Cengizhan Gököz

Cengizhan Gököz

Son Tahliyeler

Yıllar önce bir yerden düğmeye basılmışçasına başlayan ve adına “Ergenekon”, ”Balyoz” ,“Casusluk” ve benzeri isimler verilerek ülkenin ordusunun komuta kademesinde komutan ve  önemli görevlerde bulunan cumhuriyete bağlı subaylarının tek tek    tutuklanmasıyla sonuçlanan soruşturma  ve yargılamaları hakkında düşüncelerimizi pek çok kez bu sütunlarda yazarak açıklamıştık.

O gün söylediklerimiz bugün herkes tarafından kabul edilmiş görünüyor.

En azından Anayasa Mahkemesi kararları ile iddialarımızın doğruluğu bugün ortaya çıkmıştır.

Yaklaşık olarak 5-6 yıl ceza evinde tutsak edilen ve yaşları oldukça ilerlemiş bulunan bu insanların mağduriyetini kim karşılayacaktır?

Başta Başbakan olmak üzere AKP yöneticileri başından beri bu işin ne olduğunu bilmiyor muydu?

Bu uygulamaları yaptırdıkları polis, savcı ve hakimler ile başta başına hayvanat bahçesinden atadıkları Tubitak ve benzeri bilirkişi kurumlarının mensuplarını o görevlere kim getirdi.

Şimdi “Paralel” olarak belirtilen yapının temeli ve “Çatısı” kim tarafından oluşturuldu.

Gelinen noktada en inandırıcı olmayan söylem ;

Şuanda gerçekleşen tahliyelerin Hukuki dayanağı olarak gösterilen “Anayasa Mahkemesine Kişisel Başvuru Hakkı” nı Anayasada biz düzenledik. Biz olmasaydık Yargıtay’ın onadığı 40-50 yıllık cezaları alanlar nasıl tahliye olurdu?

Utanmazlığın, pişkinliğin ve arsızlığın bu kadarı gerçekten fazla!

DGM leri kaldırıyorum diyerek kurduğunuz Özel Yetkili (Bence Özel Görevli!) Mahkemelerinizde uydurma bir takım dijital deliller ve teröristlerin gizli tanıklığı ile içeri attığınız bu kişiler yargılanırken yurt içi ve yurt dışından gelen ağır eleştiriler sonucu ve daha sonra sizin hakkınızda soruşturma başlatılınca kapatmaya kalktığınız ve ancak bu insanların dosyalarına bakmak için varlıklarını sürdürdüğünüz “Hukuk Garibesi” bu mahkemelerin yanlışlıklarını başta Başbakan ve Anayasa Mahkemesi Başkanı yeni mi gördü? 

Sonucu itibariyle Anayasa Mahkemesinin kişisel başvuru sonucu temel kişisel hakların ihlali tespiti doğru ve yerindedir.

Ancak Anayasa Mahkemesinin hukuk sistemimizin işleyen bir kuralını bir tarafa atarak kendisini Yargıtay’ın üstüne koyacak bir ceza yargısı denetimi açıkça sağlıklı bir işlem değildir. Zira Anayasa Mahkemesi bir Ceza Hukuku öğretisinden ziyade Anayasa Hukuku öğretisiyle donanımlıdır.

Yapılan Hukukun zorlanmasıdır.

Nedeni kendi yanlışlıklarını bir başka yanlışla düzeltme çabasıdır.

Dileğim bu yanlışlığı kasten yapanların yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde değil ,hukuka aykırı kararları onayan Yargıtay’ın ceza kurulunda yargılanmalıdır. Ancak o zaman yaptıklarının farkına varacaklardır.

5-10 senelik tutukluluk ve 20-60 senelik mahkumiyet kararlarından sonra geç pişmanlığın fayda getirmediğini göreceklerdir.

Başta son tutsak değerli milletvekili Engin Alan Paşa olmak üzere özgürlüğüne kavuşan tüm Yurt Sever ve Kahraman Atatürk sevdalısı askerlerimize geçmiş olsun dileklerimle.

 

Saygılar

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengizhan Gököz Arşivi

İHA - SİHA GÜZELLEMESİ

04 Mayıs 2023 Perşembe 09:30

EVLATLIKLA EVLENMEK!

22 Şubat 2023 Çarşamba 09:50

Davul-tokmak  

12 Ocak 2023 Perşembe 10:38

ÇARPIK ÇEVRE ANLAYIŞI

24 Aralık 2019 Salı 06:28

DİN VE ÇEVRE

09 Ağustos 2019 Cuma 14:02

ANADİLDE İBADET

06 Ağustos 2019 Salı 11:02

MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKÂRLIK

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:04

MİNAREYE “KÜLAH GİYDİRMEK’’

24 Temmuz 2019 Çarşamba 13:21