AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalyalı sanatçıların evi-yuvası konumunda olan ANSAN’ı 22 yıl sonra tahliye etmek istiyor.

Tahliye gerekçesi olarak Antalya Sanatçılar Derneği(ANSAN)’ın protokol hükümlerine uymadığı gösterirken, kamuoyunda oluşacak tepkileri en aza indirmek düşüncesiyle de, tahliyeden sonra Antalyalıların ‘Sanat Bahçesi’ olarak bildikleri mekanı şehit ve gazi ailelerine maddi destek sağlayacak bir mekan haline getirileceği söyleniyor.

Aslında tahliyenin sebebi çok net..

Sanatçıları buradan uzaklaştırmak.

Çünkü AKP iktidarı sanatı ve sanatçıyı sevmiyor.

Sanatçılara muhalif-düşman gözüyle bakan AKP, sanat eserlerine de ‘ucube’ yakıştırmasında bulunuyor.

Heykeller için “Ben böyle sanatın içine tükürürüm” diyen anlayışın hüküm sürdüğü AKP döneminde sanatçı olmak zor..

Çünkü sanatçı ‘muhalif’tir..

AKP, kendinden olmayan, herkesine biat etmeyen herkesi ve her kurumu muhalif-düşman olarak görüyor..

ANSAN’ı tahliye kararı aslında Antalya’yı sınamanın, Antalya’nın tavrının derecesini ölçmenin bir hazırlığı..

Devamının geleceğinden kimsenin kuşkusu olmasın..

AKP, dayatmaya çalıştığı uygulamalarını turizmin başkenti Antalya’dan başlatarak kamuoyuna mesaj vermeye çalışıyor.

Türel’de bu projelerin uygulayıcısı oluyor.

Sanatçıların kapı önüne konma girişimi, Sarısu’da Kadınlar Plajı projesi AKP için biçilmiş kaftan işler..

AKP İl Başkanı Mustafa Köse’de Ali Buldu’ya verdiği röportajda ‘Menderes Bey çok değişti” demişti..

ANSAN Başkanı Cahit Çakcıl’da vurguladı bunu dünkü basın toplantısında..

Çakçıl’ın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili yorumu şöyle :
“Türel eski Türel değildir. Seçimi kaybettikten sonra vekilliği döneminde kendini hırsla, kinle, öfkeyle beslemiştir. Düşünen, üreten, sorgulayan, yazan, çizen, insanlarla uğraşarak, güneşi balçıkla sıvayacağını zannetmekten vazgeçsin”

Gelelim dünkü basın toplantısına..  

ANSAN yönetimi dün tahliye kararı sonrasında izlenecek yol haritası konusunda bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısının amacı Antalya kamuoyuna tahliye kararını duyurmak ve destek istemekti..

Çünkü Muratpaşa Kaymakamlığı, Büyükşehir Belediyesi’nin talebi üzerine ANSAN’ın bir hafta içerisinde boşaltılmasını, aksi olursa ‘zor kullanılacağını’ resmi bir yazıyla duyurmuştu.

ANSAN sanatçıların evi-yuvası olduğuna göre Antalyalı sanatçıların mekanlarına sahip çıkması gerekirdi ama beklenen olmadı.

Basın toplantısına sanat camiasından çok az katılım olduğu gibi, ANSAN’ın üyelerinin önemli bir bölümünün de gelmediğini üzülerek gözledik.

ANSAN üyeleri ve diğer sanat dernekleri arasında, sanatçılar arasında bir takım sorunlar olabilir, ancak böylesi günlerde kırgınlıkların rafa kaldırılıp, birlik ve beraberlik sağlanması gerekiyor.

Dün gördük ki Antalya’da sanatçı dayanışması sınıfta kaldı.

ANSAN üyelerinin önemli bir bölümü, hatta yönetimden katılmayanlar oldu..

ANSAN içinde eskiden beri bir çekişmenin olduğu biliniyor ama böylesine önemli bir konuda sanatçıların ayrışması üzücü, bu ayrışmanın altındaki nedenler ise bir başka tartışma konusu..

Şu umutla gittik ANSAN’a..

Muhteşem bir katılım, tahliyeye karşı direniş kararı alınması, gerekirse dünden itibaren ANSAN girişinde oturma eylemine başlanması..

Ancak bu heyecanı ANSAN yönetimi ve sanatçılarda göremedik.

Bir teslim olunmuşluk, umutsuzluk havası vardı, dileriz yanılmış oluruz.

Sanatçılar dışında basın toplantısına katılanlar daha heyecanlı, daha kararlı idiler..

Yani AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne cılız mesajlar verildi.

Bu havayla bu işi kotarmak pek kolay olacağa benzemiyor..