
İbrahim Akkaya
Sporu rahat bırakın
Siyasetle, seçimle, yolsuzlukla, operasyonla hızla değişen gündemle başımız döndü adeta.
Ülke genelinde olsun, Antalya özelinde olsun gelişmeleri izlemekte zorlanıyoruz.
Bu kadar stresi kaldırmak, böylesine ağır ve de yüklü gündemin altından kalkmak gerçekten güç.
Gündem değiştirmede usta olan iktidar, 17 Aralık soruşturmasını unutturmak için gündemi sürekli pompalıyor.
AKP-Cemaat kavgası ise yaşanan kaos ortamının en önemli malzemesi haline geldi.
Bu noktada en çok zorlananlar kuşkusuz kamu görevlileri.
Hangi tarafa yakın duracaklarını kestiremiyorlar.
Bu işlere bulaşmış olanların işi gerçekten güç.
Tercihte büyük sıkıntı çektikleri yadsınamaz bir gerçek.
Yönetici konumunda olanları ise ciddi bir koltuk kaygısı sardı.
Antalya’da kimi yatırımcı kurum ve kuruluşların müdürlerinin koltuğu kaybetme endişesi ile akşamın geç saatlerine kadar ofislerinden ayrılmadıkları görülüyor.
Son derece nazik bir süreci yaşıyoruz.
Her an kötü bir şey olacakmış gibi de ürkekleştik hepimiz.
Gerçek şu ki şüpheci bir yapıya büründük.
İtiraf edelim psikolojimiz de ciddi biçimde bozuldu.
Sizi bilmem ama ben maç izleyerek stres atıyorum.
Futbol ve basketbol öncelikli olmak üzere spor karşılaşmalarını izlemeyi yeğliyorum.
Maç izlerken de tıpkı Konyaaltı’nda balık tutuyormuş gibi rahatlıyorum.
Toplumu her konuda geren AKP iktidarı maç keyfimizi de tüketmek üzere.
Bakınız Fenerbahçe’nin başına gelenlere..
‘Şike yaptınız’ diye kulübe ve Başkanı Aziz Yıldırım’a ceza veriliyor, şikenin hangi takım ya da kişilerle yapıldığı belli değil.
Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım ek taraflı şike yaparak dünyada eşi benzeri görülmemiş bir olaya imza koymuşlar.
Türk sporunun duayenlerinden Gültekin Çeki, “Sporda bir yanlış yapılmışsa, bunu sporun kuralları çözer. Spora siyasetin karıştırılması son derece yanlış” diyor.
Bir zamanlar Genel Müdürlüğü’nü yaptığı Galatasaray’a koz kondurmayan Gültekin Çeki, Fenerbahçe’ye yapılanların büyük haksızlık olduğunu, Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe taraftarının duruşuna ise sempati olduğunu söylüyor.
Elbette ‘her şeye karşı’ sloganını benimsemesine rağmen Tam Bağımsız Türkiye hedefinde kararlı adımlarla yürüyen Beşiktaş’ın Çarşı Gurubu’nu da unutmamak gerekli..
Ben bir Fenerbahçe taraftarı olmama rağmen Çarşı’ya hayranlık ölçüsünde sempati duyuyorum.
Fenerbahçe’yi yıpratma çabalarından ödün verilmeyeceği son olayla bir kez daha anlaşıldı.
Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda Pazartesi akşamı oynanan Fenerbahçe-Torku Konyaspor maçında Konya seyircisi ‘ Ya Allah bismillah Allahuekber’ sloganı atıyor.
Fenerbahçe taraftarları ise ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı ile takımlarını destekliyorlar.
Emir büyük yerden Fenerbahçe’ye bir maç seyircisiz oynama cezası..
Gerekçesi de ‘ Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganının atılması.
İşte böyle bir süreci yaşıyoruz.
AKP’ye, cemaate boyun eğmedi diye Fenerbahçe’yi boğmaya çalışıyorlar.
Korkutacaklarını; ürküteceklerini, sindireceklerini, itibarsızlaştıracaklarını sanıyorlar.
Büyük yanılgı içindeler.
Spor sporun kuralları ile yapılır.
Sporla uğraşanlar baskıya izin vermez.
Sporu ve sporcuları rahat bırakın..
Bırakın sporu kuralları yönetsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.