
İbrahim Akkaya
Okulun bahçesini sattılar !
Antalya’nın en değerli alanları bir bir gidiyor.
Şimdiye kadar tarım alanlarını, ormanlık alanları, yeşil alanları imara açan anlayış, gözünü bu kez de okul alanlarına dikti.
Acı ama gerçek Galip Kahraman İlkokulu’nun bahçesini bir inşaat firmasına sattılar..
Firma da buraya bina yapmaya başladı..
Okulun bahçesinin yarısı konut alanına dönüştürülüp, özel bir şirkete satılınca, firma da okulun bahçesini tel örgüyle ikiye böldü..
Olayın daha da çarpıcı olan tarafı satılan parselin içinde kalan okulun tuvaletleri de kullanılmaz hale geldi.
Bununla da kalmadı inşaat firması okulun bahçesindeki ağaçları kesmeye başladı..
İktidar partisinin okul alanlarını imara açmak, Antalya merkezindeki okulları Yeşilbayır-Yeniköy- Döşemealtı’na taşıma gibi bir politika izlediği kamuoyunca biliniyordu.
Nitekim bazı okullar yıkılarak bu alana taşındı..
Yenileri için de hazırlıklar yapılıyor.
Biliniyordu da Galip Kahraman İlkokulu’nun bahçesinin konut yapılması için satılacağı, satın alan firmanın ise zaman geçirmeksizin inşaata başlayacağı kimsenin aklına gelmemişti.
Bu gelişme okul alanlarının satılması düşüncesinin hayata geçirildiği anlamına gelirken, gözler Konyaaltı Caddesi üzerinde bulunan Antalya Endüstri Meslek Lisesi ve Teknik Lise alanına çevrildi.
Rantçıların Antalya’nın bu çok değerli alanını gele geçirmek, çok katlı binalar, AVM’ler ve ‘sosyal tesis’ adıyla sevimli göstermeye çalıştıkları ticari alanları kamuoyundan gizleme gibi bir anlayışla pusuda bekledikleri de yadsınamaz bir gerçek.
Rantın yeni oyuncağına dönüştürülen okulu alanını 1968 yılında Antalya eski milletvekili ve belediye başkanı Galip Kahraman’ın eğitim için Antalya Valiliği’ne hibe ettiği biliniyor.
Babasının eğitim için kullanılması koşuluyla hibe ettiği arazinin bir bölümünün konut yapımı için satılmasına 1975 yılında vefat eden Galip Kahraman’ın kızı Sevim Kahraman Ertenü çok tepkili..
Babasının anısına saygısızlık yapıldığı gibi eğitim yuvasının bir bölümünün konut yapılsın diye satılmasına gönlü razı olmayan Ertenü, yargı mücadelesi yürütüyor.
Galip Kahraman İlkokulu bahçesinin içler acısı hali, bahçede yaşanan ağaç katliamı ve okulun tuvaletlerini bile işgal eden rant beklentisine yönelik yargı süreci devam ediyor..
Aile adına yargı mücadelesini sürdüren Avukat Serkan Mutluel’in şu sözleri dikkat çekici :
“Şu anda orada onlarca yıllık ağaçlar kesiliyor. Bir anlamda bu ülkeye birçok alanda hizmet vermiş bir hayırseverin emeklerini kesiyorlar. O okulu çok küçük bir maddi getiri ile ikiye bölmek, öğrencilerimizin kullandığı bahçeyi ranta kurban etmek asla kabullenilemez. Biz bu alandaki mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz”
Sonuç ne olur bilinmez ama yapılanlar son derece üzücü, düşündürücü, kent merkezindeki diğer eğitim kurumları açısından da kaygı verici..
Gerçek şu ki Antalya, Antalya olmaktan çıktı..
Antalya, giderek beton bir kent haline dönüşmeye başladı.
Bir zamanlar yerli yabancı herkesin rüyalarını süsleyen Antalya gitti, yerine beton bloklardan oluşan sevimsiz bir kent geldi..
Antalya, birkaç yıl öncesine kadar yaşam kalitesi açısından Türkiye’nin önde gelen kentlerinden birisiydi.
Birkaç yıl önce yüksekçe bir yerden bakıldığında ressamları kıskandıran tablo gibi bir güzellik sunan Antalya, artık yaşanması güç bir kent olup çıktı..
Gerçek şu ki Antalya’nın kaynaklarının ranta kurban edilmemesi için Antalya sevdalıları ile birlikte destansı bir mücadele veren meslek odaları işlevsiz hale getirildi.
Sivil toplum örgütleri ise sesini çıkaramaz, düşüncelerini söyleyemez bir konuma sokuldu.
Sizi bilmem ama ben hem Antalya’nın hem de ülkenin geleceği için son derece endişeliyim..
Siyasal iktidar konuşmayan, düşünmeyen, sorgulamayan bir vatandaş profili istiyor..
Tek tip vatandaş modeli yaratma yolunda adımlarını atmaya devam ediyor..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.