Diyanet İşleri Başkanlığı, bir anket yaptırmış, anket sonucuna göre de vatandaşların yüzde 72.1’i kendisini ‘dindar’ olarak gördüğünü söylemiş.

Yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemeye aday bu açıklama Manavgat’ta düzenlenen ‘İlçe Müftüleri Seminerinde açıklanmış.

Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Necdet Subaşı, Gazi Üniversitesi ve bağımsız bir kamuoyu araştırma şirketine yaptırdıkları anket ile ilgili olarak şunları söylüyor :

“Türkiye’nin yüzde 72.1’i kendini çok dindar veya dindar hissediyor. Yüzde 92.2’si dini bilgisinin çok iyi, iyi veya orta seviyede olduğu söylemektedir. Burada bir sosyolojik analiz yapayım. Bu toplumun kendini nasıl dindar saydığına da kafa yormak lazım.Dindarlık olgusu, dindarlık algısı müftülerin zihninde nasıl oluşuyor, halkta nasıl oluşuyor?”

Necdet Subaşı, vatandaşların yüzde 95.9’luk bir bölümünün Diyanet İşleri Başkanı’nı ilmi seviyesi yüksek bir din bilgini olduğunu belirterek, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın imajının ölçülmesine geldiğimizde ankete katılanların yüzde 91.4 Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumun barış ve huzurunu koruyan bir kurum olduğunu düşünüyor. Yüzde 92.1’i diyanet hizmet birimlerinde insanların misafirperverlikle ve samimi bir şekilde karşılandığını, yüzde 82.3 Diyanet İşleri Başkanlığı’nın siyaset üstü bir kurum olduğunu, yüzde 91.7 Diyanet İşleri Başkanlığı ile toplumdaki dini kurumlar arasındaki ilişki geliştiğini ifade ediyor" diyor.

Manavgat’ta Silence Beach Resort Otel'de düzenlenen seminerde sonuçları açıklanan anket, ‘dindar-kindar nesil’ tartışmalarının yapıldığı bir süreçte doğal olarak tartışmaları da başlatacak.

Bir kere bu ülkede yaşayanların yüzde 72.1’nin kendisini dindar gördüğünü söylemesi pek mantıklı değil gibi görünüyor

Dahası vatandaşların yüzde 95.9’luk bölümünün Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ilmi seviyesi yüksek din bilgisine sahip, yüzde 91.4’nün de toplumun barış ve huzurunu koruyan bir kurum olarak gördüğü şeklindeki anket verilerinin  ayaklarının yere basmadığını söylemek lazım.

Diyanet İşleri nasıl yorumlar, vatandaşın yaklaşımı ne olur bilemeyiz ama bu anket ısmarlama olmuş.

Tıpkı AKP hükümetinin yapmaya çabaladığı gibi ‘Dindar toplum” dayatmasını amaçlayan bir anlayışla hazırlatılmış imajını veriyor bu anket..

Anketin sonuçları doğru olsa bile soruların vatandaşa nasıl yönetildiği önemli.

Ayrıca deneklerin Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’in adrese dayalı bilgi sistemine göre saptandığı belirtiliyor.

Demek ki bu anketle bu ülkede kimler dindar, kimler değil ayrımcılığını yapmak bir yana vatandaşı anket yapıyoruz bahanesiyle fişlemeye devam ediliyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kimi konularda verdiği fetvalar dışında dini konulardaki açıklamalarının AKP hükümetinin görüşleri ve önerileri ile birebir örtüşmesi de dikkat çekici..

Bu topraklar üzerinde çeşitli dil, din, ırk ve mezhebe bağlı milyonlarca insan yaşıyor.

Bu zamana kadar kimse kimseyi dini inançları nedeniyle sorgulamadı, ayıplamadı, yargılamadı.

Hoşgörü hep ön plana çıktı, ancak kimse kalkıp ta bu zamana kadar vatandaşa “Kendinizi dindar hissediyor musun ? “ şeklinde bir soru da yöneltmedi, anket yapıp, sonuçlarını da topluma dayatma anlamına gelecek bir biçimde duyurmadı..

Oysa Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, seminere katılanları ‘kardeşler topluluğu’ olarak nitelendirmiş.

Ardından da eklemiş“Kurumsal kimliğimizden önce Diyanet ailesi ve aidiyetinden de önce burada bulunan topluluk bir kardeşler topluluğu. Ancak o zaman güçlü bağlarla birbirine bağlı bir kardeşler topluluğu olunca ülkemize milletimize alemi İslam’a ve bütün insanlığa hizmet edebiliriz diye düşünüyorum”

Madem böyle düşünüyorsunuz, neden toplumu bölmeye, ayrımcılığı teşvik etmeye yönelik bir anket yaptırıyor ve bunu da kamuoyu ile paylaşıyorsunuz ?

Dileriz bu yanlıştan kısa sürede dönülür..

Dileriz anket toplumun bazı kesimlerini üzecek tartışma ve olayları körüklemez..

Diyanet İşleri Başkanlığı da bu tür nazik konulara daha duyarlı ve temkinli yaklaşır..