Bir Cumhurbaşkanı düşünün ki, ülkede yaşayan insanların özel veya genel durumlarına ilişkin sürekli değerlendirmeler yapsın.
Önce insanların kaç çocuk yapacaklarına karışıp asgari 3 çocuk talep eden bu zihniyet; insanların dünyaya getirdikleri çocukların infak, iaşe ve eğitimlerini gerçekleştirecek gelir seviyesinde olup olmadığını dahi düşünemeden bu talepte bulunuyor.
Bu çocukların ileride yukarıda belirtilen yetersizlikten dolayı terörist olup, dağa çıkabileceğini öngöremiyor. Nitekim ülkenin doğu ve güneydoğusunda sayısını dahi hatırlamadıkları çocuklarının, terör örgütünün eline geçtiğini görmezden geliyor. Uyuşturucu ve suça itildiğini sanki hiç bilmiyor.
Öte yandan aynı kişi, çocuğu olmayan siyasetçileri aşağılayan açıklamalarda bulunmaktan da geri kalmıyor.
İnsanların en özel alanlarına girmekten çekinmeyen ve pervasızca açıklamalarda bulunan bu kişinin son açıklaması çok dikkat çekici:
‘Çalışan ve bu yüzden çocuk doğurmayan kadın yarım insandır.’
İnancına göre, kadını sosyal yaşamda ve iş hayatında görmek istemeyen Cumhurbaşkanının söylemi, zaten ülkeyi getirdiği noktayı açıkça ortaya koyuyor.
Ülke nüfusunun yarısını teşkil eden kadınların ülke ekonomisine ve üretime katkıları değerlendirildiğinde; onları çalışma hayatından uzaklaştırıp eve kapatmanın, ülke ekonomisini de ne denli etkileyeceği ortadadır.
Kadını evde tutup doğuracağı 3 veya daha fazla çocuğa bakması koşulu ile ev işlerine yönlendirmek talebinin en önemli göstergesi, ev işi yapan kadınlara sigortalı çalışma düzenlemesidir.
Erkeğin eşiti ve paydaşı kadını sosyal hayattan, iş ve eğitim hayatından; velhasıl yaşamdan koparıp eve kapatan zihniyetin ülkeye ödeteceği bedel ortadadır.
Bu nedenle başkanlık taleplerini yanlış ve tehlikeli bulmaktayız.
Saygılarımla..
Av. Cengizhan GÖKÖZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.