
İbrahim Akkaya
O iğrenç kulak !
Antalya’da 2009 ile 2013 yılları arasında ‘paralel devlet yapılanması’ kapsamında Antalya’da yasa dışı olarak dinlenen 130 kişinin yargılandığı davada çok çarpıcı ifadeler vardı.
FETÖ’cü polislerin yargılandığı 12 sanıklı davada mağdur sıfatıyla dinlenen polis memuru Murat Ceylan’ın sözleri, olayın çarpıklığını ortaya koyması açısından önem taşıyor.
Şöyle diyor mağdur polis:
“Beni oto tamircisi olarak dinlemişler. İstihbarat beni nasıl oto tamircisi olarak dinleyebilir, buna kargalar bile güler”
Olayın bir başka mağduru 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Ankara’da şehit düşen polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç’ın babası polis memuru Zeki Kılınç’tı..
Yasa dışı dinleme yapan polislerden şikayetçi olan acılı baba Zeki Kılınç ise şunları söylüyor:
“Yasa dışı dinleme işine karışan sanıklar devlet ve bayrak için değil, birilerine şantaj ve kumpas kurmaya çalıştılar. Antalya’da telefonları dinlenen kişiler vatanına ve milletine sadık insanlar, -paralel devlet yapılanması’ kapsamında mağdurları dinleyen kişiler arasında emniyet teşkilatında müdür düzeyinde görev yapanlar var. Bu kişilerin belirlenerek yargılanması gerekir. Sanık avukatları olayın farkına vardıkları için sanıkların avukatlığından istifa ettiler”
Bu da çok çarpıcı bir detay..
Sanık polislerin avukatları böylesine iğrenç bir olaya karışan sanıkların savunmasını yapmaktan imtina ettiler ve avukatlıklarından istifa ettiler..
Oysa savunma hakkının kutsal olduğu bilinir ve söylenir..
Elbette savunma hakkı kutsal ama böyle pislikleri savunmayı kendilerine yedirememişler avukatlar.
Telefonu yasa dışı olarak dinlenen polis memuru Gülgün Basmacı, Zeki Kılınç’ın yargılanmasını istediği polis müdürünün kendisini haksız yere Antalya dışına tayin ettiğini, şube müdürü bir başka polisin ise kendisini taciz ettiğini öne sürdü.
Paralel devlet yapılanması kapsamında yasa dışı yollarla dinlenenler arasında bulunan Antalya eski Milletvekili Yıldıray Sapan da mahkemede kendisini dinleyen polisler ile dinleme talimatını verenlerin de yargılanmasını istediklerini söyledi.
Poliste skandal üstüne skandal patlıyor..
Emniyet Teşkilatı’nda FETÖ ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle açığa alınan 12 bin 801 polisten 213’nün müdür rütbesinde olduğu anlaşıldı.
Bu ‘Kripto Fethullahçılar’ın emniyetin bünyesinde aktif olduğu anlamına geliyor..
Demek ki yasa dışı dinleme dahil her eylemi halen sürdürüyor FETÖ’nün uşakları.
Antalya’da açığa alınan polisler arasında müdür ve şube müdürü seviyesinde olanların bulunduğu belirtiliyor.
Polisin içinde hala uyuyan hücreler var.
Yani hiçbirimiz güvende değiliz..
FETÖ/PDY operasyonları sürmüş olsa da bu kirli yapılanmayı polisin içinden söküp atmak çok da kolay görünmüyor.
Çok kaygı verici bir durum..
Nasıl kaygı duyulmasın..
Görevden uzaklaştırılan 2 bin 523 amir ve müdürün arasında FETÖ operasyonlarını yürüten Terörle Mücadele(TEM) polislerinin de olduğu ortaya çıktı.
Ayrıca Bakan, müsteşar gibi üst düzey kamu görevlilerini korumakla görevlendirilen 54 polisin de ihraç edildiği öğrenildi..
Tablo vahim, hem de çok vahim..
Emniyet teşkilatında görevden uzaklaştırılan 2 bin 523 kişi arasında birinci sınıf, ikinci sınıf, üçüncü sınıf ve dördüncü sınıf emniyet müdürleri var..
Kuşkusuz Antalya Emniyet Müdürlüğü de dikensiz bahçe değil..
FETÖ’nün devletin her kademesinde olduğu gibi poliste de yuvalandığı yadsınamaz bir gerçek..
FETÖ/PDY operasyonları için sıkça ‘ Kurunun yanında yaş da yanmasın, operasyonlar cadı avına dönüşmesin” deniliyor.
Cadı avcına dönüşmesin ama güvenliğimizi emanet ettiğimiz polisin içindeki kirli adamlar da hızla ayıklansın..
Biz de polise yeniden güven duyalım..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.