ORTAÇAĞ EĞİTİMİ!

 Tüm okulları İmam-Hatip Okulu haline getiren eğitim sistemindeki tahribat daha önceki Milli Eğitim Bakanı döneminden de kötü şekilde sürmektedir. Okullara mescit açılması ne demektir?

                        CNN Türk'te yer alan habere göre özel eğitim kurumlarında yürürlükte olan mescit ve abdesthane zorunluluğu, yeni yönetmelikle tüm eğitim kurumlarında zorunlu hale getirildi. Yazılı bir açıklama yapan Eğitim-İş Genel Başkanı Mehmet Balık: "Laik, bilimsel, çağdaş eğitimi her gün biraz daha terk eden Milli Eğitim Bakanlığı, gerici bir eğitimin temellerini oturtmak için en büyük adımı bugün, yani birçok yurttaşın tatilde ve yolda olduğu bayram arifesinde atmıştır.

                  Tıpkı AKP’nin iyi maddeleri de barındıran ancak temelinde Cumhuriyet’imizi kökten sarsan değişiklikler içeren torba yasalarında olduğu gibi; MEB yöneticileri de Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’nde değişikliğe gitmiş ve olması gereken değişikliklerin arasına şeriat ülkelerindeki ölçütleri aratmayan maddeler sıkıştırmıştır” demiştir.(*)

                  AKP iktidarı Türkiye’yi Ortaçağa geri döndürmektedir.

                  Ortaçağda eğitim nasıldı?

                  Bunu Yuval Noah Harari’nin kısa sürede 31. Baskı yapan “Sapiens”  kitabından öğreniyoruz:

                    “…Bu sürecin bizi nerelere kadar getirdiğini anlamak için eğitimin tarihine bakmakta fayda var. Tarihin büyük bölümünde matematik, eğitimli insanların bile nadiren ilgilendiği ezoterik (içsel) bir alandı. Ortaçağ Avrupa’sında mantık, gramer (dil bilgisi) ve retorik (belagat/iyi konuşma) dersleri eğitimin temelini oluşturur, matematik eğitimi de çoğunlukla basit aritmetik ve geometrinin ötesine geçmezdi. Kimse istatistik çalışmıyordu, bilimlerin tartışmasız kralıysa ilahiyattı.”

                  Şimdi Türkiye’de bilimlerin tartışmasız kralı ilahiyattır!

                  Çünkü Üniversiteyi her bitirenin aynı zamanda “imam” olması zorunluluğu getirilmiş, ülkemize dayatılmıştır.

                  İnsanlar, bu gerici, dinci, diktacı eğitim sisteminden çocuklarını kurtarmak için devlet okulları yerine dinci olmayan özel okullara koşuyorlar…

                  Peki, bugün çağı yakalamış ülkelerde eğitim nasıl?

                  “Bugünse çok az kişi retorik eğitimi alırken, mantık felsefe bölümleriyle, ilahiyat da papaz okullarıyla sınırlı; öte yandan giderek daha fazla sayıda öğrenci matematik okumaya istekli veya zorunlu. Matematiksel araçlardan yararlandıkları için “pozitif” olarak tanımlanan tam bilimlere doğru karşı konulamaz bir akış söz konusu. Geleneksel olarak beşeri bilimlerin çalışma alanında olan insan dili (dilbilim) ve insan ruhunu (psikoloji) konu alan bilimlerde bile matematik giderek daha fazla kullanılıyor ve bu alanlar kendilerini pozitif bilimler olarak sunuyor. Bugün istatistik dersleri sadece fizik ve biyolojide değil, psikoloji, sosyoloji, ekonomi ve siyaset biliminde de zorunlu temel dersler arasındadır.

                  Kendi üniversitemdeki psikoloji bölümünün müfredattaki ilk zorunlu ders, “Psikolojik Araştırmada İstatistik ve Metodolojiye Giriş”tir. Psikoloji öğrencileri ikinci yıllarındaysa “Psikolojik Araştırmada İstatistiksel Yöntemler” dersini almak zorunda. Eğer insan zihnini anlamak ve hastalıklarını iyileştirmek için önce istatistik okumanız gerektiğini söyleseydiniz Konfüçyüs, Buddha, İsa ve Muhammed hayrete düşerlerdi.”(**)

                  Bizde ise 28 Haziran 2015, tarihi itibariyle; 54 üniversitenin 20'sinde biyoloji, 45 üniversitenin 31'inde fizik, 62 üniversitenin 34'ünde kimya ve 82 üniversitenin 13'ünde matematik bölümleri kapatıldı. 2015 yılında temel bilimlere bağlı bölümlere kontenjan verilen üniversiteler ise ODTÜ, Boğaziçi, Bilkent gibi çok yüksek puanla öğrenci alan üniversiteler ile Ankara, İstanbul, Ege gibi köklü üniversiteler oldu. Anadolu'daki üniversitelerde ise temel bilimler bölümleri kalmadı. Bingöl ve Kafkas üniversitelerinde ise geçen yıl tamamında eğitim verilen 4 temel bilim bölümünün tamamı kapanmış oldu.(***)

                      Bu iktidar ile bilimde, eğitimde, sanayide, uygarlıkta geleceğimiz karanlıktır. “Kindar ve Dindar” bir nesil yetiştirmeyi amaçlayan bu iktidarın bir an önce tarihin tozlu raflarına gönderilmesi gerekir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürkut Acar Arşivi

Yurttaşı enayi yerine koymak

28 Nisan 2021 Çarşamba 19:37

Bu sefer kaçıncı?

26 Nisan 2021 Pazartesi 06:30

Amirallere zulüm

13 Nisan 2021 Salı 06:48

Güvenlik soruşturması

05 Nisan 2021 Pazartesi 06:38

Papalagi

31 Mart 2021 Çarşamba 06:30

Örsan Öymen'e açık mektup!

19 Mart 2021 Cuma 06:38

Bu kaçıncı?

01 Mart 2021 Pazartesi 06:39

AKP'den sonra da Türkiye var olacak

15 Şubat 2021 Pazartesi 06:35