
Gürkut Acar
MERALARI SATAMAZSINIZ !...
Bugün haber kaynaklarının bildirdiğine göre; terörü desteklediği için
Arap dünyasından dışlanan Katar Emirliği, Türkiye’de 25 Milyar dolar tutarında
banka ve şirket satın aldığı gibi ayrıca Karadeniz dağlarındaki meraları da
satın almış!
Böylece
AKP iktidarının, Karadeniz dağlarına neden ısrarla yol yapmaya çalıştığının
arkasındaki sır ortaya çıktı! Ormanlar, dağlar, taşlar, bütün iktisadi devlet
kuruluşları satıldı, yetmedi, şimdi meralar satılıyor, yolları da halkın yoğun
tepkisine rağmen zorla yapılıyor.
Kütahya’nın
İnköy Mahallesinin “Tırmıklı Mera İsyanında” ellerinde yabalarla, tırpanlarla,
sopalarla ve Türk Bayrağıyla ve iki bin büyükbaş hayvanla birlikte yolu
kesmeleri; artık bıçağın kemiğe dayandığını göstermektedir.
Benim
de milletvekili olduğum 2013 yılında, meralarla ilgili bir kanun değişikliği
AKP iktidarı tarafından kabul edilmişti. Buna karşı Anayasa Mahkemesinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Emine Ülker TARHAN ve M. Akif
HAMZAÇEBİ ile birlikte 125 milletvekili dava açmıştık. Gerekçelerimiz
şunlardı:
“İptali istenilen fıkranın birinci cümlesinde, kiralanan alanda (mera,
yaylak ve kışlaklarda) hayvancılık için gerekli bakım, barınma ve su
ihtiyaçlarını karşılayacak zorunlu hayvancılık tesislerinin kurulması
öngörülmüştür. Böyle bir düzenlemenin mera-yaylak ve kışlakların yapılaşmaya
açılması anlamım taşıdığı açıktır. Söz konusu tesislerin yapılması ile
yetinilmeyeceği, bu tesislerin zorunlu olarak ihtiyaç duyacağı yol, su,
elektrik gibi alt yapı çalışmalarının da gündeme geleceği kaçınılmaz bir olgu
olduğundan böyle bir durumda mera, yaylak ve kışlakların tahribe uğrayacağı
kuşkusuzdur.
Anayasanın 45 inci Maddesinin
birinci fıkrasında, "Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç
dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine
uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla tarım ve
hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin
sağlanmasını kolaylaştırır " hükmüne yer verilmiştir.
Diğer
taraftan 4342 Sayılı Mera Kanununda, hayvan otlatılması ve otundan
yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri kullanılan taşınmazlar (m.
3/a) mera olarak tanımlanmış ve kullanım hakkı bir veya birden çok köy veya
belediyeye ait olan meraların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu
belirtilmiştir (m. 4/1). Ayrıca meraların özel mülkiyete geçirilemeyeceği de
yasada düzenlenmiştir (m. 4/3).
Mer'alar lehine tahsis
edilen köy veya kasaba halkının hayvanları yayılıp otlatılmasına mahsus olup
özel mülkiyete konusu olamayacağından üzerine hayvancılık tesisleri de
yapılamaz. Nitekim Yargıtay l.HD.24.06.1968 tarihli 4880 e. 4593 k. numaralı
bir kararında mer 'a üzerinde tesisat yapılamayacağı ilkesini kesin bir biçimde
uygulayarak mer'aya bitişik olan ağıldan mer'aya kapı açılmasının caiz
olmadığını, kapının açılması kabul edilmesi halinde, açılan kapıdan girip çıkan
sürülerin mer 'adan yararlanmasına veya mer 'aya zarar vermesine göz yummak
icap edeceğini, böyle bir külfetin davacıya yüklenmesi için haklı bir sebep
olmadığını belirtmiştir.
Bu
hükümden de anlaşılacağı üzere tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı
kullanılmasını ve tahribini önlemek görevi Devlete verilmiştir. Hal böyle iken
mera, yaylak ve kışlakların yapılaşmaya açılmasının Devlete verilen görev ile
bağdaşması mümkün olmadığından iptali istenilen fıkranın birinci cümlesi,
Anayasanın 45 inci Maddesine aykırıdır.”
Ayrıca;
Anayasanın 7 nci Maddesinde "Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye
Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez." denilmektedir. Buna
göre, yasa koyucunun temel ilkeleri koymadan, çerçeveyi çizmeden yürütmeye
yetki vermemesi, sınırsız ve belirsiz bir alanı yürütmenin düzenlemesine
bırakmaması gerekir” demiştik… Bu nedenle de hayvancılık tesislerinin yapılması
ve kullanılması ile usul ve esaslar çıkarılacak yönetmelik ile belirlenme
konusunda Bakanlığa yetki veren söz konusu fıkranın son cümlesi, Anayasanın 7
nci ve 8 inci Maddelerine aykırıdır” demiştik.
Ne yazık
ki Anayasa Mahkemesi; Esas Sayısı :
2013/51 ve Karar Sayısı: 2013/159 Karar Günü: 26.12.2013 tarihli kararıyla davamızı reddetti. Meraların
üzerine yapılacak ve güya hayvancılığı geliştirecek tesislerin yapımı konusunda
çıkarılan kanundan sonra bugün meraların “hile-i şer’iyye” yapılarak satıldığı
bir noktaya geldik.
Bu satışların tamamı Anayasaya aykırıdır. Bugün kanuna uygun
gibi görünen bu durum yarın Anayasanın ihlali gerekçesi olarak satanların da satın
alanların da yakasına yapışacaktır.
Mera, yaylak ve kışlakların kullanma
hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm
ve tasarrufu altındadır. Komisyonun henüz görevine başlamadığı yerlerde,
evvelce çeşitli kanunlar uyarınca yapılmış olan tahsislere ve teessüs etmiş
teamüllere göre; mera, yaylak ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından
kullanılmasına devam olunur. Mera,
yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz,
zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. Ancak, kullanım hakkı
kiralanabilir.(*)
Buna
rağmen meraların tahsis kararlarının kaldırılması yetkisini Valiliklere vererek
ve tahsisi kaldırılan meraların mülkiyetini önce Bütünşehir Belediyelerine
sonra da açık artırma yoluyla satarak özel kişilere devretmeniz tümüyle
geçersiz hukuksal işlemlerdir.
Çünkü meralar bugün yaşayanlar için değil gelecekte yaşayan
kuşaklar için ayrılmış alanlardır. Meraların, yaylakların, kışlakların
satılması Türkiye’nin gelecek nesillerini açlıkla karşı karşıya bırakacaktır.
(*)Mera Kanunu M:4
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.