Kendi Hitleri'mizi Yaratmak-1


         Antalya Barosu geçtiğimiz Cumartesi günü (04.03.2017) Muratpaşa Belediye Kültür Salonunda çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

         Anayasa değişikliklerinin ve halk oylamasının tartışıldığı bu toplantıda; daha bir hafta önce, hiçbir neden gösterilmeksizin işinden çıkarılmış bir bilim adamı; Marmara Üniversitesi Anayasa Kürsüsü Başkanı Prof.Dr. İbrahim Kaboğlu bir numaralı konuktu.

         Toplantıyı eski Büyükşehir Belediye Başkanlarından meslektaşım Avukat Hasan Subaşı yönetti. Bildiğiniz gibi Hasan Subaşı Antalya’nın orta-sağ siyasetinin önemli kanaat önderlerinden biridir.

         Aynı toplantıda; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin eski üyelerinden biri olan ve 24.dönemde dört yıl milletvekilliği yaptığımız Rıza Türmen; Avrupa Birliği’nin üyelerinin Anayasalarını oluşturmak için çalışmalar yapan ve büyük bir Anayasa birikimine sahip olan Venedik Komisyonu’nun halkoyuna sunulan değişikliklerle ilgili raporunu aslından okuyarak bizleri bilgilendirdi. (Bukomisyon 2010’da yargının temellerinin söküldüğü halk oylamasında “Evet” i savunmuştu)…

         Toplantıda ayrıca bir Anayasa Profesörü daha vardı: Prof.Dr. Sibel İnceoğlu; Marmara Üniversitesi öğretim üyesi…

         Toplantı ne yazık ki sanki sadece Avukatlar tarafından izlenmesi gerekliymiş gibi düşünüldüğünden olacak; az bir katılımla gerçekleşti. Orada olamayanlar için ana hatlarıyla başlıklar halinde bir özet vermek istiyorum:

RIZA TÜRMEN:

v  Anayasa değişikliğiyle getirilen sistemde kaç bakan var, belli değil.

v  Kaç Cumhurbaşkanı yardımcısı var, belli değil.

v  Bu demektir ki Cumhurbaşkanı ne kadar isterse o kadar bakan veya başkan yardımcısı atar.(Bu sayılar onun keyfine bırakılmıştır-GA)(*)

v  Atananlar Milletvekili değildirler. Bu nedenle milletvekilliği dokunulmazlığından da yararlanamazlar. Oysa yeni değişiklikte dokunulmazlık sahibi oluyorlar.

v  Cumhurbaşkanı vekilleri ne kadar süreyle vekillik edecekler? Belli değildir. Bir hastalık halinde, hastalık uzun sürerse, halk tarafından seçilmemiş bir Başkan Yardımcısının uzun zaman Başkanın yetkilerini kullanması giderilemez zararlar doğurabilir.

v  Cumhurbaşkanının TBMM’ni (parlamentoyu) fesih yetkisi kabul edilemez.

v  (ABD) Amerika Birleşik Devletlerinde bile böyle bir yetki yok!

v  Bütçe yapma yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir. Bütçe meclis tarafından reddedilirse ne olacak, belli değil.

v  Cumhurbaşkanı tarafsız olmadığına göre HSYK-Hâkimler Savcılar Kurulu’nun üyelerinin çoğunluğunu atadığında bu kurul nasıl tarafsız olacak?

v  ABD’de Başkanın atamalarının SENATO tarafından onaylanması zorunludur. Getirilen değişiklikte böyle bir zorunluluk yoktur. Yani ABD Başkanlık sistemiyle getirilen Anayasa değişikliklerinin hiçbir benzerliği bulunmamaktadır.

v  Sonuçta bu Anayasa Değişiklikleri Türk Anayasa geleneklerine aykırıdır. Kuvvetler ayrılığı sistemini kaldırıyor. Denge ve Denetim mekanizmalarından yoksun bir Anayasa Değişikliğidir.

v  Venedik Komisyonu Raporu; bu koşullar altında Anayasa yapılmasının sakıncalı olduğunu, Olağanüstü Hal durumunun kaldırılmasını ya da bu değişikliklerin ve oylamasının yapılmamasını içermektedir.

OTURUM BAŞKANI AV.HASAN SUBAŞI:

v  Bu demektir ki Venedik Komisyonu Raporu bir meşruiyet tartışmasını da beraberinde getirecektir.

PROF.DR.SİBEL İNCEOĞLU:

v  “Hayır” demek bir kahramanlık haline geliyor. Özgürce toplantı yapmak ve fikir açıklamak gerekirken “Hayır” demek sanki suç!...

v  Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin, Disiplin Mahkemeleri hariç Askeri Ceza Mahkemelerinin kaldırılması doğrudur.

v  Ancak Yargının bağımsızlığı yanına “tarafsızlığının” yazılması göstermelik bir değişikliktir. Yargı bağımsız olmadan tarafsız olamaz. HSYK bağımsız değilse yargı da bağımsız değildir. Yüksek yargı seçimlerinde TBMM üyeleri tarafından yapılacak seçimde nitelikli çoğunluk sağlanamazsa Kur’a çekileceği kabul edilmektedir.(Oysa liyakat ve kıdem esas alınmalıydı-GA)(*) Siyasi kişilerin Hâkim ve Savcı seçmeleri doğru değildir. Uluslararası belgeler HSYK üyelerinin yargıçlar tarafından seçilmelerini öngörmektedir. Yargıçları meclis veya külliye seçerse Yargıçları onların kapılarında, koridorlarında, görürsünüz.

v  Devletin en önemli görev ve yetki alanları kanunlarla değil KHK ile düzenlenmektedir. Dolayısıyla Devlet Güvenliği meseleleri KHK’lere kalmıştır. Bu çok sakıncalıdır.

v  Kamu Kurumlarının Cumhurbaşkanlığının çıkaracağı Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ile düzenlenmesi, Üniversitelerin, Demokratik Kitle Örgütlerinin, Meslek Odalarının, hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatılmasını sağlayacak ve demokratik katılımı yok edecek bir düzenlemedir.

         Bilginlerin (hocaların) söylediklerini şimdilik burada kesiyorum. Toplantının yapıldığı salonda; 16 Nisanda halkoyuna sunulan Anayasa Değişiklikleriyle ilgili olarak adeta bilgi yağmıştır.

         Dikkat ederseniz; iktidar; bu değişiklikleri savunamamaktadır. Sürekli bir karşı cephe yaratarak, ön yargılarla “Evet” dedirtmeye çalışmaktadır. Çünkü halk değişiklikleri öğrenirse bunlara çok büyük tepki verecektir.

         Eğer kendi Hitlerimizi yaratmak istemiyorsak, bu değişikliklerin ne olduğunu iyice kavramalıyız ve halkımıza anlatmalıyız. (Devamı var)

(*)GA:(Gürkut Acar-yazarın notu)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürkut Acar Arşivi

Yurttaşı enayi yerine koymak

28 Nisan 2021 Çarşamba 19:37

Bu sefer kaçıncı?

26 Nisan 2021 Pazartesi 06:30

Amirallere zulüm

13 Nisan 2021 Salı 06:48

Güvenlik soruşturması

05 Nisan 2021 Pazartesi 06:38

Papalagi

31 Mart 2021 Çarşamba 06:30

Örsan Öymen'e açık mektup!

19 Mart 2021 Cuma 06:38

Bu kaçıncı?

01 Mart 2021 Pazartesi 06:39

AKP'den sonra da Türkiye var olacak

15 Şubat 2021 Pazartesi 06:35