Gezi direnişine kadar gençliğin pek farkında değildik.

Günümüz gençliğini kolaycılığa kaçarak, “Rahat-marka düşkünü” gibi klişe sözlerle tarif ettik kimi zaman.

Türkiye için milat olan Gezi direnişi ile hem gençliği tanıdık hem de gençlik konusunda peşin hükümlü olduğumuzun farkına vardık.

Ne diyordu gençlik Gezi direnişinde:

“Özgürlük alanımı kısıtlama, kendi doğrularını bana dayatma”

Pekala günümüz gençliği ne istiyor, sorunlara bakış açısı ne ?

Bin 783 gencin katılımı ile yapılan geniş kapsamlı bir ankete göre gençlerin yüzde 90’dan fazlası Türkiye’de işsizliğin sona ereceğine inanmıyor.

Ankette gençlere itibarın tarifi soruluyor.

Gençlerin yüzde 30’u itibarın parada olduğunu düşünüyor.

Sıkı durun anket sorularını yanıtlayan gençlerin yüzde 75.7’si geçinmek için rüşvet almanın doğal olduğuna inanıyor.

Özelikle 18-24 yaş aralığındaki gençlerin geçinmek için rüşvet almanın doğal olduğuna yüksek bir yüzde ise inandıklarını söylemeleri de düşündürücü bir nokta.

Rüşvete olumlu bakan erkek ve kadın deneklerin oranının birbirine çok yakın olması da dikkat çekici.

Elbette çok çarpıcı olduğu kadar üzücü de bir yanıt.

Türkiye’nin nereden nereye geldiğine; ya da getirildiğine en somut örnek bu olsa gerek.

Ankette “Gençliğin gözünde itibar’ bölümünün sonuçları da bir hayli ilginç.

‘İtibar denince ne anlıyorsunuz’ sorusuna gençlerin yüzde 30.5’i para, yüzde 26.6’sı güç, yüzde 21.2’i mevki, yüzde 15.4’ü saygınlık yanıtını vermiş.

Gençlere ‘İtibar sahibi olmak, karşı cinsle olan ilişkilerin gelişmesi için önemli midir ?” sorusu yöneltilmiş,  yüzde 42.8’i ‘çok önemli’ yanıtını vermiş.

Geldik anketin en çarpıcı bölümüne..

Ankete katılan gençlere, “Sizce itibarın en büyük simgesi nedir ?” diye sorulmuş.

Katılımcıların önemli bir bölümü ‘ Kuvvetli bir banka hesabı‘ yanıtını vermişler.

Gençlere “ İşyerinizin nasıl bir ortada olmasını isterdiniz” sorusu yöneltilmiş.

Soruya katılımcıların tamamına yakın bir bölümü, “Çok iyi bir maaşı olan iş” cevabını vermişler.

Gençlerin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılma masalına bakış açıları da ilginç.

Ankete katılan gençlerin yüzde 84.2’si önümüzdeki 15 yıl içinde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giremeyeceğini düşünüyor.

Türk gençliğinin yüzde 87.2’si Türkiye’nin gelişmişlik ve refah düzeyenin atmayacağını, yüzde 85.30 eğitim sorunuyla ilgili sıkıntıların bitmeyeceğini, yüzde 90.7’si işsizlik sorununun çözülmeyeceğini söylüyor.

Anketin diğer çarpıcı bir sonucu ise gençlerin yüzde 81.9’nun önümüzdeki 15 yılda siyasetin toplumun gerisinde kalacağını düşünüyor.

Bu araştırmanın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle yapıldığını söylemeye sanırım gerek yok.

Yarının yöneticileri anket sorularına gerçekten çok çarpıcı bir o kadar da düşündürücü cevaplar vermiş.

Gençlerin penceresinden olaylara bakmak isteyenler, buna göre bir yol haritası çizmek isteyenler için çok yararlı bir anket..

Gençliği tanımak isteyenler için de çok önemli bir doküman.

Özellikli de siyasi iktidar ile muhalefet partilerinin dikkate alması gereken bir anket.

Çünkü ankete katılan gençlerin çok büyük bir bölümü gelecek 15 yılda siyasetin toplumun gerisinde kalacağını düşünüyor.

Gençliği kazanmak, siyasete dinamik katmak için gençlerin düşüncesine sağır olmamak gerekiyor.

Bizden söylemesi..