
İbrahim Akkaya
Öyle bir fırtına ki!
Anımsıyorum da Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın 40 otobüs alma kararı ve ısrarı üzerine, "Seçim kampanyası sırasında ulaşım esnafının desteğini aldın, eski yönetimin kent içi toplu ulaşım konusundaki tutumunu eleştirdin, daha Ulaşım Master Planı'nı bile yapmadınız, trafiğin durumu ortada bu otobüsleri nerede ve nasıl çalıştıracaksınız" diye yazmıştım..
İşte o yazı ile birlikte Akaydın, benimle olan iplerini kopardı..
Makam odasındaki sümenin altında bulunan gazeteyi herkese gösterip, "Bakın Akkaya benim aleyhimde bunları yazdı" diyerek gösterdi.
Hızını alamadı beni genel başkana bile şikayet etti..
Gerçek ki olmak gerekirse Antalya kent içi toplu ulaşım konusu uzun yıllardan beri sancılı..
Akaydın yönetiminin yeni ulaşım projesine bayrak açan dolmuş ve otobüs esnafı az çektirmedi Antalyalılara..
Elbette onlar sütten çıkan ak kaşık değiller, vatandaşı çileden çıkardıkları çok fazla olayı duyduk, şahit olduk.
Hala da devam ediyor olumsuzluklar..
Gölgede 40 dereceye ulaşan sıcaklıkta klimalarını çalıştırmamakta ısrar edenler, duraklarda dakikalarca yolcu bekleyip, vatandaşın uyarısına kulak asmayan, zaman zaman da tepkili yaklaşıp, sert çıkışlar yapanlar yok değil.
Ancak, bir düzenleme yapılırken her şeyi iyi planlamak en doğrusu olmalı..
Antalya'nın ulaşımını Antalya'nın gerçeklerini bilmeyenlere yaptırırsanız, sistemin aksadığını gördüğünüz halde uygulanmasında ısrar ederseniz hem halkı, hem de ulaşım esnafını karşınızda bulursunuz.
Esnaf borca giderek aracını yenilemiş, hem sürekli çalışamıyor, hem de bazı hatlarda akaryakıt parasını bile karşılayacak sayıda yolcu bulamıyor.
Gelelim Akaydın Hoca'nın beni nerede ise düşman bellediği kırmızı otobüs olayına..
Akdeniz GERÇEK'in önceki günkü manşeti, "Kırmızı korkusu" şeklindeydi..
Sadece Hoca'yı değil, CHP'yi de sıkıntıya sokan otobüslerin Ulaşım A.Ş'ye verilmesi tartışmaları öyle bir noktaya geldi ki Antalya 3. İdare Mahkemesi bu uygulamayı iptal etti..
Her şey bununla da bitmiyor elbette, esnaf kızgın, Ömer Aydoğmuş isimli midibüs sahibi tehdit içeren bir dilekçe ile Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerini uyardı.
Akşam sabah dava açılacak..
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13 üyesi ve 4 belediye bürokratı Akaydın ile birlikte tazminat ödemek zorunda kalacak.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen ve Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in şiddetle karşı çıkmalarına " Esnafın karşısında güç durumda kalırız, o insanları mağdur ederiz, bunun bedelini demek zor olur"uyarılarına rağmen, her iki başkanı ikna ederek 20 kırmızı otobüs alımına ikna etmişti..
Akaydın Hoca, Baykal'ın bu iyi niyetli girişine rağmen her zaman olduğu gibi konuların arkasını dolaşarak Meclis'ten 40 otobüs alımı için karar çıkmasını sağlamıştı..
Bugün gelinen noktada Evcilmen ve Böcek'in ne kadar haklı olduğu ortada..
Şirketle imzalanan sözleşmede belediyeyi sıkıntıya sokan öyle maddeler var ki, bunları defalarca yazıp, Hoca ve ekibini uyarmaya çalıştık ama Hoca bize başka gözle bakmakta ısrar ettiği için uyarıları da dikkate almadı..
Ayrıca kendisine adaylık sürecinden başlayarak her aşamada destek veremize karşılık, kendisinden en küçük bir talebimiz olmadığı ve olmayacağı halde Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü döneminde kendisine ve ailesine kan kusturanlarla kol kola girmekten çekinmedi..
Bugün gelinen noktada 100. Yıl'da yüklenici firma ile sulh yapmak adına belediyeyi zarara uğramaktan meclis üyeleri ile birlikte zor durumda kalması, Sayıştay'da ifade vermeye çağrılması da Akaydın Hoca'nın gerçekleri görmek yerine bildiğini okuyan, kimsenin düşüncesine ve uyarısına kulak asmayan bir yönetim anlayışını sürdürmekte kararlı olduğu ortaya çıkıyor.
Ben meclis üyeleri ile belediye bürokratlarına üzülüyorum.
Onlar Antalya'ya hizmet etmek adına kimi noktalarda karşı çıkmalarına rağmen kendilerine dayatılanları kabul etmek ve imzalamak zorunda kaldılar..
Dileriz bu fırtına en az zararla atlatılır..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.