
İbrahim Akkaya
Sizi kadın düşmanları sizi !
Bugün ‘25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’
Doğal olarak kadına yönelik şiddet kadın cinayetleri, taciz, tecavüz konuşulacak ve tartışılacak..
Kadın katillerine uygulanan haksız tahrik ve saygın tutum indirimleri günün en önemli konularını oluşturacak.
Kadına yönelik şiddetle mücadele günü öncesinde kadın düşmanı sözde aydınlardan yine saçma seçmeler geldi..
İslamcı Vahdet Gazetesi’nin köşe yazarı Şevket Eygi, sokakta yemek yiyen başörtülü kadını kınadı..
Bu kendilerine ‘İslamcı’ denilen yazarların kadınla dertleri var..
Bir süre önce İslamcı yazar Ömer Tuğrul İnançer, hamile kadınların sokakta gezmesini eleştirmişti..
Şimdilerde köşesine çekilse bile zaman zaman ekranlarda arzı endam eden ağlama üstadı AKP’nin kurucularından eski bakanlardan Bülent Arınç’ta kadınların kahkaha atmasını yadırgadığını söylemişti.
Kadınlar, Arınç’a inat sokağa çıkarak gruplar halinde kahkaha atarak sulu gözlü Arınç’ın kulaklarını çınlatmışlardı.
Gelelim kadın düşmanı Şevket Eygi’nin köşe yazısına :
Unutmadan bu muhterem(!)kanlı Pazar katliamından önce AB 6. Filosu’nu protesto eden devrimcileri hedef göstermesiyle biliniyor..
Şöyle diyor İslamcı yazar :
“ Geçen hafta yatsıdan sonra Fatih’te ana caddede otomobil beklerken önümden tesettürlü bir kadın geçti. Hem kalabalığın içinde yürüyor, hem de elindeki plastik tabaktaki yiyeceği herkesin arasında çatıla atıştırıyordu. Çok ayıpladım”
Olaya bakar mısınız ?
Burası sanki Türkiye değil de bir Arap ülkesi..
Duyduklarımıza ve okuduklarımıza göre İslam devleti olan İran’da bile böyle örümcek kafalılar yok, böyle saçma sapan köşe yazıları da olmaz..
Şevket Eygi, hızını alamamış, hedefe sokakta yemek yiyen, tek başına gezen başörtülü kadından sonra imam hatip öğrencilerine yöneltmiş..
Şöyle buyuruyorlar :
“ İmal hatip okulundaki bütün talebelerin ders saatlerine rastlayan vakit namazlarını, okulun camisinde, topluca birden bir eksiksiz cemaatle kılmaları gerekir. Böyle yapılmazsa o okul bir din merkezi olmaz’
Görüldüğü gibi meydan bu gericilere, sözde yazarlara kaldı.
ATP iktidarında soytarı takımına yenileri katıldı.
Dini kullanan bu bezirganlar, sırça köşklerde oturup, toplumu böyle çağdışı düşüncelerle zehirliyorlar..
DİNCİ AKİT FENA KIVIRTMIŞ ?
Dinci-gerici Akit TV’nin 10 Kasım’da, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde, “ Zulüm 1938’de son buldu’ alt yazısı ile bir rezilliğe imza attığını sizlerle paylaşmış, başta Antalya Barosu olmak üzere bu rezalet için Radyo Televizyon Üst Kurulu’na(RTÜK) şikayet edilmiş, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusuna bulunularak, Atatürk’e hakaretten cezalandırılması istenmişti.
Adamlar hem pişkin, hem de yüzsüz..
Dinci-gerici Akit TV’nin bir yetkilisi, savcılığa giderek ifade vermiş..
Vermiş de öyle bir kıvırtmış ki, Sibel Can bile kıskanır..
İşte o ifade :
“Mustafa Kemal Atatürk 1935 yılında elim bir hastalığa yakalanmıştı. Kendisinin Türk doktorlara emanet edilmesini istedi fakat Atatürk’ü tedavi eden 5 doktordan 3’ü Fransızdı. Atatürk’ün hastalığı önce ‘sarılık’ olarak teşhis edildi ve bu hastalık zamanla kendini ‘siroz’ hastalığına çevirdi. Atatürk, 1935’ten 1938’e kadar bu hastalıklarla boğuştu. Özellikle son zamanlarında hastalığı iyice arttı ve yataktan kalkamaz hale geldi. Biz bu altyazıyı verirken, bu zulmün bittiğini kastetmiştik”
AKP iktidarında mahkemelerin nasıl karar vereceklerini tartışmaya gerek yok sanırım.
Hele konu Atatürk’e hakaret ise Akit TV yetkilisine övgü ile yapılmasını olağan karşılamamız gereken bir süreci yaşıyoruz..
Başka söze gerek var mı ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.