
İbrahim Akkaya
Renksiz, sessiz ve tatsız seçim..
10 gün sonra baskın bir seçim var.
AKP dışında herkes hazırlıksız yakalandı.
Gerçek şu ki siyasi partiler de adaylar da vatandaş gibi bir türlü ısınamadı bu seçime..
O nedenledir ki kimsede heyecan yok..
Belli kesimlerin dışında seçime ilgi duyan, siyasi partilerin ve milletvekili adaylarının propaganda çalışmalarını izleyen, seçim ekiplerine katılan, siyaset kulislerini takip eden de yok.
Yani ortam renksiz..
Seçim çalışmaları tatsız..
Önceki seçimleri ister istemez özlüyorsunuz..
Hem heyecan, hem çekişme, hem de yüksek tansiyon vardı..
Siyasi partiler ve milletvekili adaylarının ele ve söylemleri ses getirir, kamuoyu olayları yakından gözler, tansiyon yükseldikçe seçim ekiplerine katılım da o ölçüde artardı..
Önceki seçimlere göre partilerin ve adayların söylemleri de pek dişe dokunur cinsten değil..
MHP İl Başkanı Ali Adnan Kaya, bol vaatli bir seçim kampanyası yürüten AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Adayı Mevlüt Çavuşoğlu’na, kendi deyimi ile halk ağzıyla göndermede bulundu.
‘Ufak at da civcivler yesin’ dedi..
Başka seçim öncesinde olsa yaygın basında yer alır, televizyon işin peşine düşer, MHP’li Kaya ve AKP’li Çavuşoğlu’nu canlı yayına çıkartarak reyting artırmaya çalışırlardı..
Önceki seçimlerin propaganda dönemlerinde kıran kırana televizyon programları yapılır, adaylar birbirlerine üstünlük sağlamak için çabalar, çalışma ekipleri ile birlikte seçmenin güvenini kazanmak adına olağanüstü işler yaparlardı..
Siyasi partilerin kalabalık bir çalışma gurubu olur, medyayı haber bombardımanına tutarlardı..
Hemen her milletvekili adayının bir basın bürosu olur..
Basın danışmanı ile birlikte bir ekip oluşturulurdu..
O seçimler gerçekten çok geride kalmış..
Seçime bu denli ilgisiz oluşumuz, seçim heyecanını sandığa gitmemize 10 gün kala hala duyamamış olmamızın elbette pek çok nedeni var..
Bu konuda yazar çizer takımının söyleyeceklerinin de fazla olduğunu biliyoruz..
Şimdi gelelim düne..
Heyecansız geçen seçim kampanyasının dün dikkati çeken iki ismi MHP’li Mehmet Günal ile AKP’li Hüseyin Samani oldu..
Özellikle MHP’li Günal’ın Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği’nde(KONYSİAD)yaptığı konuşma hem ilginç, hem de çarpıcıydı..
Dedi ki MHP’li Günal :
‘Keşke Menderes Türel Bakan olsaydı’
Sonra da açıklık getirdi bu mesajına:
’Son yıllarda görev yapan bakanlardan Ertuğrul Günay, sosyal demokrat kökenli olduğu için ona iş yaptırılmadı. Ondan sonra gelen bakan Ömer Çelik ise gölge dışişleri bakanı olarak anılıyordu. Görevi boyunca Antalya’ya sadece 2 kere gelebildi. Turizm bakanı konusunda sektör şansız. Keşke Turizm Bakanı Menderes Türel veya Mevlüt Çavuşoğlu olsaydı. Onlar bölgenin insanı. Turizm konusunda onların başlarına üşüşür gerekeni yaptırırdık. Onlarda hükümetin içinde oldukları için daha etkin olurlardı. Turizm sektörü daha şanslı olabilirdi”
MHP tabanının Antalya Milletvekili ve birinci sıra Milletvekili Adayı Mehmet Günal’ın bu sözlerinden rahatsız olacak mı ?
İlerleyen günlerde göreceğiz..
AKP Antalya Milletvekili ve Milletvekili Adayı Hüseyin Samani’nin Finike’de DSİ tesislerinin temel atma törenindeki sözleri de çarpıcı..
Doğal olarak AKP döneminde yapılan yatırımları öven, Antalya’nın merkezi yatırımlardan aldığı payın sürekli yükseldiğini belirten Samani şöyle diyor :
“Eskiden su akar, Türk bakar' derlerdi. Şimdi ise Türk yapar, Dünya bakar deniyor’
Dünya Türkiye’ye bakıyor da hangi gözle bakıyor tam bir tartışma konusu..
Özellikle son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle dünyanın Türkiye’ye pek sempatik baktığı düşünülemez..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.