7 Haziran seçimlerinin ilk sonuçlarının alınmaya başladığı saatlerde başladı koalisyon tartışmaları..

Seçmen, AKP’ye 13. Yılda kırmızı kart göstererek, hükümette olmasını istemedi mesajı verdi..

AKP, yüzde 40 oy alırken, muhalefet kanadına verilen oyların oranı yüzde 60’ı buldu..

Bu durumda seçmen, yeni hükümeti muhalefet partilerinin kurmasını arzu ettiğini net bir şekilde ortaya koymuştu.

Böylece yeni hükümetin iki siyasi partisi CHP ve MHP oldu..

Koalisyon hükümeti tek yöntem olduğuna göre, koalisyonun kurulma aşamasının iki siyasi aktörü de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ydi..

Herkes bu iki parti ve yetkili kurullarının arı gibi çalışıp, Türkiye’ye AKP’den kurtaran Türk seçmeninin beklentilerine yanıt verip, bir şekilde HDP’yi de ikna ederek destek sağlamasını beklerken, iki lider de farklı söylemlerde bulunmaya, koalisyon görüşmelerini başlamadan bitirme gayretine girdiler

Akdeniz GERÇEK’in imtiyaz sahibi Ahmet Başkaya, çok okuyan, çok araştıran, bunları yaparken de sosyal medya üzerinden çok çarpıcı mesajlar verip, ilginç görüşler ortaya atan bir yapıya sahip..

Başkaya’nın sosyal medyada ilgi ve merakla beklenen aşağıdaki paylaşımını haberi olmaksızın kopyaladım, bir şekilde fikir hırsızlığı yaptım..

Çok hoşuma gitti, süreci bu kadar net anlatan bir paylaşım, bir mesaj olamazdı..

Bunun için de sizlerle de paylaşmak istedim.

Belki kızacak habersiz sizlerle paylaştığım için ama bunu bir şekilde paylaşmak gerekirdi..

İşte Ahmet Başkaya’nın o çarpıcı paylaşımı :

“Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Devlet Bahçeli ismini bile söylemeyi beceremediğiniz siyasal İslamcı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmak için bir araya geldiniz. Muhabbet, sohbet… Hiç tanımadığınız, toplumda karşılığı olmayan, yürümeye mecalsiz İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığında 15 dakikada "Mutabakata" vardınız. Peki şimdi toplumun çok istediği CHP-MHP koalisyonu için neden, resmi ya da gayri resmi bir araya gelip durum değerlendirmesi yapmadınız?

 Neden yüz yüze konuşmak yerine medya kanalları vasıtasıyla atışıp, köprüleri attınız, olası koalisyonun önünü tıkadınız? Acaba diyorum AKP’li koalisyon isteyen (size geçmişte Ekmeleddin’i kulağınıza fısıldayan) küresel güçleri memnun etmek için mi medya önünde atışıp CHP-MHP koalisyonunun önünü kapadınız? AKP’li koalisyon seçeneğinde ısrar eden küresel güçlerden bu kadar mı çekiniyorsunuz? Başımıza birşey gelir, koltuğumuzdan oluruz diye mi korkuyorsunuz?”