
İbrahim Akkaya
Son darbe de geldi !
Çok değil, 10-15 yıl öncesine kadar tarımda kendi kendine yeten bir ülkeydik.
Emperyalistlerin tüm çabalarına rağmen ürettiklerimiz bize yetiyor, namerde muhtaç olmuyor, temel gıda maddeleri başta olmak üzere tarım ürünlerini ithal etmiyorduk.
AKP’nin iktidara geldiği ilk günlerde, bugün iktidar partisine muhalefet edenlerin başını çeken anlı şanlı bir köşe yazarı, “ Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demişti.
Gerçekten de hiçbir şey eskisi gibi değil.
Artık tamamen dışa bağımlı bir ülkeyiz.
Türkiye tarım ülkesi olmaktan çoktan çıktı, ‘hazırcı’ ülkeler sınıfının liderliğini eline geçirdi.
Bırakın temel gıda maddelerini samanı ve otu bile ithal eder hale düştük.
Artık Anadolu insanının sofrasını bile ithal ürünler süslüyor.
Köy hayatı bitti, tarım iflas bayrağını çekti.
İstanbul’la başlayan ‘taşı toprağı altın’ anlayışı nedeniyle kentlere büyük göç oldu.
Anadolu’da sadece köyler değil, beldeler, hatta içeler boşaldı.
Köylerin önemli bölümünde genç nüfusa rastlamak olanaksız.
Büyük Kurtarıcı Atatürk’ün ‘Milletin efendisi’ olarak tarif ettiği köylü köyünü çoktan bıraktı, köy nüfusu da yaşlandı.
Bunları niçin mi yazdım ?
Antalya’yı bekleyen büyük tehlikeyi işaret etmek için..
Niçin mi ?
Bizi bu duruma IMF politikaları getirdi.
IMF’nin borcunu sildiğimizi, hatta borç verdiğimizi yedi düvele övünerek anlatırken, samanı dahi ithal eder duruma getiren IMF’den vazgeçmeyen AKP iktidarı, tarımı tamamen bitirecek bir değişikliğe imza attı.
Sıkı durun !
Tarım arazileri de maden talanına açılıyor.
İktidar eliyle tarım alanlarının maden arama çalışmalarına açılması kolaylaştırıldı.
Antalya’yı kevgire çeviren maden ocaklarının tarım arazilerinde faaliyet göstermesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan kamu yararı kararı alınması gerektiği, başvuruların da en geç 1 ay içinde sonuçlandırılacağını müjdeledi AKP kaynakları.
Bu değişiklik Antalya için ciddi tehlike olarak görünüyor.
Çünkü taş, mermer ve kum başta olmak üzere maden arama ruhsatını edinmek bu devirdi çok kolay.
AKP yöneticisi iseniz, ya da yakınıysanız sıkıntı yok.
AKP’li eski vekil veya müsteşar, daire başkanı iseniz de işiniz kolay.
Antalya’da hangi tarım alanını gözünüze kestirdiyseniz, binin uçağa varın Ankara’ya AKP Genel Merkezi’ne koltuğunuzun altına maden arama ruhsatını sıkıştırıp gelin, talanın kralını yapın, kim durdurur sizi !
Önceleri öyle olmadı mı, halen böyle devam etmiyor mu ?
Bakınız taş, mermer, kum ocaklarının arkasında hangi hatırı sayılır kişiler var.
Bakınız su düşmanı HES’lerin sırtını hangi siyasetçiler sıvazlıyor.
Tarımın ruhuna fatihi okunan Türkiye’yi doyuran, bu yetmiyormuş gibi yaş sebze ve meyve ithal ederek ülkenin ödemeler dengesine katkısını sürdüren Antalya, AKP’nin bu yeni talan modeliyle avuç açar hale düşürülecek.
Tarım arazileri maden arama ayağına delip deşik edilecek, toprak özelliğini yitirecek, su kaynakları yok olacak, iklim bile değişecek..
Gerçek şu ki hiçbir şey eskisi gibi değil.
Öyle bir değişim rüzgarı esiyor ki ülkede, hırsızlar bile milli kahraman ilan ediliyor.
Değişime direnen herkes darbeci, terörist, vatan haini ilan ediliyor.
Yolsuzluk ve rüşvet çarkına görevi gereği çomak sokanlar ise sakıncalı ilan ediliyor, türlü çeşit suçlamalarla toplumun karşısında itibarsızlaştırılmaya, yıpratılmaya çalışılıyor.
İşte bu ortamda AKP, son darbeyi de vurmak üzere.
Böylece bir önemli görev de ifa edilmiş olacak..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.