Teokratik düzenin altyapısı tamamlanıyor

 

         TBMM halkın iradesinin somutlaşmış şeklidir. M. Kemal kendisinin kurduğu TBMM’ye; kendisine başkomutanlık yetkisini vermediği zamanda bile saygı göstermiştir.

         AKP iktidarı ise TBMM açık olduğu halde; olağanüstü hallerde kullanılması gereken “kanun hükmünde kararname” (KHK) çıkararak TBMM’yi devre dışına itmiştir.

Bu kararnamelerden birisi de “Kuran kurslarına giriş yaşını” kaldıran 653 sayılı KHK’dir.

         Böylece; daha adını bile söyleyemeyen ilkokul çağındaki çocuklarımız; bilmediği bir dilde, hiçbir pedagoji eğitimi görmemiş hocaların insafına teslim edilmektedir.

İşin esası; Kuran öğretimi değil, çocukların “eğitim birliği” ilkesinin dışına çıkarılmasıdır. Böylece Cumhuriyetin eğitim sisteminin temeli delinmektedir.

         Bu birinci hamleden sonra ikinci adıma geçilmiştir.

         Bu adım; hiç gerek yokken ilkokullara “Arapça” derslerinin konulmasıdır.

         Böyle bir durum elbette “dil öğretme” gerekçesine dayanmıyor!

         Bütün sağlanmak istenen Cumhuriyetin temel devrimlerinden biri olan “harf devrimini” delmektir.

         “Arapça dersi” konularak Arap alfabesi öğretilecektir. Bu uygulama uzun vadede; soldan sağa doğru yazılan yazı yerine sağdan sola doğru yazma alışkanlığını sağlamaktır.

…….

         Laiklik ilkesinin altını boşaltan ve suç olan, gelecekte hesabı sorulacak olan bu adım yetmez gibi; üçüncü adım atılmıştır: YÖK başkanı, giderayak, üniversitelere girişte; mesleki öğretimden gelenlerle düz lise öğretimi görenler arasındaki KAT SAYI uygulamasını kaldırmıştır.

         Bu durum; anayasanın eşitlik ve adalet ilkesine aykırıdır. Lise mezunu yüz binlerce gencimizin hakkının ihlal edilmesidir. Meslek eğitimi seçenler de bizim çocuklarımızdır. Ancak mesleki öğretimi seçenler; baştan itibaren belirli bir statüyü kabul ederek başlamıştır.

         Amaç nedir?

         Adım adım nereye gidilmektedir?

         Bu da yetmemiş gibi (…) Milli Eğitim Bakanlığı kanun hükmünde Kararname ile yeniden yapılandırıldı. 32 birim 17’ye indirildi, bakanlık tüm yöneticileri görevden aldı. Bakanlığın Atatürk milliyetçiliğine bağlı vatandaş yetiştirme ve “Milli Güvenlik Siyaseti’ne bağlı olma” kuralı kaldırıldı. Yerine küresel sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda adam yetiştirme ilkesi getirildi.

         “Cumhuriyetin modası geçti” diyen M. Eğitim Bakanı’nın buraya getirilmesinin nedeni de böylece daha iyi anlaşıldı!...

         Bunlarla bitmedi.

         AKP iktidarı bir adım daha attı;İslam’da “ruhban sınıfı” olmadığı halde, nasıl ve kim tarafından belirleneceği belli olmayan “molla”ları devlet memuru yapıp aylık bağlanması gündeme getirildi.

         Türkiye’de Cumhuriyetin okullarında yetişmiş binlerce imam hatip okulu mezununa haksızlık değil midir bu durum? (…)

         Çağdaş Hukuk Sistemi, Kuvvetler Ayrılığı Sistemi, Tarafsız Yargı, velhasıl Cumhuriyet katlediliyor!”(*)

         Bununla da bitmedi önceki gün kabul edilen “Yargı Paketi”yle iktidar “Ali kıran-baş kesen” haline getirildi. Artık, iktidara bağlı yargıçlar “kuvvetli delil” yerine “kuvvetli şüphe” var diyerek herkesi tutuklayabilecekler.

         Yargıtay ve Danıştay yani Yargı;Yürütmenin, emir ve komutası altına girdi.

         Cumhurbaşkanı, başbakanın yetkilerini kullanıyor.

         Özetle;

İlkokullara Arapça öğretimi,

Kuran kurslarında yaş sınırının kaldırılması,

Üniversiteye girişte kat sayının kaldırılması,

Mollalara aylık bağlanması,

Devlet sırları yasası,

Buna şimdi bir de İl Müftülerine resmî nikâh kıyma yetkisini ekleyin.

Yargılanması gereken Cumhurbaşkanının, ’Yargının Efendisi” haline getirilmesi…

Hepsine birden bakın.

Ne görüyorsunuz?

Bal gibi “Türkiye İslam Cemahiriyesi” değil mi?

         Müslüman Kardeşler Örgütü iktidarı ele geçirse bu kadarını yapamazdı!...

         Bu; Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu “Laik, Demokratik Hukuk Devleti”ni ilga etmek (ortadan kaldırmak) değilse nedir? TC Anayasası, Cumhurbaşkanı ve AKP tarafından fiilen ortadan kaldırılmıştır.

         Gerisi aymazlıktır, korkmaktır, görevini yapmamaktır !...

 

(*)28 Aralık 2011, Av. Gürkut ACAR ( Antalya Milletvekili)

     Yazı/yorum yazısından alınmıştır.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürkut Acar Arşivi

Yurttaşı enayi yerine koymak

28 Nisan 2021 Çarşamba 19:37

Bu sefer kaçıncı?

26 Nisan 2021 Pazartesi 06:30

Amirallere zulüm

13 Nisan 2021 Salı 06:48

Güvenlik soruşturması

05 Nisan 2021 Pazartesi 06:38

Papalagi

31 Mart 2021 Çarşamba 06:30

Örsan Öymen'e açık mektup!

19 Mart 2021 Cuma 06:38

Bu kaçıncı?

01 Mart 2021 Pazartesi 06:39

AKP'den sonra da Türkiye var olacak

15 Şubat 2021 Pazartesi 06:35