19 gün sonra sandık başına gideceğiz.

Antalya için de, Türkiye için de hayati önem taşıyan bir seçim var 7 Haziran Pazar günü..

Kentin ve ülkenin geleceğini tayin edecek olan seçim yaklaştıkça tartışmaların dozajı da artıyor..

Siyasetin tansiyonu her geçen gün yükseliyor.

Liderlerin söylemleri sertleşiyor, seçim meydanlarında ve seçim ofislerinde üzücü olaylar artıyor..

Dahası seçime yönelik ‘hile’ endişeleri ortaya çıkıyor.,.

Gerçek şu ki AKP’nin tek başına iktidar olduğu 2002’den bu yana yapılan tüm seçimlere kaygı ile bakanların oranı hep arttı..

Çöp kutularında, sokaklarda, otomobillerin bagajlarında oy pusulaları yakalanmasına rağmen seçine hile karıştırıldığı somut olarak ispatlanamadı.

Bu yüzden de seçimlerde hile yapıldığını düşünen, yazan ve söyleyenlere AKP ve yandaşları düşman gözüyle baktı..

Asla ‘Seçime hile karıştırmadık’ diyemediler..

Seçim sonuçlarına şüpheli bakıldığı süreçlerde ‘milli irade’ vurgusu yapmakla yetindiler..

Dini kullanarak, dini kuruluşları kullanarak, kadınların baş örtüsünü kullanarak iktidar olan AKP, din adamlarını sandıkta da kullanıyor.

Almanya’nın Frankfurt kentinde yaşanan son olay iktidar partisinin sandıkta nasıl ve kimlerle hile yaptığını ortaya koyması açısından ön somut örnek..

Almanya’daki dostlarımız ilettiler, medya organlarında da yer aldı son seçim hilesi..

Yer Almanya’nın Frankfurt kenti olayın kahramanı Diyanet İmamı Hasan Tüfek..

Diyanetin pardon AKP’nin imamı Hasan Tüfek Sandık Kurulu Başkanlığı görevini yaparken oyunu kullanıyor, sonra cep telefonuna mesajla gelen TC kimlik nosu ile yine oy kullanmaya kalkışıyor..

Gurbetçi vatandaşlar, seçim hilesini yapan Diyanet İmamı Hasan Tüfek’i iki kez oy kullanırken görüntülüyorlar.

Bir başka olay da Almanya’nın Düsseldorf kentinde yaşanıyor

Bu ikinci seçim hilesi olayına karışan da yine bir Diyanet imamı..

Diyanetin imamı, o vermeye gelenleri, ‘AKP’nin yeni burası, buraya basın’ diye yönlendirirken yakalanıyor..

İyi ahlakı, dürüstlüğü öğütleyen İslam dininin iki temsilcisi sandık başında AKP adına hile yaparken yakalanıyorlar, diğer partilerin şikayeti üzerine görevlerinden alınıyorlar.

Ama onlar için, o iki imam için pek sorun yok..

AKP, onları ödüllendirir, daha önemli görevlere atar.

Bunun örneklerini çok gördük..

Din sömürüsünü AKP kadar yapan, dini mekanları ve din görevlileri siyaseti için kullanan bir başka parti olmadı şimdiye kadar..

Rahmetli Necmettin Erbakan’ın ‘irticai faaliyet yapıyor’ gerekçesiyle kapatılan partileri bile böyle din bezirganlığı yapmadı, din görevlilerini halkı kaldırmaları için bu kadar rahatlıkla kullanmaya kalkışmadı.

Kamu kurumları AKP’nin birer şubesi gibi çalışıyor.

Valiler, kaymakamlar, kamu kurum ve kuruluşlarının üt düzey yöneticileri AKP militanı gibi hareket ediyor, hem çalışanlardan, hem de hizmet götürdükleri vatandaştan AKP’ye oy dileniyorlar.

Artık camilerde; mescitlerde resmen AKP’nin siyaseti yapılıyor, vatandaşlardan seçimde AKP’ye oy vermeleri isteniyor.

Antalya’da olduğu gibi ülkenin her yerinde bakanlar, AKP yöneticileri ve milletvekili adayları seçmene ‘AKP’ye oy verirseniz hizmet gelir, oy yoksa hizmet de yok’ tehdidinde bulunuyorlar..

İstanbul Ümraniye’de olduğu gibi Antalya’da camilerde, mescitlerde, imam hatip okulları ile yurt ve pansiyonlarda AKP propagandası yapılıyor.

Yurt dışında olduğu gibi yurt içinde ve Antalya’da sandık kurullarındaki görevlilerin önemli bir bölümünün din görevlisi olması da dikkat çekici bir başka olay..

O nedenle CHP’li ve MHP’li arkadaşlarımız eleştirdik bize  kızacaklarına seçim hilelerine, oy hırsızlarına karşı önlem alsınlar..