
Cengizhan Gököz
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
Borçlar Hukukunda; haksız iktisap (sebepsiz zenginleşme) adı altında bir hukuki düzenleme bulunmaktadır.
Bir kişi hiçbir hukuki neden ve hakka dayanmadan bir kimsenin aktifinde azalma ve pasifinde çoğalma veya kendi aktifinde başkası aleyhine artma veya pasifinde eksilme sağlarsa, bu durum hukuken haksız iktisap veya sebepsiz zenginleşme olarak tanımlanır.
Haksız iktisap, hukuka aykırı bulunduğu kadar ahlak ve etik açısından olumsuz bir durumdur.
Son günlerde başlayan yolsuzluk operasyonlarında Borçlar Hukuku anlamında olmasa da, TCK’ da rüşvet, zimmet, ihtilasen zimmet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, nüfuz suistimali, emniyeti suistimal suçlarından içlerinde Bakan çocuklarından, Belediye Başkanlarına ve üst düzey Bürokratlara kadar uzanan iddialar ortaya çıktı.
Bu noktada en önem arz eden husus, soruşturmayı Savcı emrinde yürüten Kolluğun en üst Amiri durumunda olan İç İşleri Bakanının oğlunun operasyon konusunun merkezinde yer alması…
Çevre ve Şehircilik Bakanı eski TOKİ Başkanı’nın oğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ ın oğlu ile AKP’ li Fatih Belediye Başkanı’nın adı geçen yolsuzluk operasyonlarında; bu kişilerin ev, ofis, velhasıl yaşam alanlarında; kimi ayakkabı kutusunda, kimi valizlerde, kimi yatak odasında saçılı vaziyette milyon dolarlar bulunduğuna dair görüntüler basına yansımış durumda.
Kamu Bankası olan Halk Bankası’nın Genel Müdürü ile karısının da operasyonda gözaltına alındığı medyada görüntülendi.
İddia, usulsüz kredi sağlandığı yönünde…
Bu durumda yapılması gereken; özellikle adı geçen kişilerin yetkili ve nüfuz sahibi yakınları ve babaları, bulundukları görevden SORUŞTURMANIN SELAMETİ AÇISINDAN İSTİFA ETMELERİDİR.
Ancak bundan önce yapılması gereken, bu tür bir ciddi iddiaları içeren soruşturmada ele geçen önemli deliller karşısında, Başbakan’ ın ve hükümetin derhal istifa etmesidir.
Ancak görüldüğü kadarı ile, ülkenin Başbakan’ı kendi Bakanı’nın oğlunun yolsuzluk ile gözaltına alındığı ve İç İşleri Bakanı’nın kendi ses kaydı ve görüntülerinin de yer aldığı deliller karşısında bırakın istifayı; görev yapan Kolluk Müdürlerini ve Savcıları görevden alıp, baskı altında tutmaya çalıştığı ve soruşturma yapanları pervasızca çete olarak gösterdiği bir durumla karşı karşıyayız.
Konunun cemaat ve AKP arasındaki bir kavgaya bağlanması ve buradan gerçeklerin dışına çıkılması son derece sakıncalıdır.
Türkiye’ nin Susurluk’ta yakaladığı ve ancak o günün başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere Yargısının akladığı bir yolsuzluk olayından yıllar sonra ikinci kez yakaladığı temizlenme fırsatını, yine yargı üzerinden elinden kaçırmasına fırsat verilmemelidir.
İşin sonu, ülkenin Cumhurbaşkanı’ na ve Başbakan’ ına kadar uzansa dahi bu soruşturma, hukuka uygun olarak kararlılıkla ve cesaretle sürdürülmelidir.
Konunun, yaklaşan seçimle ilişkilendirilmesi, işin özünü saptırmaktan öte bir şey değildir.
Türkiye’ nin güzide Futbol Kulübü Fenerbahçe ve onun Saygıdeğer Başkanı Aziz Yıldırım’ı, şike yapma suçlaması ile ceza evine attırıp, Kulübü Avrupa Kupalarından men ettirenler, bu soruşturmada 6222 sayılı yasadan en az 10 ay önce dinlemeler yapıldığını ve teknik izleme yapıldığını bilmiyorlar mı?
Sayın Başbakan, soruşturmaya esas delillerin 14 ay süren bir dinlemeye dayandığını ve üstlere bilgi verilmediğini iddia ediyor.
Fenerbahçe’ye karşı yapılan soruşturma, Savcı tarafından farklı yöntemle mi yapılmıştı?
Her iki soruşturmada, Sayın Zekeriya Öz soruşturmaları yürüten kişi değil miydi?
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en üst düzey Komutanlarını terörist olmakla suçlayıp, cezaevlerine attıran ve ceza aldıran soruşturma ve yargılamalar başka Savcı ve Mahkemelerce mi yapıldı?
Burada çete kim? sorusunun cevabını bekliyoruz.
12 Eylül 2010 referandumu ile yargının içine düşürüldüğü durumdan şikayet edecek en son kişi, siyasal iktidar ve onun başı olan Sayın Başbakan’dır.
Benim Vali’m, benim Bakan’ım, benim Bürokrat’ım, benim Yargı’m diyen Başbakan’ ın, kendisine ait olduğunu söylediği kişi ve kurumların sorumluluğunu üstlenmesi en büyük erdem olacaktır.
Saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.