Başkanlık tartışmaları, Yeni Anayasa ve erken seçim tartışmalarının kızıştığı süreçte ana muhalefet partisi CHP’de alanlara inmek için kolları sıvadı..

CHP’de etkili, sistemli ve örgütlerle sürekli temas halinde çalışmaların sürdürülmesini kapsayan bir çalışma başlatıldı.

CHP Genel Merkezi’nden edinilen bilgilere göre, milletvekilleri ve il örgütlerinin katılımı ile alan çalışmasının startı verildi.

Alan çalışmasına katılan gruplar, çalışmaları ile ilgili rapor hazırlayacaklar.

Oluşturulan heyetler sorumlu oldukları ilin bir anlamda fotoğrafını çekmiş olacaklar.

CHP Genel Merkezi, oluşturulan çalışma gruplarına gönderdiği yazıda şu ifadelere yer verdi :

“Partimizin etkili, sistemli ve örgütlerimizle sürekli temas halinde çalışmalar sürdürülmesi kapsamında milletvekillerimiz ve il örgütlerimizin katılımı ile alan çalışması yapılması planlanmıştır”

CHP’deki alan çalışmasında milletvekilleri belirlenen illerden sorumlu olacak.

Çalışmalar il başkanları ile koordineli olarak belirlenecek tarihlerde örgütsel çalışmalar yapacak.

Alan çalışması yapacak olan gruplar, raporlarını Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısına iletecek.

Raporların doğrultusunda söz konusu illerde neler yapılması gerektiği, hangi sorunların aşılması gerektiği masaya yatırılacak.

CHP’de başlatılan alan çalışmasında çalışma gruplarının Antalya ile birlikte il başkanlıklarında örgüt toplantılarına katılmaları da planlanıyor.

Beklenen verimin alınıp alınmayacağı elbette tartışma konusu..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki CHP ile halk arasında istenen ve beklenen köprü ve sıcaklık kurulamadı, tersine CHP halktan; halk ta CHP’den uzaklaştı..

CHP’liler kızacak ama gerçek bu..

Sokağı dinlemek gerekli..

‘Küçük olsun benim olsun’ yanlışından ivedilikle uzaklaşıp, CHP halkın nabzını tutmalı..

Halktan ne uzaklaştığını, seçmenin kendisine neden sıcak bakmadığını araştırmalı..

Alan çalışmasındaki şu yöntemler önemli..

Muhtar, sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcileri ile bir araya gelmek..

Antalya özelinde çarpıcı bir durum söz konusu.

Antalya medyasında en çok yazılıp çizilen CHP..

Gazeteler CHP’yi AKP ve diğer partilere göre daha çok yazıyor..

Televizyonlar ve sosyal medya CHP’ye daha çok yer veriyor..

Ancak haber, yorum ve görüntüler CHP açısından hiç de olumlu değil..

CHP’de iç çekişme..

Seçilmişlerin koltuk kavgası..

Potansiyel adayların birbirlerini yıpratma çabaları..

‘Şucu-bucu’ yakıştırmaları..

Dedikodu, çekemezlik, akla hayale gelmeyen iftira kampanyaları..

İste kızın, ister bağırın..

İsterseniz okkalı küfürler edin..

Adında halk olan CHP halktan kopuk..

Hal böyle iken alana inse ne olur inmesen ne olur ?

Öncelikle CHP’liler kendileriyle barışmalı..

CHP’nin en büyük rakibi yine CHP.

Sandık sonuçları ve kamuoyu araştırmaları bunu söylüyor..

Kara bir tablo çizmek değil amacım..

Birileri bunları okuyunca burnundan solusa bile dost acı söyler..

CHP bu ülkenin umudu olmalı..

Her şeyi toz pembe görmek yanlışından çabuk çıkmalı.

CHP, kurucusu olduğu Cumhuriyetin, demokrasinin, laik ve hukuk devletinin teminatı..

Omuzlarında böylesine ağır yükler taşıyor..

Bunun için de CHP, bir an önce toparlanmalı..

CHP, sorumluluklarının bilinci içinde rejime ve halka sahip çıkmalı, güven vermeli..

Yarın dizlerimizi dövmemek için..