
İbrahim Akkaya
Tamamen duygusal !
Çok değil 2 gün önce Antalya siyasetini çok iyi bilen, Antalya’nın nabzını iyi tutan ve ‘Aksaçlı’ olarak tarif edilen deneyimli bir siyasetçi, “Akkaya seçime çok az bir süre kala, iki ya da üç gün önce bir bomba patlayacak. Antalya’da siyasi dengeleri değiştirecek bir transfer ya da istifa olacak” demişti..
İtiraf edeyim, itibar etmedim bu iddiaya..
Hatta bıyık altından güldüm..
Herkesin kendisi siyasi ulema gibi gördüğü süreçte bu tür söylemlerin artacağı yorumunu yaptım kendimce..
Haksızlık etmişim..
Eski siyasetçinin iddiasını pek hafife almışım.
Bu iddiaları yazıp, sizlerle paylaşmadığım için de pişmanlık duyduğumu da söylemeliyim.
O istifa haberi dün geldi..
Kemal Çelik, MHP’den istifa etti..
Yazılı bir açıklama duyurdu istifasını Çelik, partisini suçladığı gibi, ‘istikrar’ vurgusu yaparak AKP’ye destek vereceğini işaret etti..
Çelik, partisinin ‘paralel yapı’ tehlikesini görmezden gelme eğilimi içinde olmasını istifasına gerekçe olarak gösteriyor.
Böylece AKP kanadına de sempatik görünme çabasında olsa da bu istifanın tamamen ‘duygusal’ olduğunu iddia edenlerin sayısı bir hayli fazla.
Kemal Çelik’le olaylı bir şekilde Emniyet Genel Müdürü olduğu 26 Mayıs 1997’de Ankara’da tanışmıştık.
Dönemin Başbakanı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, sonradan Antalya Valisi olarak da görev yapan dönemin Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel’in odasını zorla açtırarak, makam koltuğuna Çelik’i oturtmuştu..
Çelik’le tanışan ve Ankara dışından ilk kutlayan da biz olmuştuk..
Halef-selef konumundaki Alaaddin Yüksel ve Kemal Çelik’in yolları kaderin cilvesi Antalya’da kesişmişti.
Kemal Çelik’in MHP’ye geçişi de sürpriz olmuştu..
Gerçek şu ki MHP tabanı, Çelik’in partisine katılmasını, milletvekili ve iki dönem Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterilmesinden hiç hoşnut olmadı..
Yani MHP tabanı ile Çelik arasındaki kan uyuşmazlığı vardı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kemal Çelik’e merkez yönetiminde de görevlendirmesine rağmen soğukluk bir türlü giderilemedi..
Pekala Kemal Çelik, MHP’den neden istifa etti ?
Neden istikrar vurgusu yaparak AKP’yi destekleyeceğini ima etti ?
MHP’nin son günlerde hızlı bir yükselişi var..
Adana, Mersin ve İstanbul’da Bahçeli’nin mitinglerine rekor oranda katılım olması AKP’yi iyice telaşlandırdı.
Anketlere göre AKP’nin oyu hızla eriyor, CHP ve MHP’nin oyları artıyor, HDP’ de barajı aşıyor.
Bu durumda AKP’nin tek başına iktidar olma şansı da kalmıyor.
AKP kurmayları ‘bir şeyler yapmak lazım’ dediler, belediye meclis üyelerini tek tek avladıkları MHP’ye yeni bir kanca atarak Kemal Çelik’i kopardılar..
Çelik’in yeniden milletvekili adayı gösterilmediği için mutsuz olduğu, MHP’den uzak durmaya çalıştığı, hatta kimi mekanlarda MHP yönetimi aleyhinde konuşmalar yaptığı söyleniyordu.
AKP, Çelik’in MHP’den istifasını sağlayarak, partide kavga varmış havası oluşturarak, MHP’den gelen emanet oyları muhafaza etmeye çalışıyor.
Türkiye genelinde ise hedef belli..
Seçim kampanyasında gelinen nokta ve AKP sözcülerinin tavrı da ortada..
AKP, ne olursa olsun iktidarı bırakmak, seçimi kaybetmek istemiyor.
AKP, iktidarda kalmayı tek çare olarak görüyor, çünkü iktidarı kaybederse hesap verecek, hesabı verirken de çok zorlanacak.
AKP Antalya Milletvekili Hüseyin Samani, şu sözleriyle AKP’nin iktidar tutkusunu ortaya koyuyor :
“En büyük namus meselesi iktidara sahip çıkmaktır”
4 gün sonra namus meselesinin geldiği noktayı birlikte izleyeceğiz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.