
İbrahim Akkaya
Referandumun yıldızı ..
Kuşkusuz referandum sürecinin yıldızı kim ?
Tartışmasız CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal..
Kimi çevreler yaşını öne sürerek, kimi çevreler ‘kaset kozu’nu kullanarak karalamaya, kamuoyu önünde itibarsızlaştırmaya, kötülemeye kalkışsa da Baykal, 25’lik delikanlı gibi karış karış Anadolu’yu dolaşarak ucube Anayasa değişikliğinin ve başkanlık sisteminin sakıncalarını anlattı.
1 Mart Tezkeresi’nden kurtulmamızı, ülkenin savaş bataklığına sürüklenmesini önleyen, 100’ü aşkın AKP’li vekili ikna ederek, tezkerenin kabul edilmeyişini sağlayan Baykal, referandum sürecinde de müthiş bir performans ortaya koyarak gerçekleri halka sade, anlaşılan şekilde anlattı, 16 Nisan Pazar günü seçmenin omuzlarına nasıl bir sorumluluk yüklendiğini örneklerine ortaya koydu..
AKP sözcüleri, yandaş
medya, satılık köşe yazarlarının ve televizyon maymunlarının tüm çabalarına
rağmen Baykal, düşündüklerini her
koşulda söyledi, sözlerinin başka noktalara çekilmesi çabalarına prim tanımadı.
Referandumun yıldızı,
baş aktörü Deniz Baykal, finali seçim bölgesinde Antalya’da yapıyor..
Baykal, bugün
Alanya’da, yarın da Kumluca’da konuşacak, referandumla Türkiye’ye kurulmak
istenen tuzakları halka anlatacak.
Baykal, yarın ki Kumluca mitingi öncesinde de Antalya iş dünyasıyla kahvaltıda buluşacak, kuşkusuz çok çarpıcı sözlerle iş dünyasının temsilcilerine 16 Nisan Pazar günü sandıkta neden ‘Hayır’ oyu verilmesi gerektiğini söyleyecek.
Dün akşam seçim bölgesi Antalya’ya gelen ve genel başkan gibi coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Baykal, Aydın ve Nazilli’de yaptığı konuşmalarda da çarpıcı açıklamalar yaptı,
Baykal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum’un kamuoyunda büyük oranda rahatsızlık yaratan, “Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor. 16 Nisan kutlu olsun” şeklindeki sözlerine çok sert tepki gösterdi.
Baykal,“ Biz bir asırdır kendi devletimizde değil miyiz ? Yani bu Cumhuriyeti halk kurmadı mı ? Bu bir rejim değişikliği midir yönetim değişikliği midir diye tartışırken kısa bir süre önce bu anayasa değişikliğini hazırlayan kadro içerisinde bulunan Cumhurbaşkanı başdanışmanının açıklamalarından öğreniyoruz ki 16 Nisan’da halkın kendi devletinin kuruluşunu gerçekleştirecekmişiz. Yani rejim değişikliğinin ötesinde bir devleti bitirip, yeni bir devletin kuruluşu için süreç başlayacakmış. Böylece iktidar baklayı ağzından çıkardı. Bu tartışma en açık, en net şekilde noktalanmış oldu” dedi..
Yadsınamaz bir gerçek ki 16 Nisan’da dayatılan anayasa değişikliği ve başkanlık sistemini Baykal kadar etkili, anlaşılır, seçmeni aydınlatan ve özellikle de kararsız seçmeni sandık başına gitmeden önce tıpkı bir Mart tezkeresinde olduğu gibi ikna eden hatip yok.
Baykal’a göre referandumda oya sunulacak maddeler arasında Cumhurbaşkanı’na eyalet sistemini kurma imkanı sağlayan 16. Madde var.
Baykal, Türkiye’nin bölünüp,parçalanmasını sağlayacak o madde ile ilgili olarak da şunları söylüyor :
“Bir yanda yeni bir
devlet kurma iddiası, öte yanda Anayasa’da Cumhurbaşkanına tanınan gizlenmiş
eyalet kurma yetkisiyle anlıyoruz ki başından beri bu devlete karşı olanlar
şimdi yeni bir devlet projesini ortaya koyuyorlar”
16 Nisan’da sandıktan ‘hayır’ çıkması olasılığının çok yüksek olduğunu vurgulayan Deniz Baykal,
Seçmene şu hayati uyarıyı yapıyor :
“Bunlara bu
referandumda ruhsat verilirse bundan sonra Türkiye’nin başına gelmeyecek iş
yok. Bu anayasaya evet demek çok büyük bir kargaşaya evet demektir. Türkiye’nin
bölünmesine dair plan yapanların planlarına fırsat vermemek lazım. Eyalet
düşüncesi batıyı çok mutlu eden bir düşünce. Suriye’yi, Irak7ı böldüler. Mümkün
olsa Türkiye’yi bölecekler. Buna en büyük katkıyı yeni devlet sistemi kurmak
isteyenler yapar. Ülkemize dokunmayın kardeşim”
Baykal, 2010 referandumunu hatırlatarak, şunları söylüyor :
“ Bundan önce 2010’da
bir referandum yaşadık. O zaman da evet diyenlere hayır demeleri yönünde çağrı
yaptık. Ama anlatamadık. Anlatamadık da ne oldu ? 15 Temmuz’da darbe oldu. Eğer
o referandumda hayır denseydi, devleti eline geçiren o insanlar darbe
yapılabilir hale gelirler miydi ? 15 Temmuz’da F-16 pilotlarına git meclisi
bombalı diyen generaller 2010 referandumundan sonar geldiler o makama”
Sözün özü şu:
3 gün sonra geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini, çocuklarımızın çocuklarının geleceğini, ülkenin geleceğini tayin edeceğiz.
Yanlışa düşmemek, ülkeyi böldürmemek, yarınlarımızı ipotek altına aldırmamak için ‘hayır’ diyelim..
Hala kararsız iseniz Deniz Baykal’ı izlemeye devam edin..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.