
İbrahim Akkaya
Kaleiçi’nin kaderi değişiyor
Bir zamanlar Antalya’nın en önemli çekim merkeziydi.
Gerek kentte yaşayanlar, gerekse tatil ya da görev amacıyla gelenlerin ilk tercihleriydi.
Antalya’nın en eski yerleşim birimiydi ve çok iyi korunduğu için ‘Altın Elma’ gibi çok önemli bir ödülü de layık görülmüştü.
Antalya’nın çekirdek kenti Kaleiçi’nden söz ediyorum.
Yetki karmaşası nedeniyle sorunlarının çözülemediği, çok sayıda kuruluş yetkilendirildiği için de sahipsiz kalan ve ortaya çıkan boşluğun kötü niyetliler tarafından doldurulduğu Kaleiçi, son aylarda kıymete bindi.
Tarihi bölge emlak fiyatlarının ikiye katlandığı haberleri yer almaya başladı basında.
Şurası bir gerçek ki Kaleiçi’nin bir eğlence mi, konaklama mı, yoksa ticari merkez mi olduğu tartışması bitmek bilmiyor.
Kentin bu eski cazibe merkezi son yıllarda yapılan çalışmalar eli yüzü düzelince yerli ve yabancı yatırımcıların da gözde haline geldi.
Antalya’nın en eski yerleşim merkezi olan Kaleiçi, Barbaros, Kılınçarslan, Tuzcular ve Selçuk mahallerinden oluşuyor.
Artık konut olarak kullanılan yer kalmadı, bunların bir bölümü pansiyon, diğerleri de eğlence mekanları ve hediyelik eşya ünitesine dönüştürüldü.
Önce de vurguladığımız gibi yetki karmaşası yüzünden sahipsiz kalan Kaleiçi’ni bir dönem karanlık tipler adeta işgal etti.
Sokaklarına girmeye korktu insanlar.
Bir ara fuhuş ve uyuşturucu merkezi olduğu konuşuldu Kaleiçi’nin.
Şimdi çehresi hızla değişiyor.
Artık sokakları karanlık değil, güvenli olarak girilebiliyor.
Son aylarda gerek konaklama tesislerine, gerek lokanta ve benzeri işletmelere ve hediyelik eşya satıcılarına ilgi duyulmaya başlandı.
Turist guruplarını da çekinmeden getiriyor acenteler ve rehberler.
Antalya Emniyet Müdürlüğü, yakın takibe aldı Kaleiçi’ni.
Denetimler sıklaştırıldı, insanlara korku veren tinerci ve boşta gezerlere fırsat verilmiyor bu tarihi bölgede.
Bir yerin adı kötüye çıktı mı yeniden kazanmak elbette güç ve zaman alıyor.
Kaleiçi’nin yeniden kentin en önemli cazibe merkezine dönüştürülmesi için yerel yönetimler başta olmak üzere kendisini Antalyalı olarak kabul eden herkesin üzerine düşenden fazlasını yapmayı şart.
Kaleiçi’nde ekmek parasını kazanmaya çalışan esnaf bölgesine sahip çıkıyor.
Turiste yolunacak kaz gözüyle bakma alışkanlığının hızla yok olduğu da bildiriliyor.
Elbette bunlar çok sevindirici gelişmeler.
Kaleiçi’nin 24 saat güvenli bir bölgeye dönüştürülmüş olması, yapılan çalışmaların ve yatırımların hedefine ulaştığını da göstermeye başladı.
Pekala bunlar yeterli mi ?
Değil, Kaleiçi sakinleri bazı konularda dertli..
Yetkililere bölgeye daha çok sahip çıkma, koruyup, kollama konusunda çağrıda bulunuyorlar.
Öncelikle geceleri trafik denetimi isteniyor Kaleiçi’ne..
Çünkü iki aracın geçemediği, hatta bazılarında bir aracın bile zorlandığı Kaleiçi’nin dar sokaklarında hız yapıyor kimi gençler.
Araç gürültüleri bölgeye gelenleri rahatsız ettiği gibi, patinaj çeken araçlar yolların bozulmasına yol açıyor.
Kaleiçi’nin kaderinin değişeceği yönünde işaretler var, bunlar sevindirici gelişmeler.
Bölgenin düzenleme çalışmalarının ardından asayiş yönünden güvenli hala getirilmesi buradaki emlak fiyatlarını ikiye katlamış durumda.
Aralarında Türkiye’nin ünlü ailelerinin de bulunduğu pek çok yerli ve yabancı Kaleiçi’den sürekli emlak satın alıyor.
Kaleiçi artık 24 saat yaşadığı için de değeri her geçen gün katlanıyor, Kaleiçi’ne yatırım yapanlar da bu durumdan mutluluk duyuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.