
Cengizhan Gököz
SEÇMENİN HAK ETTİĞİ
Bugünlerde yaptığı ve yapmadığı her şeye ‘Antalya’ ya iyi gelecek..’ sloganı ile reklam yapan zihniyet , 2004 yerel seçimlerinde ‘ Antalya hak ettiği hizmeti alacak..’ sloganı ile seçim kazanmıştı.
Seçmen; 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde hak ettiği hizmeti almadığını görüp, kendisini Başkan ettikten sonra, 2014 seçimlerinde Antalya’ ya iyi gelecek vaadleri ile Başkan seçilen AKP’ li Türel’ in icraatlarının Antalya’ ya iyi gelmediği kısa sürede ortaya çıktı.
En çarpıcı örneği de, ücretsiz plaj uygulamasıdır.
Her ne kadar; Karayolları tarafından 2016 EXPO’ su için yapılan kavşaklar ile genel bütçeden aynı amaç ile yapılacak olan raylı sistem için de, sanki Belediye yapıyormuş gibi Antalya’ ya iyi gelecek sloganlı reklam afiş ve tabelaları ile her yere duyursa da, ortada somut bir icraat bulunmuyor.
Batı Çevre Yolu nedeni ile, yeşil alanların imara açılarak, rant yaratılması icraatı da , yargıya takılan Türel’ in elinde kala kala çevreye ve yer altı sularına zararı bilimsel olarak açıklanan Boğa Çayı çılgın projesi kaldı.
Bütün Şehir Yasasının, tüm olumsuz hükümleri nedeni ile ilçeler icraat yapamıyor ve bu nedenle eli kolu bağlanmış durumda.
Sahil İlçe Belediyelerinin elinden sahilleri de alan, Bütün Şehir Belediyesi kaymağını yediği bu ilçelerde hizmeti Belediyesine yıkmış durumda.
Bu durum, AKP’ nin ülke yönetimi için de geçerli.
Devlet imkan ve nimetlerini, yandaş ve candaş birkaç firmaya devreden iktidarın, inşaat sektöründen başka desteklediği hiçbir hizmet ve yatırım düşüncesi bulunmamaktadır.
Ülkeyi betonlaştırdığı gibi taş ve maden ocaklarının desteklediği sektör yüzünden; doğa, orman ve su başta olmak üzere tüm doğal değerlerini kaybetmekte.
Peki seçmen tüm bunları görmesine rağmen, niçin yanlış yapana rağbet ediyor ?
Üç seçim deneyimi yaşayan biri olarak gözlemim şudur;
Seçmen öncelikli olarak, ülke menfaatini bireysel menfaatine kurban etmekte geri kalmıyor.
Gerekçe olarak da, bu eylemini kutsal, dini ve milli değerlere dayandırıyor.
Bunu bilen siyasiler, bu iki kavramı sonuna kadar kullanıyor.
En ilginci ise, her türlü olumsuzluk ve yanlışlığına rağmen seçmen özel günlerde (düğün, mevlüt, cenaze …vb.) kendisini yalnız bırakmayan siyasilere gözü kapalı destek veriyor.
Sonuçta seçmen bu özelliğini terk edip, ülke yararına düşünen, programı olan ilkeli, dürüst, kişilerin siyaset yaptığı partilere yönelmedikçe, yaşadığı sıkıntılardan kurtulamayacağı gibi ülkesini de felakete sürükleyecektir.
Tam o noktaya geldiğimiz bugünlerde, insanımızın yaşananları çok iyi analiz edip, siyasi tercihini doğru kullanma zamanıdır.
Yoksa, ortada oy verecek siyasi parti kalmadı diye çaresizlik yaşaması kaçınılmazdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.