Cengizhan Gököz

Cengizhan Gököz

İdam cezası tartışmaları

      Her konuda gündem yaratmakla ünlü Başbakanımız geçtiğimiz günlerde idam cezalarının yeniden ceza kanunlarına getirilmesi gerektiğini, "kelle" diye nitelendirdiği şehitlerimizin ailelerinin duygularını da etkileyecek gerekçelerle dillendirdi.

     En zor kaldığı zamanlarda siyasal iktidara "koltuk değneği" olmayı itiyat haline getiren muhalefet partisinin lideri de Başbakanın bu açıklamalarına "mal bulmuş  mağribi" tavrıyla destek vermekten kaçınmadı.

     Yine koşulsuz olarak siyasal iktidarı ve başbakanı desteklemekten sorumlu yandaş ve yalaka sözde basın mensupları televizyon programlarında ve gazetelerde Başbakanın bu sözlerinin hayata geçirilmek için söylenmediğini ve siyaseten bu açıklamaların yapıldığını, idam cezasına kendilerinin de karşı olduğunu ve yasalarımıza tekrar idam cezasının getirilmesinin AB ülkelerince de  kabul edilmeyeceğini ve Avrupa Birliği'ne bu nedenle kabul edilmeyeceğimizi "bilgiç" ve "bilge" bir kişi edasıyla bizlere anlattılar ve ikna ettiler.

     Sizlere somut örnekler verip idam cezası tartışmalarında takdiri izanınıza bırakacağım...

     Son zamanların en ünlü davalarına bir göz atın.

     Yakalamalar, gözaltılar, tutuklamalar, yargılama süreleri, yargıda görülen her türlü olumsuzluk bırakın muhataplarını bu uygulamalara neden olan siyasal iktidarı dahi rahatsız etmekte...

     Son olarak Deniz Feneri davası olarak tanımlanan malum davada soruşturmayı yürüten savcılar hakkında "evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma" suçlamalarıyla ilgili açılan davada Yargıtay 11. Ceza Dairesi tüm savcılar hakkında "BERAAT" kararı verdi.

     Öte yandan bu davada tutuklu yargılanan ve davanın Almanya ayağında suçlu oldukları kararda belirtilen kişiler salıverildi veya aklandı...

     Bunların içinde siyasal iktidarın yanlısı RTÜK başkanı da bulunmakta.

    

Yine bu iktidar tarafından kurulan ve yine bu iktidar tarafından kaldırılan ancak her nasılsa mevcut davalara bakmaya devam eden özel yetkili mahkemelerin sanıklar lehine araştırma yapan veya tahliye kararı veren hakim ve savcıları ya tayin edildi ya görevden alındı.

Bunca somut gösterge ortada iken bu ülkenin yargısına idam cezası düzenlemesini yeniden getirmek nasıl bir sonuç doğurabilir.

Yargıya bu kadar hakim olmak isteyen bir siyasal iktidarın başının idam cezasının geri getirilmesini dillendirmesi ve bunu savunması nasıl algılanacaktır?

Öncelikle belirtmek gerekirse bu beyan siyasi muhalifleri için önemli bir tehdit unsuru oluşturur.

Kendi yandaşları için yukarıda belirttiğimiz şekilde yargılamalar ortaya çıkaran, ancak "henüz elde edemediği için" istediği sonuç  Yargıtay'dan dönen bir zihniyetin bu yargılamaların bir an için özel yetkili mahkemelerde yapıldığı düşünüldüğünde nasıl bir sonuç elde etmek isteyeceğini bir an için düşünmek yeterlidir.

     Anlaşılıyor ki, amaç idam cezasını geri getirmek değildir.

     Amaç, kafalarındaki yönetim anlayışını uygulamalarına karşı çıkacakları sindirmeye yönelik bir bilinçli tavır ve gözdağıdır.

     Saygılarımla...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengizhan Gököz Arşivi

İHA - SİHA GÜZELLEMESİ

04 Mayıs 2023 Perşembe 09:30

EVLATLIKLA EVLENMEK!

22 Şubat 2023 Çarşamba 09:50

Davul-tokmak  

12 Ocak 2023 Perşembe 10:38

ÇARPIK ÇEVRE ANLAYIŞI

24 Aralık 2019 Salı 06:28

DİN VE ÇEVRE

09 Ağustos 2019 Cuma 14:02

ANADİLDE İBADET

06 Ağustos 2019 Salı 11:02

MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKÂRLIK

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:04

MİNAREYE “KÜLAH GİYDİRMEK’’

24 Temmuz 2019 Çarşamba 13:21