
İbrahim Akkaya
Terörist diyenin alnını karışlarım !
Kuşkusuz referandum sürecinin en parlak ismi CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya
Milletvekili Deniz Baykal.
Baykal, Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi ile ilgili en net, en anlaşılır bilgileri veriyor..
B:unları yaparken de geçmişten örnekleri sıralıyor, Türkiye’de 16 Nisan referandumu ile getirilmek istenen başkanlık sisteminin sakıncalarını anlatıyor.
Baykal’ın referandum süreciyle ilgili konuşmalarını sadece CHP’liler değil, MHP’liler, AKP’liler, DYP’liler, DP’liler, Anavatanlılar, Vatan Partililer, SP’liler, ÖDP’liler, TKP’liler, liderlerine rağmen BBP’liler, diğer siyasi partiler, partili partisiz kalabalık vatandaş topluluğu ilgiyle beğeni ile heyecanla izliyor.
Deniz Baykal,Anayasa değişikliğine ilişkin en çarpıcı konuşmasını ise önceki gün Başkent Ankara’da Yenimahalle Belediyesi’nin Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde yaptı..
Salondakilerin iki-üç katı vatandaşın dışarıda kaldığı konuşmasında Baykal, referandumda ‘hayır’ oyu kullanacağını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bana terörist
diyecek olanın da anlını karışlarım. Hayır demeyi bir korkutmaca haline
getirmek isteyenlere izin vermeyiz. Hayır demek vatanseverliğin bir gereğidir”
‘Aydınlık Bir Türkiye İçin Hayır’ çağrısı yapan Baykal, referandumun önemine vurgu yaparak, şöyle dedi:
“ Asırlık bir karar
alacağız. Çocuklarımızı etkileyecek. Bu bir siyasi seçim değil. Bu bizim
yüzyıllık geleneğimiz, siyasi kutsalımız. Meclis şu kadar insanın bir araya
gelip görev yaptığı organ değil. Milletin iradesinin temsilcisi. O meclis
devrilir devrilmez ayrı. Millet kendisi Meclis’te ifade eder. Onu ortadan
kaldıracak başka bir güç yoktur. Aranmamalıdır, bulunmaz”
Baykal’ın tüm konuşmaları çok etkili, AKP’liler dahil özellikle kararsız seçmenlerin sandıkta ‘hayır’ oyu vermesini sağlayacak konuşmalar bunlar..
Deniz Baykal’ın
konuşmaları etkili olunca, kararsızlar dahil seçmenlerin kararı ‘hayır’ yönünde
değişince doğal olarak Aktroller çok rahatsız oluyor.
Bunun son örneğini Ankara konuşmasında gözledik.
Baykal’ın konuşmasını DHA naklen yayın aracıyla veriyordu..
Ancak ses ve görüntü kalitesi çok düşüktü, zaman zaman da yayın kesiliyordu.
Konuşmayı canlı olarak yayımlayan Halk TV, ses ve görüntü kalitesinin bozulmasının DHA yayınından kaynaklandığını alt yazı ile duyurmaya çalıştı.
Ancak kimse ikna olmadı..
Aktrollerin devreye girdiği anlaşıldı..
Deniz Baykal’ın konuşmasını sabote etme çabasına girdiler.
Aynı saatlerde
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Antalya’da Kepez Arena’da konuşuyordu..
Bu mitingi de DHA yayımlıyordu,
o yayında ses ve görüntü olarak hiçbir sorun yoktu..
Baykal’ın konuşmasının sabote edilmesinin suçlusu DHA mı yoksa başka etkenler mi bunun yanıtını net bulmak da elbette güç..
Gerçek şu ki referandum yaklaştıkça siyasi havca bozuldu, söylemler ve eylemler ürkütücü hale geldi.
Bakınız MHP muhaliflerine yapılanlar..
Dün de Sinan Oğan’ın
Yozgat mitingine saldırı oldu..
Bir faciadan dönüldü..
Daha önce Meral Akşener ve Ümit Özdağ’ın konuşma yaptığı mekanlara da kendilerine ‘Genç Ülkücüler’ adını veren gruplar saldırmış, polis olayları güçlükle önlemişti.
MHP muhaliflerine yönelik saldırıların Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin onları hedef göstermesi sonucunda yaşandığını söylemek sanırım kahinlik olmaz.
16 Nisan Pazar günü yapılacak referandum bir siyasi seçim değil.
Seçmenler bir parti için oy kullanmayacak..
Ancak referandumun propaganda süreci siyasi bir seçim atmosferine, hatta daha da kritik bir noktaya taşındı..
‘Hayır’ oyu verecekler resmen hedef tahtasına konuldu..
Dileriz son 21 günde referandum propaganda süreci ülkenin ve Antalya’nı huzurunu bozacak, insanları birbirine düşürecek, ayrıştıracak, bölecek, hatta kardeşi kardeşe düşman edecek noktaya taşınmaz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.