
İbrahim Akkaya
Paralel CHP ve A Takımı
‘Paralel devlet’ ve ‘zamanlama manidar’ yeni moda sözcükler oldu.
AKP iktidarının yandaş gazetelerinden olan Sabah, zamanlaması gerçekten manidar olan bir haberle CHP Antalya Örgütü’nü karıştırmak istedi.
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Hayrettin Bektaş’ın imzasını taşısa da, Antalya ürünü olduğu orta çıkan bu müthiş habere göre, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde sosyal demokratlardan gizlenen ve siyaset dünyasını karıştıracak ‘Büyükşehir A Takımı’ oluşturma girişimi ortaya çıktı.
Belli ki uyanıklar, haberin Hayrettin Bektaş imzasını taşımasıyla daha dikkat çekici olacağına karar vcrmişler.
Sabah, 30 Mart yerel seçimleri öncesinde CHP Antalya Örgütü’nü karıştırmak, böylece AKP adayı Menderes Türel’in Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde avantajlı konuma gelmesini sağlayacak haberinde Büyükşehir’de A Takımı oluşturma girişimini ‘Paralel CHP’ yapılanması olarak lanse etme çabasına girdi.
Sabah Gazetesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ndeki ‘Paralel CHP Yapılanması’na Antalya Denetmeni CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’in önderlik ettiğini, ‘zamanlaması manidar’ olan bu sözde yapılanmadan CHP İl Başkanı Devrim Kök’ün olurunun alındığı yalanını ekleyerek, Antalya orijinli bu asparagas haberi süslemeyi de ihmal etmemişler.
Büyükşehir’de A Takımı ve Paralel CHP haberini hem Aksünger, hem de CHP İl Başkanı Devrim Kök yalanladılar, tamamen hayal ürünü olduğunu söylediler.
Sözde yapılanmanın içinde olduğu iddia edilen kimi isimler ise ‘reklamın-şovun iyisi kötüsü olmaz’ düşüncesiyle olaya balıklama atlamışlar.
CHP tabanı bu kişilerin kimler olduğunu çok iyi biliyor.
Pekala oluşumu gizli sürdürülen bu paralel CHP yapılanması ne yapacakmış ?
Sabah’ın bu müthiş gazetecilik örneği sergilenen haberine göre, A takımı-Paralel CHP’liler, yerele seçime kadar çalışma yapacak, seçimden sonra da Büyükşehir’de siyaset üretecek, kadrolaşmayı yapacak, belediye hizmetlerinin en verimli şekilde yapılmasını sağlayabilmek için mücadele edecekler.
İnanın tüylerim diken diken oldu.
Meğer Antalya’da sosyal demokratlardan gizlenen, oluşum sağlanınca siyaset dünyasını karıştıracak ne cevherler varmış !
Madem ki böyle değerler var, CHP yönetimine de, belediyelere de, Başkan Mustafa Akaydın’a da ihtiyaç yok.
A Takımı Antalya’da hem CHP’li, hem de belediyeleri uçurur..
12 yıllık AKP iktidarında devletin tüm kurum ve kuruluşları, Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı ve polisle birlikte halkın gözü kulağı olması gereken basın mesleği de sıradanlaştı, ehil olmayan isimlerin eline geçti.
Gazetecilik mesleğini ciddiyetini kaybetti, komplo teorileri ile haber ve yorumlar yapılır oldu..
İktidarı alkışlayan, yalakalıkta sınır tanımayanlar göze gazeteci oldu.
CHP’ye tuzak haberler yapmak, AKP hükümetine şirin görünmek günümüz gazeteciliğinin ilkesi haline geldi.
Antalya’da CHP’yi karıştırmak amaçlı üretilen bu habere aklı başında kimse inanıp itibar bile etmedi.
Kargalar bile katıla katıla güldü Sabah’ın bu müthiş haberciliğine..
Bunları yazarken bazı gerçekleri de gözardı etmek olanaksız.
Kimi CHP’liler,. Bu tür haber ve yorumlara adeta çanak tutuyorlar.
‘Benden sonrası tufan’ anlayışına olan ve aralarında bazı Muratpaşa ve Konyaaltı Belediye başkan aday adaylarının da olduğu bu arkadaşlar, seçime çeyrek kala CHP geleneklerini, ilkelerini hiçe sayarak, Antalya’nın ve ülkenin yaşadığı bu kritik süreci yok sayarak hem CHP İl Başkanı Devrim Kök, hem de 30 Mart’ta yeniden aday gösterilecek olan Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen ve Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i yıpratmak, CHP’yi kamuoyunda tartışılır konuma düşürmek için inanılmaz bir efor harcıyorlar.
Evcilmen ve Böcek’in yeniden aday olduğunu açıkladı diye neredeyse CHP İl Başkanı Kök’ü düşman edecek ölçüde koltuk hırsıyla yanıp tutuşanları CHP tabanı hayret ve ibretle izliyor.
UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ
Araştırmacı gazeteciliğin bayrak ismi Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 Pazar günü Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin evinde arabasına konulan bombanın patlaması sonucu hain bir suikaste kurban giderek yaşamını yitirmişti.
Aradan tam 21 yıl geçti, demokrasi şehidi Uğur Mumcu’yu bizden koparan bu kalleş tuzak ve arkasındaki güçler, ölüm emrini veren katiller ortaya çıkarılmadı, çıkarılamadı.
Mumcu, bugün yaşadıklarımızı 1990’lı yıllarda görmüş ve yazmıştı.
O nedenle Mumcu’yu unutmadık, unutturmayacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.