Millete ve ülkeye hizmet etmenin yolu önce hizmet edebilecek etkin bir mevkiye gelmekten ve de iktidar olmaktan geçtiğine göre vekil seçilebilme yarışı, oldukça heyecanlı oldu.

Yarışan aday profillerine bakınca, bir türlü siyasetten vazgeçememiş, doyuma ulaşmamış hırslı kişileri gördüğümüz gibi, toplumda yer edinmek için ve adını daha fazla duyurabilmek için yola çıkanları da gördük.

Bazı aday adaylarının kendilerini siyasi tartıya çıkarmayarak, aynaya bakmadan aday olmaya heveslendiğini, plansız programsız olarak ortaya atıldıklarını da gördük. Elbette her insanda olan egoların öne çıktığı durumlar da oldu.

Ortaya çıkan aday adaylarının milletvekili olduktan sonra, TBMM deki bütçe komisyonlarında, hukuk komisyonlarında, şehircilik ve planlama alanlarında, sağlıkla ilgili çalışmalarda,tarım konularında, sosyal konularda görev yapabilecek durumda olup olmadıklarını kendilerinin düşünmesi gerektiği kadar onları destekleyenlerin de ölçüp biçmesi gerektiğini savunanlardanım.

Bazı aday adaylarını incelediğimizde, kimisinin marka değerini arttırmak için aday olduklarını düşündüm. Bazılarının ise, mesleklerinde daha etkin konumda adının geçmesini sağlamak için aday adayı olduğunu hissettiklerim var.

Muhakkak çevresinin ve siyaset önderlerinin teşvik ettiği, vekilliğe layık gördüğü aday adayları da oldu. Bu şekilde biz gazetecilerin de takdirini kazanmış aday adaylarını elbette herkes gibi ben de ülkem ve milletim adına mecliste görev almasını isterim.

Rant kovalamanın moda olduğu son yıllarda ihtiyaç duyduğumuz milletine ve vatanına düşkünlüğü öne çıkmış idealist insanların bizi temsil etmeleri hepimiz in önemsemesi gereken bir olgudur.

Yani işin özü, ticaretini dürüst yapmış, hiçbir konuda kirlenmemiş, sicilinde defosu olmayan liyakatli kişilerin ülke yönetiminde söz sahibi olması öncelikli tercihimiz olmalı.

Hoşça kalın, hakkın gözetildiği, hukukun üstün olduğu bir ülke yönetimiyle mutlu kalın.

Cengiz Savaşeri