‘Antalya Altın Portakal Film Festivali’’ adıyla Türkiye’nin yegane sinema olayına 50 yılı aşkın sürede ev sahipliği yaptı Antalyalılar.,.

Sadece Antalyalıların, sadece sinema dünyasının değil, herkesin ilgi ve heyecanla izlediği festival öylesine benimsendi ki Antalya Altı Portakal Film Festivali ‘Türk Oscarı’ adını aldı.,.

Sinema emekçileri için Antalya’dan ödül almak, Altın Portakal Heykeli’ni almak çok önemli oldu.

Antalya, Yeşilçam’ın hamisi oldu geride kalan yarın yüzyılda..

Sinema sanatı halkla kucaklaştı..

Antalyalılar, Türk Sineması’nı bağrına bastı..

Destekledi, moral verdi, maddi ve manevi desteği ile çok zor dönemler geçiren Türk Sineması’nın uluslararası festivallerden ödül getiren filmler üretmesine katkı sağladı..

Filmler dış pazarlara açıldı, sinemacılarımız parmakla gösterilen, gıpta ile gözlenen kişiler oldular..

Antalya ile festival birbirinden ayrılmaz bir parça oldu..

Festivalin açılış korteji tam bir sanatçı-sanatsever buluşmasına sahne oldu 50 yılı aşkın sürede.

Antalya’nın her mekanında sinema konuşuldu.

Sinema kırsala götürüldü..

Gecekonduda sinema söyleşileri yapıldı..

Okullarda, kamu kurum ve kuruluşlarında sinema konuşuldu yıllarca.

Kuşkusuz Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin askeri darbe ve sansür dönemleri hariç 50 yılı aşkın yaşaması, aylakta kalmamsında, her yıl biraz daha kurumsal bir yapıya kavuşmasında Antalya halkının verdiği destek, katılım büyük önem taşıdı.

Festival büyük ölçüde kurumsal bir yapıya kavuştuğu içinde her yıl aynı tarihlerde düzenlenir oldu.

Sinemacılar da Antalyalılar da memnundu Türkiye’nin en önemli sinema etkinliğinden..

Ancak son yıllarda festival Antalya’dan kaçırılmaya başlandı..

Açılış ve kapanış törenleri çok yıldızlı otellere taşındı..

Canlı yayın yapılıyor teziyle törenlerin yapıldığı salonlara davetiyesi olanlar alınır oldu.

Dahası açılış ve kapanış etkinliklerine davetiyesi olan ya da davetiye edinenlere kıyafet zorunluluğu getirildi.

Ardından 52’nci yılda bomba patladı..

Önce tarih değişti Ekim yerine Kasım ayının sonuna ve Aralık ayının başına taşındı..

En önemlisi ise 51 yıl festivale adını veren ‘Altın portakal’ tamlaması kaldırıldı, adı ‘Uluslararası Antalya Film Festivali’ oldu..

Gerekçe olarak da Cannes Film Festivali’nin ödülü ‘Altın Palmiye’, Berlin Film Festivali’nin ödülü ‘Altın Ayı’,  Venedik Film Festivali’nin ödülü ‘Altın Aslan’ın festival adında yer almamış olmasıydı.

60’lı yıllardan bu yana şenlik havasında gerçekleştirilen festival artık sinema etkinliğine dönüştürüldü..

Dün dostlar alış verişte görsün anlayışıyla düzenlenen açılış kortejine iki elin parmakları kadar sanatçı katılırken, festivalin gerçek sahipleri olan, u yıla kadar yaşatan Antalyalıların önemli bölümünün kortejde haberi yoktu, kimileri tesadüfen izlerdi korteji

Türk Sineması’ndan ise birkaç yıldızın dışında bırakın korteje katılmayı, Antalya’ya gelen yoktu..

Festival ve Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel,  dünyada film festivallerinin yapıldığı şehrin adıyla anıldığını belirtiyor.

Türel, festivalden ‘Altın Portakal’ tamlamasının çıkarılmasını şöyle savunuyor :

 “ Çünkü festivaller şehirleri içindir, şehri ile bütünleşir ve anılır. Yarışma ve ödüller ise çok saygın olduğu için gücünü, etkinliğini yükseltmek adına sahip olmak için uğraşılması gerekendir”