Cengiz Savaşeri

Cengiz Savaşeri

SANSÜR – DEZENFORMASYON ve BİK

Fransızca bir kelime olan SANSÜR, tarih boyu gazetecilerin en başta gelen sıkıntılarından biri olmuş. 

Sansür, insan ifadesinin çeşitli yollarla kontrol altına alınması olarak belirtilebilir. Genelde, hükümetler tarafından uygulanan sansürün en somut amacı, toplumu zararlı bilgilerden, yanıltıcı ve tahrik edici yayınlardan korumaktır.
Dezenformasyon yasası;
18 Ekim 2022 tarihli yasada basın kanununda yapılan bazı değişikliklere göre, MADDE 217/A- (1) halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.18 Eki 2022
Yasanın gerekçelerine baktığımızda, genellikle toplumu etkileyen durumlarda eylemlerde uygulanır ve ifade özgürlüğünü suiistimal eden düşünceleri bastırma amacı güdüyor.

Bu durum, öncelikle gazetecilerin haber özgürlüğünü, yazarların ifade özgürlüğünü kısıtladığından sürekli konu olup sıkıntılara sebebiyet verir şeklinde tepkilere yol açmıştır.

Sansür konusunda, devletler kamu düzenini bozucu haberlerin yayınlanmasında, devlet itibarını zedeleyecek haberlerde haklı olarak müdahale edebilir.

Bizim ülkemizde çıkarılan yasalar ihtiyaca göre çıkarılıyor gösterilse de, birçok yasanın iktidar partilerinin hedeflerine yardımcı olacak yasaların çıkarıldığı hep ileri sürülmüştür.

Bazen bu yasa çıkarma işlerinde doz kaçar. Zamlar, ekonomi ile ilgili kararlar kamuoyunu kızdırabilir. Haliyle, muhalefet partilerinden veya aynı ideolojide olmayan kesimlerden tepkiler artar.

İşin enteresan olanı, bazı yasalar gece mesailerinde kabul ediliyor. Bu yasalar genellikle milletvekili maaş artışlarında ve de başta petrol ürünleri olmak üzere tüketim mallarına yapılırken olur.

Cumhuriyet yasalarının bazılarının eskidiği doğru olabilir, toplumun gelişmesine göre ve değişen dünya standartlarına göre yeni yasa yapmak gerektiğini her aklıselim vatandaş doğru bulmalıdır.

Ama yasaları bir hükümet gelip değiştirirken, yeni gelen başka bir hükümet yeniden değiştirirse vatandaşın da gazetecinin de aklı karışır. Toplumda her kesim, kendi dünya görüşüne göre düzen istediğine göre, bu kesimler oy verdikleri partilerinden beklenti içine girip partilerinin milletvekillerine baskı yapmaya başlıyor. 
Peki, iktidar olan partinin milletvekilleri sadece iktidarın vekili mi? Yoksa tüm vatandaşların vekili mi?. Bana sorarsanız maalesef iktidarın milletvekili oluyorlar. Hatta tekrar iktidar olabilmek adına ellerinden ne gelirse onu yapıyorlar.
İşte tam bu sırada BASIN devreye giriyor. Köşe yazarları, haberciler, araştırmacılar böyle konuları dile getirmeye başlıyor. Bu durumda SANSÜR türleri devreye girmeye başlıyor.
Önce basın birliklerini etki altına almak için mevcut iktidarlar girişimler yapıyor. Basına ara sıra kahvaltı, yemek verip gazeteciler kafalanmaya çalışılıyor. En kötüsü ekonomisi zayıf gazeteleri ve çalışanları, abone, reklam, ilan gibi vasıtalarla, yani elma şekeriyle taraftar yapılmaya çalışılıyor.

Bütün bu yöntemler bazen işe yaramayabiliyor. O zaman avukatlar devreye girip gazetecilerin davalarla uğraşması sağlanıyor.

BİK ANAHTARI;

12 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Basın İlân Kurumu ilan portal yönetmeliğine göre, gazetelerde yayınlatılan resmi ilan, reklam veya elektronik ortamda yayınlan zorunlu resmî ilanlar ile özel ilan ve reklamların yayınlanmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi kanunu ile, gazetelere yeni yaptırımlar geldi. Epey zamandır gazetelerin bayi satışı adedi şartı vardı. Şimdi de gazetelerin internet sitelerinde haber okuma ve haber görüntüleme sayılarına bakılacak. Bu konuda yerel gazetelerin sıkıntılarını dile getirmek anlamsız. Bilmeyen yok gibi.

Anlaşılan, basından rahatsızlık duyan malumlar, sanki ellerine İngiliz anahtarı almış gibi, basını sıkıp duruyorlar. Şimdi de son çıkan yasalarla bir anahtar da BİK’e verildi. 
Anlaşılan daha köprülerin altından çok su geçmesi gerekiyor ki, gazeteciler de yasalar önünde kendilerini daha hür ve güvende hissetsin. En azından diğer kamu görevi yapanlar gibi evlerine daha çok ekmek götürebilsin.

Hoşça kalın, basına saygı duyarak kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengiz Savaşeri Arşivi

Asrın Moğolları

04 Şubat 2025 Salı 11:27

Araçlara göre yol, yollara göre araç

25 Ocak 2025 Cumartesi 11:05

Çağrı konusu

12 Ocak 2025 Pazar 14:01

Hayatı severek yaşamak

28 Aralık 2024 Cumartesi 10:57

Korkulu hakimiyetin sonu

10 Aralık 2024 Salı 15:03

Bir gece ansızın girdiler

02 Aralık 2024 Pazartesi 16:43

KIŞLIK SUÇLAR

26 Kasım 2024 Salı 13:14

Milli siyasetçi? Milli basın?

13 Kasım 2024 Çarşamba 08:00

Bir safta toplanıyorlar

03 Kasım 2024 Pazar 16:55

Öcalan Meclise Gelecek Olursa

24 Ekim 2024 Perşembe 14:21