Toplumsal Şizofreni Geçiriyoruz

 



Şizofreni, kişilerde görülen, bir hastalık olarak bilinir. Yani kişi, gerçekler ile ilişkisini azaltır, kendine gerçekçi olmayan bir dünya kurarak orada yaşamaya başlar..
--Peki, toplumlarında böyle bir hastalığa yakalanması mümkün müdür? diye sorar isek kendimize. Çok üzgünüm ki, maalesef mümkün. Toplumların şizofreniye yakalanması konusunu ilk Stefan Zweig'in CLARRISSA romanını okuyunca öğrenmiştim..
--1900'lü yıllar. Henüz Avusturya-Macaristan İmparatorluğu parçalanmamış, İmparatorluğun Prensi Franz Ferdinand öldürülmemişti. Ama tüm Avrupa'da bir dağınıklık, bir savrulma yaşanmaktadır. Kişiler, aileler, toplumsal yapılar bir dağılma, parçalanma yaşamaktadırlar. Ve sonrası malım. 1'inci Paylaşım Savaşı.
 
--Kapitalizmin bu savrulması Birinci Paylaşım Savaşı ile de bitmeyecek ve Yeni kurulan Almanya, 2'nci dünya/Paylaşım Savaşının ateşine odun atmaktan çekinmeyecek ve Adolf Hitler diye birini Başkan seçecekti.
--Birinci ve İkinci Paylaşım Savaşlarının öyküleri malumdur. İki Osmanlı İmparatorluğunu parçalamış yok etmiş, İkinci Paylaşım Savaşı ise, birincinin Komutanlarından İsmet Paşa (İNÖNÜ) tarafından usta manevralar ile atlatılacaktı.
--Maalesef, bu günler 3'üncü Paylaşım savaşı günleri.
--Ve toplumsal olarak bir cinnet /ŞİZOFRENİ geçiriyoruz ve sağlıklı olanlarımız bile olanların farkına değiliz.
--İktidar kanadının söylediklerine, muhalefet kandı inanmıyor, Muhalefetin söz ve söylemleri ise iktidar kanadı ve taraftarlarınca dalga geçme konusu yapılıyor.
--Kimin doğru ya da yanlış söylemesi değil sorun olan. Hiç kimsenin olanları ve olayları gerçek boyutu ile görmemesi.
 
--Sayın KILICDAROĞLU'nun yaptığı ADALET yürüyüşü ne tukaka yapılacak bir şeydir,
--Ne de tüm sorunların çözümüne gidecek bir yol olarak görülmesi ve sorunlara çözüm bulacak diye düşünülmesi doğrudur.
--Demokrasiler de İktidar ve Muhalefet birlikte sorunları çözer. Elbette ki 15 yıl iktidar da olan bir parti ve Lideri bütün sorunların kaynağını başkalarına yükleyerek olayların siyasi sorumluluğundan kaçamaz ve kurtulamaz.
 
--Olan olmuştur.
 
--Bu ülke bizimdir ve de gidecek başka bir yerimiz de yoktur.
--İktidar ve Muhalefet ile,
--Biz YURTTAŞLARA DA BÜYÜK SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTEDİR.
--Bu sanal ortam da herkes kendi paylaşılarını görüyor ve okuyor. Yani, iktidar tarafı, muhalefeti eleştiren paylaşımlarını kendi arasında,
--Muhalefet kanadı da, İktidarı eleştiren paylaşılarını kemdi, aralarında yapmakta ve her iki taraf da biri binden haberi bile olmamaktadır. Facebook'un sistemi gereği.
--Ne dediğimi anlamak için lütfen, size en muhalif bir tanıdığınızın herkese açık sayfasına bir girin bakın.
 
 --Ne dediğimi anlayacaksınız.
--Bunları görünce de gerçekten, TOPLUMSAL BİR ŞİZOFRENİ geçirip , geçirmediğimiz siz karar verin.
--BU ÜLKE BİZİM.
 
VE GELECEK NESİLLERE BÖYLE YIKIK DÖKÜK TESLİM ETMEYELİM!..
--NE DERSİNİZ?.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Uysal Arşivi

Ninemden guguk kuşu öyküsü

09 Ağustos 2025 Cumartesi 10:04

SÖZÜN DE BİTTİĞİ YER OLUR MU?

02 Ağustos 2025 Cumartesi 11:24

PLANLAMA- PLAN LAMA- PLAN- LA- MA

01 Ağustos 2025 Cuma 11:51

GÜRKUT ACAR'I TANIMAK

14 Temmuz 2025 Pazartesi 21:04

SORUN, SORUN OLUR MU YARATILIR MI?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:48

HER ÖLÜM ÖLÜM MÜDÜR?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:11

DOLANI DOLANI GELİYOR DA UYUYORUZ

01 Temmuz 2025 Salı 17:59