
Cengizhan Gököz
MADEN OCAĞI KAZALARI
Ülkeyi yöneten AKP zihniyeti Türkiye’nin yer altı kaynaklarının yer üzerine çıkarılıp satılarak gelir elde edilmesi gerektiğini ve bu nedenle maden ve taş ocaklarını açılıp işletilmesine izin verdiklerini belirtiyor.
Sanki onlara ülkemizin yer altı kaynaklarını ve madenlerini işletmeyin ve onlardan ülke yararlanmasın diyen var.
Anlamazdan geldiklerini husus ,
Bu madenleri ve arama ruhsatlarının kimlere verildiği
Ruhsat verilirken çevre etkileşim değerlerinin gözetilip gözetilmediği
Kesilen ağaçların ve yok edilen ormanların çevreye ve insanların sağlığına etkisi ,doğal dengenin bozulup bozulmadığı,
Madenlerin çıkartıldığı ocaklarda çalışan işçilerin iş ve can güvenliklerinin sağlanıp sağlanmadığı
Kazalara önlem alınıp alınmadığı ve sorumlukların tespit edilip edilmediği
Konularında ileri sürdüğümüz sakıncalar da yoğunlaşmaktadır.
Hukuku ve yargı organlarını iktidara bağlayan zihniyet sonuçta maden ocaklarının doğal çevreye verdikleri zarar nedeni ile açılan davalarda yürütmeyi durdurma ve nihai kararların uygulanmayacağı ve uygulamayanların sorumluluk altına girmeyeceği şeklindeki yasal düzenlemelerle hukuka aykırı ruhsatlarla maden arama ve çıkarmanın önünü açarken bu madenlerde çalışanlarında ölümle sonuçlanan kazalarda sorumluların cezalandırılmasını engellemektedir.
Genelde kendi iç ve dış yandaşlarına verdikleri ruhsatlar sonucu doğa yok edilirken maden emekçileri de büyük ihmaller sonucu hayatını kaybetmektedir.
Bu olaylar karşısında başta taraflı Cumhurbaşkanı Başbakan ve konu ile ilgili bakanların açıklamaları adeta bizlerle alay eder niteliktedir.
Savunma ‘bu işin fıtratında kaza var ‘ , kaza mahallinde günlerdir gömleğimizi değiştiremedik , günlerdir uykusuzuz , güzel öldüler, ölenlere şehit yaralılara gazi diyerek rahmet dileme ve dua etme ile vatandaşı teselliye yönelik devam etti.
Ne kazalara önlem alında nede maden ocaklarına ruhsat verilir iken bilimsel raporlara itibar edildi.
Olayı sulandırmak adına ‘trafik kazalarında daha çok insan ölüyor öncelikle ona önlem alınmalı’ diyecek kadar konuyu ciddiyetten uzaklaştırdılar.
Her kaza sonrası gelen haklı tepkilere açılan madenleri kapatırız gibi çok ucuz ifadelerle insanları işsiz bırakma tehdidinde bulundular.
Bu iktidar ülkeyi yönettiği sürece hiçbir konuda ciddi bir devlet yönetimi anlayışı ile karşılaşmak mümkün görünmüyor.
Ülkeyi yönetenlerin hukuki sorumluluğu olmadığı takdirde inşalarımız bu sorumsuzluklar ve onları gerçekleştiren sorumsuzların karar ve uygulamalarının mağduru olmaya devam edeceklerdir.
Haziran seçimleri bu sorumsuzların sorumluluklarını hatırlatma için iyi bir fırsat olacaktır. Saygılarımla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.