Sizi bilmem ama ben 1 Kasım erken genel seçimlerinim hem sağlıklı bir şekilde yapılacağından, hem de halkın iradesinin seçim sonuçlarına tam olarak yansıtılacağından yana kuşkuluyum..

Bu düşüncemi AKP’nin ilk kez tek başına iktidar olduğu 2002 seçimlerinden bu yana koruyorum.

Bir şekilde seçim sonuçlarına müdahale edildiğini düşünüyorum..

Müdahalenin sandıklardan başladığını, seçim sonuçlarının bilgisayara işlenmesi sırasında ise AKP lehine ciddi oynamaların olduğuna inanıyorum..

Seçim sistemi üzerinden de yapılabilir müdahale..

Şimdi diyeceksiniz ki öyle olsa AKP, 7 Haziran’da yine sandıktan tek başına iktidar çıkardı..

Şeytanın avukatlığını yapmayalım ama bunun da bir oyun olduğuna inanıyorum..

AKP’yi tek başına iktidar yapmanın yanında Recep Tayyip Erdoğan’a başkanlık yolunu açmak için hazırlanan bir tezgahın provası olduğunu düşünüyorum.

Neden mi her iddiası gerçek çıkan Twitter fenomeni Fuat Avni yazdığı için..

Fuat Avni,  şu iddiayı ortaya attı son olarak :

“ AKP’nin oyu yüzde 55 olarak açıklanacak..

Fuat Avni’ye göre seçim hilesinde mahir olarak bilinen grup sürekli toplantı halinde..

Koalisyonun kaçınılmaz olması bütün hesapları bozduğunu iddia eden Fuat Avni, şunları söylüyor :

“Anadolu Ajansı her seçim döneminde olduğu gibi yine yapılacak hilelerin merkezi konumunda. Seçim sonucunu AKP’nin oyu yüzde 55 diye açıklayacaklar. Sandık müşahitleri ve muhalefet temsilcilerinin sandıkları terk etmesi hedefleniyor. AKP İl Başkanları, Anadolu Ajansı(AA) çalışanlarını kontrol altına almakla mükellef kılındı. Rakamlar AKP’nin lehine girilecek. Cihan Haber Ajansı’na siber saldırı yapacak ekipler hazır. Günlerdir teknik çalışmalar yapılıyor. 7 Haziran’da muhalefetin oy hırsızlığına göz yummaması ve sonuna kadar sandıkların başından ayrılmaması planlarını bozdu. Oy ve Ötesi gibi demokrasi mücadelesi veren platformlar, hilelerin önündeki en büyük engel. Sivil dayanışma çok önemli”

Demek ki oluyormuş..

Muhalefet partileri sandığa sahip çıkınca AKP’nin oyunu bozuluyormuş.

11 gün sonra da sandık başında ne yapılması gerektiği ortada..

Sandığa sahip çıkmak..

Islak imzalı tutanaklara kadar işin peşini bırakmamak.

Sudan sebepler uydurarak görevi savsaklamamak..

AKP, 7 Hazirana kadar başta CHP ve MHP olmak üzere muhalefet partilerinin sandığa gerekli özenli göstermeyişlerini, sandık görevlilerini seçmede dikkat olmayışlarını çok iyi değerlendirmiş, seçimin her aşamasında istediği gibi at koşturmuştu..

AKP’nin özellikle seçim sonuçlarının bilgisayara işlenmesi konusunda kendisine her açıdan bağlı, ‘bilgisayar kurdu’ diye bilinen kişileri yerleştirdiği, bu kişilerin de itiraz edilmezse, tutanaklar ciddi biçimde kontrol edilmezse rakamlarla pekala oyladıkları biliniyor.

Antalya’da daha önce yapılan genel ve yerel seçimlerde bu tür olayların yaşandığı da biline bir gerçek..

AKP’de, muhalefet partileri de, sokaktaki vatandaş da 1 Kasım’da hayati bir seçim yapılacağını düşünüyor ve söylüyor..

Seçimin havasına giremediğimiz belli..

Ekonomik sıkıntıların, işsizliğin yanında terör belasının hepimizin keyfini ciddi biçimde bozduğu aşikar..

Hepimiz kaygılıyız..

Yarın endişesi giderek daha çok duyulur olu..

Bu koşullarda geleceğimizi tayin edeceğize göre 1 Kasım Pazar günü sandığa gidip, ülkenin kaderini değiştirmek pekala elimizde..