mahkemeler yıkım kararı veriyor.
Mahkemelerin yıkım kararları ilgili belediyeye gereğinin yapılması için gönderiliyor.
İşte bu noktada belediyelerin karşısına inşaat yasağı çıkıyor.
Belediyeler söz konusu kaçaklar ile işgalleri ortadan kaldırmak için inşaat yasağının bitmesini bekliyor.
Yasağın sona ermesine birkaç gün kala turistik tesisler bu kez mahkemeden yıkımı istenen kaçak ve işgaller için yürütmeyi durdurma kararı veriyor.
Belediye yıkmakta ne kadar kararlı olursa olun ‘ Mevzuat hazretleri’ ile yasalardaki boşlukları çok iyi bilen turistik tesisler, biraz da ‘Ahbap çavuş ilişkisi’ ni devreye sokarak yıkımı turizm sezonunun ve inşaat yasağının başlamasına getiriyor.
Böylece turizmin kaçakları bir türlü yıkılamıyor.
Aslında yasak koyucu da yasağın asla uygulanmayacağını biliyor..
İnşaat yasağı ‘Dostlar alış verişte görsün’ den başka bir şey değil..
Antalya’da kimsenin turizm sezonu ve inşaat yasağı diye bir sorunu yok..
Bürokratlar kimi yakınmaları “İnşaat yasağı sadece turistik tesislerin yoğun olduğu bölgeler için geçerli’ bahanesiyle kılıf buluyorlar.
Antalya’da inşaat yasağının nereleri kapsadığını bilen yok.
İnşaat yasağının çiğnendiği yönündeki şikayetler de Konyaaltı ve Lara bölgelerinden geliyor.
Vatandaşlardan gelen şikayetlere genellikle ‘Orası yasak kapsamına girmiyor’ yanıtını veriliyor.
Yeni inşaat yasağı Antalya’da çok bilinmeyenli denklem gibi..
Yasağın nereden ne zaman başladığını bilen olmadığı gibi, bittiği zaman da hangi çalışmaları kapsayacağı konusunda bir açıklık ta yok.
Sözün özü ben bu inşaat yasağı haberlerini okuyunca sadece gülüyorum.
Sadece inşaat yasağının uygulanamıyor olmasına değil..
Turizm sezonu olarak kabul edilen 15 Mayıs-15 Ekim arasında Konyaaltı sahil yolu(Akdeniz Bulvarı)’nın girişine Antalyaspor(Migros)Kavşağı’na ‘ Ağır tonajlı araçların girişi yasaktır´ yazan dev bir tabela konur.
Böylece tabelayı asan UKOME(Ulaşım Koordinasyon Merkezi) görevini yapmış olur..
Çünkü 24 saat Konyaaltı sahil yolundan ağır tonajlı araçlar geçer, plaja gidenlerin hayatı tehdit altına girer; sık sık ölümlü ve yaralamalı kazalar olur.
UKOME’de o tabelayı asarak görevini yapmış olur, yasağın dileniyor olması kimseyi rahatsız etmez..
Kimse de ‘Neden yasağı uygulamıyorsunuz ?’ diye sorgulamaz..
O nedenle ben bu iki yasağa gülüp geçerim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.