Vatandaş hiçbir şeyden çekmedi elektrik faturasından çektiği kadar..

Elektrik futalarıyla soygun tepkilere rağmen bir türlü sona ermiyor.

Ermediği gibi soygun katlanarak devam ediyor..

Elektrik faturalarında kalem sayısı azaltılıp, ‘dağıtım bedeli’ adı altında kurulan soygun tuzağına yapılan hukuksuz zamdan geri dönülmesini bekleyen vatandaşları çileden çıkaran yeni bir gelişme yaşanıyor.

Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, aralarında CLK Akdeniz’in de bulunduğu bazı elektrik dağıtım şirketlerinin dağıtım şebekelerinde meydana gelen arızaların tespit ve onarım bedeli maliyetini mevzuata aykırı olarak abonelere fatura edildiğini öne sürdü.

Yani CLK Akdeniz ve AKP’den torpilli elektrik dağıtım şirketleri, iş bilmezliklerinin, uzman kadrolarla çalışmak yerine daha az maliyetle daha çok iş yaptırmak düşüncesiyle taşeron şirketlere yönelmeleri sonucu ortaya çıkan arızaların bedelini de elektrik abonelerine yüklemeye çalışıyorlar..

Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı Nihat Altay, son günlerde elektrik dağıtım bedellerine gelen zamla ilgili çok sayıda şikayet aldıklarını vurguladı.

Atay, şunları söylüyor :

“Elektrik dağıtım şirketleri bir çok mesken abonesinin bulunduğu bir apartmana elektrik hizmeti götüren yer altı hatlarında meydana gelen arızanın tespitini ücretli yapmaktadır. Arızanın giderilmesi esnasında oluşan maliyeti de vatandaşa yükleyerek, tüm giderleri vatandaştan talep etmektedir. Gerekçesini ise 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’ne dayandırıyor. Yeraltından geçen şebekede meydana gelen arıza maliyetinin aboneye yüklenmesi, bedelin karşılanmaması ve arızanın giderilmemesi kamu hizmetinin engellenmesidir”

Dağıtım şirketleri resmen soygun yapıyor.

Neden mi ?

Elektrik Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği şöyle diyor :

“Mesken abonelerinde elektrik dağıtım şirketinin sorumluluk alanı bina girişine kadardır”

Yani bina girişinden önceki arıza tespiti ve onarımı dağıtım şirketleri sorumlu…

Elektrik hizmeti bir kamu hizmeti, kamu hizmeti de devletin varlık sebebi..

Hal böyle iken kamu ile elektrik dağıtım şirketleri arasındaki anlaşmazlığın bedelinin vatandaşa ödetilmesi kabul edilemez..

CLK Akdeniz ve öteki elektrik dağıtım şirketleri, fatura üzerinden dağıtım bedeli alırken, bir de arazı sebebi ile aboneden ek ücret alınması, sosyal devlet anlayışı ile asla bağdaşmıyor.

Görüldüğü gibi elektrik dağıtım hizmetini özelleştirme kapsamında üstlenen şirketlere sürekli olarak ayrıcalık yapılıyor.

Önleyemedikleri kayıp-kaçak bedelini vatandaşa yükledikleri gibi, devletten de mali destek alıyorlar.

Dağıtım şirketleri, kendilerine haksızlık yapıldığını iddia ediyorlar..

Tüketici kuruluşları, siyasi partiler ve medyanın sürekli eleştiri yaptığını, iyi şeylerin göz ardı edilerek, kendilerinin günah keçisi ilan edilerek, vatandaşa hedef gösterildiğini söylüyorlar…

Ancak tüm eleştirilere, aleyhlerine verilen yargı kararlarına rağmen kendilerine çeki düzen vermeyi, bırakın hizmet kalitesini artırmayı, üste çıkmaya, kendilerini masum göstermeye çalışıyorlar..

Gerçek şu ki AKP iktidarı yandaş şirketlerini koruyor, kolluyor..

Hükümet, hak arayışında olan vatandaşı üzerine güvenlik kuvvetlerini göndermekten çekinmiyor..

Hak arayışının karşılığı biber gazı, tazyikli su ve orantısız güç kullanımı oluyor..

Hak arayışı için sokağa çıkan, yuvasına, taşına; toprağına, doğasına sahip çıkanlara ‘terörist’ muamelesi yapılıyor.

Hal böyle olunca da toplumsal barış bozuluyor..

Toplumsal barış bozulunca da hak arama mücadelesi amacına ulaşmıyor, insanlar arasına nifak tohumları ekiliyor, kavgadan nemalananlar kazançlı çıkıyor..