Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 2016 yılı raporu beni çok şaşırttı.

Bir anlamda ‘malumun ilanı’ anlamına geliyor bu rapor..

Neden mi ?

Raporda Antalya’nın en önemli iki çevre sorununun gürültü ve hava kirliliği olduğu vurgulanmış.

Kapsamlı hazırlanan raporda Antalya’daki çevre kirliliğine neden olan faktörler ve kirlilik türleri gibi konular detaylı olarak irdelenmiş..

İtiraf edeyim Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile ilgili bu haberi okurken çok güldüm..

Çevreyi korumakla görevli olan, Antalya’nın hava kalitesini artırmakla yükümlü olan müdürlük, müthiş bir araştırmaya imza atmış şu saptamayı yapmış:

“ Hava kirliliğinin sebebi kömür”

İşte ben bunun için gülüyorum..

Antalya’da yaklaşık 14 yıldır ‘seçim kömürü’ dağıtılıyor..

Kalori değeri düşük, kükürt oranı fazla olan kömür..

AKP hükümeti, Kepez gibi kırsaldan gelen insanların çoğunlukta olduğu yerlerde ücretsiz kömür dağıtıyor..

Sadaka kültürüne alıştırılmış olan halkımız da ‘bedava sirke baldan tatlıdır’ anlayışıyla kömürü yakıyor, Antalya’nın bir zamanlar kalitesi yüksek olan havasının kirlenmesine katkıda bulunuyor.

Seçim kömürü olarak bilinen kömürün dağıtımı ise başka bir hikaye..

Bir bölümünün yandaşa bir bölümünün simsara gittiği, onların da bu kömürü sattıkları iddiaları yıllardır konuşulur durur.

Gelelim olayın en çarpıcı yerine..

Antalya’da ısınma amaçlı kullanılacak malzemelere Mahalli Çevre Kurulu(MÇK) karar veriyor…

Bu kurulun sekreteryasını ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yapıyor..

Mahalli Çevre Kurulu’nda(MÇK) kamu kurum ve kuruluşları çoğunlukta..

O yüzden de seçim kömürü için yapılan oylamalarda onay veriliyor bu kalorisi düşük, kükürt oranı yüksek kömüre..

Arkadaşlar kendilerini aklamak için de rakamlarla oynuyorlar..

Çünkü koltuk kaygısı var..

Yani iktidarı kızdırırsak endişesi insan hayatından, çocuklarının sağlığından dana önde onlar için..

Kulakları çınlasın Makine Mühendisleri Odası(MMO)Antalya Şubesi eski Başkanı Mustafa Karaman çok mücadele etti seçim kömürüyle..

Karaman’dan sonra oda başkanlığını yürüten Hüseyin Barut ta çok çabaladı sezim kömürü ısınmakta kullanılmasın, Antalya’nın havası kirlenmesin diye..

Ama MÇK’da parmakla sorumsuzca kalktı..

Antalya’nın, halkın sağlığını düşünenlerin oyları ve çabaları seçim kömürüne geçit verilmesini önleyemedi.

Gerçek şu ki Antalya’nın havası son yıllarda ciddi olarak kirlendi.

Bazı akşamlar nefes almanın güçleşiyor, genizleri kükürt ve benzeri zararlı atıklar yakıyor, insanların giysilerine siniyor kirlilik..

14 yıla yakın seçim kömürüne –evet- diyen, seçim kömürünün Antalya’nın havasını kirletmediğini resmi yazılara döken, bunu savunma adına kömürün kalori oranı rakamlarıyla oynayan müdürlüğün fikir değiştirip, hava kirliliğine kömürün neden olduğunu 2016 yılı raporuna yazması ilginç..

Çevre ve Şehircilik , Antalya’nın en önemli çevre sorununun gürültü kirliği olduğuna da karar vermiş..

Raporda gürültü kirliliğinin kentin en önemli sorunu olduğunu vurgulanırken, şu itirafa bulunuluyor:

“Ölçüm değerleri, göstergeler, şikayet ve ceza sayıları, yapılan denetimler gibi elde edilen sonuçlara göre bir önceki yılda en önemli çevre sorunu sıralamasında hava kirliliği birinci sıradayken, gürültü kirliliği ise ikinci sıradaydı. Ancak 2015 yılında gürültü kirliliği hava kirliliğinin önüne geçti”

Günaydınnnnn….

Demek ki dün dündür..

Bir de koltuğun dayanılmaz hafifliği..