
Gürkut Acar
LA LOİ C’EST MOİ
Yarın
sandık başına gidiyoruz.
Yine
bir halk oylaması (referandum) için oy vereceğiz.
Yarın;
*Türkiye
Büyük Millet Meclisinin yetkileri elinden alınmasın
diyorsak HAYIR diyeceğiz.
*Türkiye’de
demokrasi olsun diyorsak HAYIR diyeceğiz.
*Türkiye’de
Hukuk Devleti olsun diyorsak HAYIR diyeceğiz.
*Herkesin
mal ve can güvenliği olsun diyorsak HAYIR diyeceğiz.
*Diktatörlük
istemiyoruz diyorsak HAYIR diyeceğiz.
*Örgütlü
bir toplum olsun, Sendikalar, Odalar, Barolar, Barolar
Birliği, Meslek Odaları, halkın haklarını savunmaya devam etsinler diyorsak HAYIR diyeceğiz.
*Bütçe
yapma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde kalsın
diyorsak
HAYIR diyeceğiz.
*Yargı gerçekten bağımsız ve tarafsız olsun diyorsak HAYIR diyeceğiz.
*Türkiye’nin
eyaletlere bölünmesi yetkisinin bir kişiye verilmesine
Devlet yapısının tamamen değiştirilmesine
HAYIR diyeceğiz.
18
maddelik Anayasa Değişikliği Türkiye’yi 1876 döneminden daha eskilere
götürecektir. Çünkü 1876 tarihinden beri Padişahlar bile Meclisle
çalışmışlardır. Şimdi meclis büyük oranda devre dışı bırakılmaktadır. Hatta
Olağanüstü Hal ilanı halinde Anayasaya aykırı Kanun Hükmünde Kararnameler
çıkartma yetkisi de kullanılarak Türkiye Cumhuriyet bir başka devlet biçimine
dönüştürülecektir.
Bu
Anayasa Değişikliği ile Anayasanın ikinci maddesi de ihlal edilmektedir. Çünkü
başlangıç kısmına atıfta bulunarak Türkiye’nin devlet yapısının “kuvvetler
ayrılığı” esasına dayandığına ilişkin hüküm yokmuş gibi yapılarak “kuvvetler
birliği” sistemine geçilmektedir.
18
madde ile bütçe yapma yetkisi, hükümete güvenoyu verme yetkisi, hükümete
gensoru verme yetkisi, bakanlar için gensoru verme yetkisi, sadece
milletvekillerinin bakan olmasına ilişkin yetkisi, yeni tüzel kişiliğe sahip
kamu tüzel kişileri oluşturma (eyalet oluşturma) yetkisi, demokratik kitle
örgütleri ve meslek odaları ile ilgili düzenleme yetkisi ihlal edilen Türkiye
Büyük Millet Meclisi (TBMM) işlevsiz hale getirilmektedir.
TBMM’nin
kanun yapma yetkisi, özellikle olağanüstü hal durumunda Kanun Hükmünde
Kararnameler (KHK) ile Cumhurbaşkanına kısmen de olsa devredilmektedir.
2010
referandumunda EVET çıktığı için, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu FETÖ’ye
teslim eden iktidarın, Ordumuzun Genel Kurmayındaki yüksek rütbeli subayların
üçte birini tek kurşun atmadan tasfiye ettiğini, Deniz Kuvvetlerimizin yirmi
beş yılda yetiştirdiği en iyi amirallerinin tamamının harcandığını ve
tarihimizde ilk kez bir Deniz Albayının, Deniz Kuvvetleri Komutanı yapıldığını
unutmayalım.
2010
Halk Oylaması ordumuzu tasfiye etmişti.
2017
Halk Oylaması Türkiye Cumhuriyeti Devletini tasfiye ediyor.
Anayasa
değişikliğine evet dersek yeni bir krallık sistemi getirmiş olacağız. Bu
sistemde artık tüm gücü elinde toplamış olan KRAL; “astığı astık, kestiği
kestik” bir diktatöre dönüşecektir.
Bu sistemin adı “LA LOİ C’EST MOİ” dır!
Yani DEVLET BENİM!
BUNA HAYIR DİYORUZ!
HAYIR, BİN KEZ,
SEKSEN MİLYON KEZ HAYIR!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.