Antalya, son yıllarda büyük değişim yaşıyor.

Ancak olumsuz yönde bir değişime tanıklık ediyoruz.

Antalya’nın kaynakları rant uğruna talan ediliyor, paylaşılıyor, yeni tahsisler ve planlamalar ile geleceği de ipotek altına alınıyor.

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, bu kötü değişimi:

‘Şımarık mirasyediler gibiyiz” sözleriyle açıklıyor.

Yerden göğe kadar hakkı var.

Çandır, “ Antalya’nın kaynaklarını hoyratça kullanarak ekolojik dengeyi bozmak için de elimizden geleni yapıyoruz” diyerek özeleştiri de bulunuyor.

Ali Çandır’ın şu yorumu, Antalya’nın kaynaklarının nasıl talan edildiğini ortaya kayması açısından önemli :

“Mermer ihraç ediyoruz' diye övünüyoruz. Mermer çıkarırken doğayı mahvediyoruz. Yarın çocuklarımıza, torunlarımıza bu yaptıklarımızı nasıl izah edeceğiz? Bu kentte yaşıyor ve bu kentten besleniyorsak hepimizin sorumluluğu var. Çevreye duyarlı olmak zorundayız”

 Antalya’nın kaynaklarını herkes sorumsuzca kullanıyor, Antalya’nın tüm nimetlerini baba mirası ata mirası gibi kullanıyor, buna karşın Antalya’ya olan sorumluluk söz konusu olunca da başını kuma sokuyor.

KENTİN ELİT İLERİ GELENİ YOK

Ali Çandır, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin(ANSİAD)ısında Antalya’da kazanıp ta, Antalya’ya borcunu ödemekten kaçınan yatırımcılar konusundaki tepkisini de şöyle açıklıyor:

“ Gaziantep’te bir Konukoğlu var-haydi- deyince arkasından gelenler var. Ama bizde Konukoğlu gibi birileri yok. Bu kentin elit ileri gelenleri yok”

Çok önemli bir noktaya parmak basmış Ali Çandır.

Antalya’nın kaynaklarını kullanan, Antalya’da kazandı halde vergilerini Antalya’da ödemeyenler var..

Turizmciler bu konuda son derece duyarsız..

Antalya’nın denizini, havasını, suyunu beleş kullanıp, elektrik ve su gibi temel ürünleri indirimli kullanan turizmciler, konu Antalya’da istihdam sağlamak, Antalya’nın ivedi çözüm bekleyen sorunları için elini taşın altına koyma zamanı gelince kenarda durmayı, seyirci kalmayı yeğliyorlar.

ANTALYA NIN LOBİSİ YOK 

Kafalarda şu soru işareti var :

Acaba istemesini mi bilmiyoruz ?

Dobra dobra konuşan Ali Çandır’ın bu noktada görüşleri de çarpıcı :

“Bir lobimiz yok. Lobi kurup gücümüzü hissettirmeliyiz. Unu yapmak siyaset yapmak değil. Şüphesiz siyaset yapmak isteyenler siyaset minderine çıkar. Ama lobi kurup bu kente sahip çıkmak siyaset değil”

Garip ama gerçek, lobi dendi mi hemen akla siyaset geliyor.

Milletvekili seçimleri yaklaşınca siyaset lobileri kuruluverdi..

Çok yıldızlı otellerde ve balık lokantalarında bugünlerde herkesin birbirini öptüğü, birbirine övgüler yağdırdığı toplantılar yapılıyor.

Bu toplantıların katılımcıları arasında kuşkusuz işadamları var.

Onlar kendi çıkarlarını gözetmek için siyasi partiler ile ’potansiyel milletvekili adayları’ ile ilişkileri sıcak tutmak için katılıyorlar bu toplantılara..

Sonuç olarak Antalyalı işadamları Antalya’ya karşı kayıtsız..

Kendilerini garantiye almanın dışında bir düşünce içinde değiller..

Bu kentin kaynaklarını mirasyedi gibi kullanıyorlar, bu kentin yaşayanlara karşı olan ödevlerinde ise kaçamak bir duruş sergiliyorlar..

Unutmadan Antalya’da Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesine giren firmalar var..

Onların da sesi soluğu çıkmıyor..

Herkes kendi dümeninde..