
Cengizhan Gököz
MHP’de sancılı kongre süreci
Ülkemizin en önemli siyasi hareketlerinden biri olan Milliyetçi Hareket Partisi’nde kongre süreci karmaşası son hızla devam ediyor.
İktidar Partisinin tek kişinin belirlediği (sözde temayül yöntemi) kişi üzerinden yaklaşık birkaç hafta içerisinde kongre yaptığı ve malumun ilan edildiği Genel Başkan ve kabinesi ile Başbakanı belirlediği kongresi karşısında;
MHP’ de yaşanan süreç oldukça yadırganıyor.
AKP, tepeden belirlenen ve fiilen tek kişi tarafından oluşturulan bir durumu tiyatral bir kongre ile sözüm ona demokrasi şöleni olarak gösterirken, MHP’ de yaşananlar hukuka ve demokrasiye aykırıymış gibi anlatılıyor.
Bu algıda Genel Başkanının ve Genel Merkezin tavrı da çok önemli etki yapıyor.
Demokratik olan, MHP’ de yaşananlar olmasına karşın algı çok farklı,
Demokratik taleplerle kongre isteyenler hain, bölücü, paralelci, proje... vb. sıfatlarla adlandırılınca, yapılan iş partide bir darbe ile Genel Başkanın alaşağı edilmesi gibi bir izah ortaya çıkıyor.
Muhaliflerin yargı yoluna, yani hukuka başvurması da ayrı bir eleştiri konusu yapılıp ‘…partinin iç işleri mahkemeye taşınıyor… Ülkücüler birbiri ile mahkemelik ediliyor…’ gibi anlaşılmaz beyanatlar veriliyor.
İşin en ilginç tarafı ise iktidar partisinin ve partili Cumhurbaşkanının ve hatta iktidarın Adalet Bakanının, sürece yönelik açıklamaları ve davranışlardır.
İktidar partisinin 4.parti durumundaki muhalefet partisinin seçimli kongresine ilgisi, doğrusu yabana atılır bir durum değildir.
Başkanlık sistemi dayatmasının en önemli alt yapılarından birinin yani Mecliste 2 partili bir yapıya geçişin oluşturulması sırasında MHP’ nin iktidar alternatifi veya ana muhalefet partisi olmasının yolunu açacak kongre tüm plan ve dengeleri alt üst edecektir.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik Anayasa değişikliği ile HDP’ yi Meclis dışına itme yolundaki iktidar, MHP yi de Genel Merkez ve Genel Başkan üzerinden AKPlileştirmek ve MHP tabanını bu yolla AKP’ ye kaydırarak MHP’ yi de baraj altına indirmek isteyen zihniyetin, MHP kongresine ve muhtemel bir Genel Başkan değişikliğine sıcak bakmaması son derece anlaşılır bir durumdur.
Anlaşılamayan Genel Merkezin ve Genel Merkezin yanında duran insanların, yargı kararlarına ve yargıya saygılıyız demelerine rağmen AKP’ nin Anayasada seçim veya referandum yolu ile başkanlık sistemini getirecek uygulamaların sonrasında bir kongreye partiyi zorlamalarıdır.
Genel Merkezin “AKP’ nin yanındayız, destekçisiyiz hukuki süreçte de destek vereceğiz.” beyanları da birlikte değerlendirildiğinde MHP üst yönetiminin AKP’ nin iktidarında ve sürdürülmesinde ‘koltuk değneği’ benzetmesine haklılık verdirecek sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
MHP kongresi Yargıtay onaması dikkate alınarak Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesinin atadığı çağrı heyeti başkanlığında önce tüzük kongresini yapıp, tüzükteki seçimli olağan üstü kongre düzenlemesi kabul edildikten sonra aynı yöntemle seçimli olağan üstü kongresini gerçekleştirmelidir.
Hukuka uygun olan da budur.
Saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.