2017 yılına Türkiye’nin kanını donduran bir terör olayıyla girdik.

                   İstanbul Ortaköy’de yılbaşını kutlamak isteyen ve eğlenen insanları tarayan bir terörist 39 kişiyi öldürdü 69 kişiyi de yaraladı.

                   Üzgünüz, kahroluyoruz, sönen ocakların hüznü, ağlayan anaların gözyaşları yüreğimizi yakıyor.

                   Ancak bizler günlük acıların içinde yoğrulurken, bütün toplum, Televizyon Kanalları, gazeteler, dünya terörle uğraşırken; Türkiye’yi demokratik bir ülke olmaktan çıkartacak, laikliği ortadan kaldıracak, ülkeyi eyaletlere bölecek bir Anayasa değişikliği de hızla, kamuoyunu uyandırmadan yürütülüyor.

                   Terör olayları ne zaman ülkemizin gündemine girdi?

                   2015 Haziran seçimlerinde, AKP Türkiye Büyük Millet Meclisinde çoğunluğu kaybettiği günden itibaren!

                   Türkiye’de son bir buçuk yılda, sivil, asker ve polislerin hedef alındığı tam 32 bombalı terör saldırısı gerçekleşti. Ülkenin farklı yerlerindeki saldırılarda 363’ü sivil 460 kişi can verirken, 2 binden fazla insan da yaralandı.

                   Yılbaşı katliamından bir öncekinde; Kayseri'de çarşı iznine giden silahsız ve sivil giyimli askerlerin de olduğu halk otobüsünün yanında bombalı araçla gerçekleştirilen saldırı eklendi. Bu saldırıda 14 asker şehit oldu, 56 kişi yaralandı.

             Türkiye'de Haziran 2015 - Aralık 2016 tarihleri arasında gerçekleşen bombalı terör saldırıları listesini çıkardım. Dört sayfa tuttu bu nedenle burada tekrarlamak istemiyorum. İsteyenler: ”https://onedio.com/haber/en-az-460-canimiz-gitti-son-bir-bucuk-yilda-turkiye-de-gerceklesen-32-teror-saldirisi-719006” sitesinden fotoğraflarıyla izleyebilirler.

                        Görevdeki polis memurlarının yönettiği, Facebook grubu olan "Polis Memurları Dayanışma Grubu", şehit sayısını ve isimlerini açıkladı. Facebook hesabından yapılan açıklamada, çözüm sürecinin sona erdiğinin ifade edildiği Temmuz 2015’le 2016 yılı sonuna kadar görevi sırasında hayatını kaybeden polis ve askerlerin sayısının 1.093 olduğu belirtildi.

                        Bu yaygın terör dalgasını 12 Eylül 1980 darbesinden önce de yaşamıştık. Arkasından askeri darbe geldi.

                        Şimdi aynı yaygın terör dalgası her gün ayrı bir yerde canımızı yakıyor.

              Adeta gözlerimize bir perde geriyor.

              Arkasını göremiyoruz, başka bir şey düşünemiyoruz.

              Bir an önce bu terör dalgası bitsin istiyoruz.

              Bu perdenin arkasında Türkiye’nin siyasal temellerini yok edecek bir darbe getiriliyor.

              Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkileri bir kişiye devrediliyor.

              Yargı tamamen bir kişinin emrine veriliyor.

              Başbakan ortadan kalkıyor.

              Başbakanın görevleri ve yetkileri Cumhurbaşkanına veriliyor.

              Türkiye’yi eyaletlere bölme yetkisi tek adama veriliyor.

              Artık Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirilemeyecek her şey; bir kişiyi ikna ederek ülkemize kabul ettirilecek.

              Başbakandan hesap sorulması mümkün olduğu halde, başbakanlık görev ve yetkilerini üstlenen Cumhurbaşkanı hiçbir şekilde hesap vermeyecek.

              Artık bir Cumhurbaşkanımız değil “Cumhurbaşbakanımız” olacak…

              Bu Anayasa değişikliğinden sonra Cumhurbaşbakan’dan bugüne kadar olan işlerinin de bundan sonrakilerin de hesabı sorulamayacak.

              Bu terör perdesinin arkasında Türkiye Cumhuriyeti Devletini tamamen yok etme yerine “Recep Tayyip Erdoğan Devleti”ni kurma sivil darbesi yapılıyor.

              Terör, halkın gerçekleri görmesini önleyen bir perde oluşturuyor…

              Terörü, insanlık suçu olduğu için olduğu kadar; gerçeklerin görülmesini önlemesi nedeniyle de lanetliyoruz.