Cengizhan Gököz

Cengizhan Gököz

PHASELİS’ E OTEL

Bu hafta ortaya atılan bir iddia beni hayrete ve hatta hayretin ötesinde infiale sürükledi.

İddiaya göre, Phaselis Antik Kenti’nin bulunduğu ormanlık alana ve plaja turistik otel yapılması planlanıyormuş.

Bu konuda sosyal medyada Turizm ve Çevre Bakanlığı’na dilekçe ile başvurup böyle bir durumu kabul etmediğimizi bildiren kampanyaya katılıp paylaştık.

Konuyu biraz daha derinlemesine araştırdığımızda  “otel kıyağı” nın ülkenin Başbakan’ına yakınlığı ile tanınan Rixos Otelleri’nin sahibi Fettah Tamince isimli işadamına yapıldığı; Beydağları Olimpos Milli Parkı sınırları içine yapılacak otelin 5 yıldızlı, 3 adet yüzme havuzlu, 10 adet dükkan, 6 tenis kortu, çok sayıda eğlence ünitesi içerecek şekilde 180.000 m2 lik araziye kondurulacağı ortaya çıkıyor.

1. Derece Sit Alanı’na yapılacak otele ben dahil hiçbir Antalyalı’nın sıcak bakacağına inanmıyoruz.

Şehir içinde yapılan akaryakıt ve LPG istasyonları ile AVM ler gibi; Antalya turistik otel ve tesislere doymuş durumdadır.

Antalya’nın en güzel tarihi ve kültür alanları, doğal çevresi, sit alanları yok edilme pahasına verilecek olan izinlere hiçbir önyargı taşımadan karşı çıkılması gerekmektedir.

Ancak işin ilginç tarafı, bu hukuksuzluğu yapacak olan kişinin özelliği…

Fettah Tamince; öncelikle Başbakan’a yakınlığı ile tanındığı gibi,

Son günlerde Başbakan’ın çete olmakla suçladığı ve paralel devletin başında olduğu iddia edilen Fethullah Gülen’e yakın olduğu ve hatta onun sermayesini kullandığı öne sürülmektedir.

Her iki tarafa yakın olan bu zat ile ilgili hukuksuz bir işlemine izin verilmesi ne ile izah edilebilir?

Fettah Tamince tarafından bakıldığında, menfaat söz konusu olunca her iki tarafla da iyi olması anlaşılabilir.

Ancak Başbakan ve Fethullah Gülen kavgasına bakıldığında ortaya anlaşılması ve izahı güç bir durum çıkıyor.

Ama asıl dikkat çekmek istediğim husus,

Böyle bir hukuksuzluk karşısında sığınabileceğimiz tek liman olan Yargı’nın alacağı pozisyon…

Son yasa değişikliği ile doğrudan, şeklen Adalet Bakanı’na,

Gerçekte ‘Tek Adam’ olma yönünde çaba sarf eden Başbakan’a bağlanmak istenen Yargı’nın bu hukuksuzluğu durdurması sizce mümkün müdür?

İşte Türkiye’nin Yargı Bağımsızlığı açısından sürüklenmek istendiği hal burada önem arz ediyor.

Sandık, seçim demokrasisine inananlar; milli irade olarak seçimde başarılı çıkan partinin başındaki kişinin faaliyetlerini yargı denetiminin dışına çıkarmayı meşru görüyorlar.

Hayatlarında Milli, Milliyetçilik, Ulusal ve Ulusalcılık sözlerinden dahi rahatsız olanlar; Milliyetçi veya Ulusalcı olanları faşist darbeci olarak görenlerin sığındığı kavramlar Milli Egemenlik ve Milli İrade olarak ortaya çıkıyor.

Bir çizginin paraleli kendisi ile aynı doğrultudadır.

Bu, iddia edilen devlet ve paralel devlet ilişkisi için de aynıdır. 

Sonuçta, devletin başında olan Recep Tayyip Erdoğan ve paralel devletin başında olduğu iddia edilen Fethullah Gülen’in her ikisi ile yakınlığı bilinen Fettah Tamince’ye karşı başvurabileceğimiz tek yol bağımsız yargı olacaktır.

Yargı ve Yargı Bağımsızlığı üzerinde niçin ısrarla çalışıldığı ve Başbakan’a bağlanmak istediği hakkında birazcık düşünülmesi gerekir.

Milli irade borazancılığı yapan AKP yandaşlarına duyurulur.

Saygılarımla..

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengizhan Gököz Arşivi

İHA - SİHA GÜZELLEMESİ

04 Mayıs 2023 Perşembe 09:30

EVLATLIKLA EVLENMEK!

22 Şubat 2023 Çarşamba 09:50

Davul-tokmak  

12 Ocak 2023 Perşembe 10:38

ÇARPIK ÇEVRE ANLAYIŞI

24 Aralık 2019 Salı 06:28

DİN VE ÇEVRE

09 Ağustos 2019 Cuma 14:02

ANADİLDE İBADET

06 Ağustos 2019 Salı 11:02

MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKÂRLIK

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:04

MİNAREYE “KÜLAH GİYDİRMEK’’

24 Temmuz 2019 Çarşamba 13:21