Şurası yadsınamaz bir gerçek ki AKP, 12 yılı aşan iktidarında Türkiye’yi ve Antalya’yı değiştirdi, değiştirmeye de devam ediyor.

Son aylarda yaşananlar, bu değişimin önümüz süreçte hızlanarak devam edeceğini gösteriyor.

AKP, genelde de, yerelde de engel tanımaz bir yönetim anlayışı ortaya koyuyor,

Bu da yasa tanımaz, yönetmelik tanımaz bir yönetim modeli yaratıyor ki, Antalya’nın ve ülkenin geleceği açısından son derece kaygı verici bir durum.

Tablonun bu denli karamsar olmasının en önemli suçlusu ise siyaset kurumu..

Siyaset kurumu da diğer kurum ve kuruluşlar gibi AKP iktidarı ile birlikte değişmeye, geriye gitmeye, özelliklerini ve hedeflerini kaybetmeye başladı.

Son dönemde yaşanan olaylar bir avuç inanmışın, bir avuç ilkeli duruşun temsilcileri dışında siyasetin çıkar ilişkisi ile yaşandığını, insana hizmet sanatı olarak bilinen siyaseti kendilerine meslek seçenlerin önemli bir bölümünün kişisel hırsları bir yana çıkarları her yolu mubah sayan omurgasız duruş içinde olduklarını ortaya koydu ve görünen o ki bundan sonra da koymaya devam edecek.

CHP’den istifa eden 14 kişi adına açıklama yapan Muratpaşa Belediye Meclisi esi Üyesi Eşref Ural’a katılmamak olanaksız..

Eşref Ural, ATİK’te düzenlenen toplantıda istifa gerekçelerini açıklarken sadece CHP’nin değil, MHP ile birlikte diğer siyasi partilerin, özellikle de ebedi muhalefeti benimseyen partilerin ve de partilerin koltuğa yapışmak dışında pek fazla etkileri olmayan yöneticilerinin durumu da ortaya koymuş oldu.

Şöyle diyordu Eşref Ural :

“CHP iktidara talip oyma iddiasından vazgeçmiş bir politik mecraya dönüşmüştür. Toplumda her gün uzaklaşmaktadır. HP halkımızın beklediği doğrultuda siyaset yapma görevini yerine getirememektedir. Parti içi iktidar olma kaygısı, diğer bütün görev ve amaçların öne geçmiş durumdadır. CHP’deki kavga memleket sorunları için değil, aktörlerin siyasi ikballeri için sergilenmektedir”

Ural’ın şu sözleri ise AKP’nin neden her seçimi oylarını artırarak kazandığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı olan 29 Ekim 2023’te rejimi değiştirme gibi bir hedefi korkusuzca koyduğunu açıklıyor:

 “Partinin tepesinde oturandan en alttaki üyeye kadar hiç kimse gelecekte Türkiye’yi CHP’nin yöneteceğine dair bir umut taşmamaktadır. Umutsuzlu, inançsızlık ve güvensizlik had safhadadır. Partide herkes gemisini kurtarma derdine düşmüştür. Şahsi kariyeri için mesai yapmaya başlamıştır. Birlik ve beraberlik söylemleri samimi değildir”

Aslında Eşref Ural ve arkadaşlarının istifası sürpriz değil..

Asıl sürprizi çıkarı için kimliğini ve kişiliğini satarak AKP’ye kapaklanan ve kendilerini “CHP’nin sahipleri- bekçileri’ olarak tarif edenler ile onları bünyelerine kabul edip başta tacı yapanlar ortaya koydu.

CHP böyle e MHP farklı mı ?

Beterin de beteri var..

Orası tam bir cadı kazanı..

CHP İl Başkanı Devrim Kök gibi MHP’nin genç İl Başkanı Osman Çetin’de partilisi tarafından sevilmiyor ve istenmiyor..

Çetin ve çevresi ile ilgili olarak pek çok dedikodu var, akçeli ilişkiler iddiaları dolaşıyor partililer arasında..

Antalya siyasetinde, özellikle muhalefet partilerinde tuz kokmuş arkadaşlar..

Bunu niçin mi söylüyorum ?

Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Altınova’da bir akaryakıt ve LPG istasyonu için imar planı tadilatı yapıldı.

Söz konusu tadilat için MHP’den Muratpaşa Belediye Meclisi üyesi seçilen, hatta başkanlık divanı üyesi de olan Osman Kepez’in pazarlık yaparak AKP’ye geçtiği de iddia edilmişti.

İmar planı tadilatı ile yanar döner Osman’ın akrabasına büyük rant sağlanırken, aynı güzergahta bulunan ve dosyası daha önce tekamül ettirilen CHP’li Gürsel Karabayır’ın talebine ise ret denilmişti.

İşte MHP’de seçilip AKP’ye kaçan Osman Kepez’in akrabası için yapılan imar planı tadilatına MHP’li üyelerin de oy vermesi kafaları karıştırmıştı..

Söz hakkı MHP İl Başkanı Osman Çetin’in olması gerekirdi.

Biz de sorduk, Çetin’in yanıtı tuzun gerçekten koktuğunu gösterdi..

MHP İl Başkanı Osman Çetin, bu garip işe, “ AKP’ye geçti diye birilerine tavır olmaz, Meclis gerekeni yapmış” yanıtını verdi..

Hadi bakalım kolay gelsin..