Kader seçimi için 71 gün sonra sandık başına gideceğiz.

Oy kullanmak vatandaşlık görevi, bu nedenle bu kutsal görevi yerine getirmek için öncelikle seçmen olmak gerekiyor.

Bunun için de muhtarlıklarda 10 Ocak günü askıya çıkarılan seçmen listelerini kontrol etmek lazım.

Çünkü hemen her konuda olduğu gibi yasaları arkadan dolaşmakta, hile ile kazanmakta mahir olan siyasi iktidar ve uzantıları seçmen listelerine bile el atmaktan çekinmediler, çekinmiyorlar.

Antalya’da tam 50 bin 348 seçmenin listelerden silindiğini bu konunun yılmaz takipçisi olan CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Ercan Erkan’dan öğrendik.

Antalya seçiminin kilit noktası olan Muratpaşa’da isimleri listeden silinen seçmenlerin sayısı ise 16 bin 224.

Seçmen listelerini kontrol ederken sadece kemdi ismimizi aramakla yetinmeyeceğiz.

Çünkü silinen seçmenler olduğu gibi çakma seçmenler de söz konusu..

Aynı evde 20’nin üzerinde seçmenin yazıldığı gibi, olmayan sokak, cadde ve binalarda naylon seçmenlerin oturduğu da ortaya çıkmıştı.

Listeleri kontrol ederken, bu çakma-naylon seçmen konusuna da duyarsız kalmamak gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Bizi bilmem ama genel seçimlerde Antalya’da her üç seçmenden birisinin, Türkiye genelinde ise her iki seçmenden birisinin oyunu AKP’ye vermiş olması pek mantıklı gelmiyor.

AKP’nin yüzde 50 oranında oy almış olması doğal olarak zihinlerde soru işaretleri yaratıyor.

Bu sorunu aşmanın yegane yolu ise sandığa sahip çıkmak..

CHP Muratpaşa’da 2009 yerel ve 2011 genel seçimlerinde bunu başarıyla uyguladı.

Ancak diğer seçim çevreleri ve başta MHP olmak üzere siyasi partiler için bunu söylemek pek mümkün görünmüyor.

Ben listelere sahte seçmenlerin yazıldığına inanıyorum.

AKP’nin başta Kepez olmak üzere kırsalda mükerrer oy kullandırdığına ilişkin iddiaların doğru olduğunu düşünüyorum.

Oy sayımı ve dökümünde hile yapıldığına, özellikle seçim kurullarında görevlendirilen ‘uçan parmaklı bademler’e hiç ama hiç güvenmiyorum.

Tüm bunların ötesinde seçim rüşvetine dikkat çekmek istiyorum.

AKP, zaten 7 yıla yakın süredir Antalya’da seçim kömürü ile oy avcılığı yapıyor.

Seçim kömürünün Antalya’ya olan faturası son günlerdeki hava kirliliği ile net bir biçimde ortaya çıktı.

Siyasi iktidar seçimleri kazanmak adına ‘sadaka edebiyatı’nı köklü bir biçimde hayatımıza soktu..

Rüşvetle oy avcılığı sadece seçim kömürü ve gıda poşetleriyle sınırlı kalmıyor elbette..

Tablet bilgisayarlar ve cep telefonları 30 Mart yerel seçimlerinin özellikle Kepez’de en önemli oy malzemesi konumunda..

AKP Fatih Projesi’ni boşuna mı devreye soktu ?  

Çeyrek altın önceki seçimlerde olduğu gibi yine çok revaçta..

AKP’nin başta Kepez olmak üzere kırsaldaki yerleşim birimlerinde ‘kanaat önderi’ konumunda olan kişileri yanına çekmek için her yöntemi denediği de biliniyor.

Yakınlarını işe yerleştirmek öncelikli olmak üzere para ve beyaz eşya yardımı yapıldığı yolundaki iddialar giderek artmaya başladı.

Bir de hemşeri meselesi var.

Bu işi adet haline getiren kimileri ‘ Arkamda şu kadar oy var’ diyerek bir yandan siyasi partilerle belediye meclis üyeleri için pazarlık yaparken, diğer yandan da maddi ve manevi kazanç elde etmenin çabasını sürdürüyorlar.

Bazı hemşeri derneklerinin adını kullanan bu kişilere karşı ne yazık ki yaptırım söz konusu değil.

Sanki Kepez Antalya’nın dışında bir yerleşim bölgesi..

Kepez’in farklı yasaları varmış gibi bir izlenim söz konusu..  

Siyaset cambazları istedikleri gibi at koşturuyorlar.

Kim daha çok taviz verirse bu cambazlar o partinin ve adayın borusunu çalıyor.

Seçime 71 gün kala tablo böyle..