Taksi Gezi Parkı Direnişi Türkiye için milat olarak kabul edildi..

Eylemler, sandığa çok fazla yansımasa da, ülkenin geleceğinin, yeni gençlerin ‘özgürlüğüme dokunma, hayatıma karışma’ mesajı önemliydi..

İstanbul’da Taksim’de başlayan Gezi Parkı direnişi çığ gibi büyüdü.

Sadece iki şehir, Bayburt ve Bingöl dışında Türkiye’nin 79 ilinde Gezi ruhu hakim oldu

Antalya, Gezi Direnişinde başı çeken iller arasındaydı..

Elbette tasvip etmediğimiz eylemle oldu..

Antalya’yı ve Türkiye’yi karıştırmak isteyenler, kırıp, dökmeye çalıştı, prim yapmayan sloganlar atıldı..

Antalya’nın çok özel insanları tahriklere kapılmadı..

7’den 77’ye Antalya’da Gezi ruhu için sokağa, meydanlara çıkanlar, İstanbul’da Taksim Gezi Parkı’nda başlayan eyleme destek verdiler..

Antalya, Gezi Direnişinde çok özel görüntülere de şahitlik etti..

Bütün bunlar iyi de İzmir’den gelen haberler üzücü ve kaygı verici türden..

Gezi Parkı direnişi 1 Haziran 2013 günü sosyal medya üzerinden yapılan çağrılarla başlamıştı.

Direnişe İzmir’den katılan 94 kişi hakkında 2 yıl sonra 6 yıla hapis cezası istemiyle dava açıldı..

Davanın dün görülen ilk duruşmasına tutuksuz yargılanan 94 sanık ile gönüllü avukatlar katıldı.

Sanıklar, suçlamaları kabul etmeyerek, “ Demokratik hakkımızı kullandık” dediler.

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Cevdet  Aydemir, 94 kişi hakkında, ‘ 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, görevli memura görevini yaptırmamak için zincirleme şekilde direnme suçlarından 2 ila 6 yıl arasında hapis cezası verilmesi talebiyle dava açtı..

İddianamede polislerin gruba dağılmaları için anons yaptıkları, yüzlerinde maske olan kişilerin yollara barikat kurup, polise taş ve sopalarla saldırdıklarını, parti binalarına saldırmalarının ardından müdahale edildiğini, sanıkların bir çok kamu malına zarar verip, güvenlik güçlerine direndiklerini, olaylar sırasında bir çok polisin yaralandığını, direnişin gözaltılar sırasında da sürdüğünü belirtti.

Bunun için ‘siz de sanık olabilirsiniz’ uyarısında bulunmayı uygun buldum..

Antalya’da Gezi direnişi sırasında polisin 5-6 metreden attığı gaz fişeği nedeniyle 18 yaşındaki Vedat Oğuz gözünü kaybetmişti..

Polisinin orantısız güç kullanımı nedeniyle çok sayıda Antalyalı yaralanmış ya da sakat kalmıştı.

İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Gezi eylemlerine 2,5 milyon kişi katıldı.

Polis, eylemcilere biber gazı, gaz fişeği ve TOMA ile müdahale etti.

Olaylar sırasında 8’i sivil, 2’si güvenlik görevlisi 10 kişi hayatını kaybetti.

Gezi’de Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Berkin Elvan, Burak Can Karamanoğlu, Mehmet İstif, Elif Çermik ile polis komiseri Mustafa Sarı ile polis memuru Ahmet Küçüktağ hayatını kaybetmişti.

Gezi eylemlerinde 8 bin 163 kişi de yaralanmıştı.

Gezi direnişi demokratik hak kullanımı olduğu halde siyasi iktidar tarafından bir başkaldırı, isyan ve rejimi yıkma olarak algılanmış, bu yüzden de devle, demokratik hakkı kullanmak isteyen vatandaşına asla kabul edilemez yöntemlerle aşırı güç kullanmıştı.

Gezi çocuklarına destek verenler ‘terörist’ ilan edilmiş, polis zulmünden kaçanlara kapılarını açan kişi ve kurumlar ise sakıncalı ilan edilerek, hiç de hoş olmayan yaptırımlarla sindirilmek istenmişti..

Vatandaşına düşmanca davranan, yardıma muhtaç vatandaşına sahip çıkan kişi ve kurumlara karşı kin ve nefret duygularıyla hareket edenlere hiçbir yaptırım söz konusu olmazken, masum Gezi direnişi ayaklanma, hükümeti yıkma olarak kabul edilmiş ve her türlü baskı ve sindirme yöntemi uygulanıştı..

Bu yöntemler ne yazık ki bugün için de geçerli..

Sonuç olarak Gezi Direnişine katılmış ya da destek vermiş iseniz hazırlıklı olun.

Her an kapınız çalınabilir, her an hakkında soruşturma, kovuşturma ve yargılama söz konusu olabilir..